Faiz Sucuoğlu’nun başbakanlığı döneminde yaşanan ekonomik sorunlardan biri de pazara sunulan mal ve hizmetlerin dengesiz ve aşırı fiyatları idi… Başbakan Sucuoğlu çok iddialı bir şekilde kendisinin de fiilen katılacağı market denetimleri yapılacağını ve aşırı bulduğu fiyatlara müdahale edeceğini kamuoyuna açıklamıştı. Bunu yapamayacağını bu köşeden yorumlamıştık. Ve yapamamıştı…
Yurttaşın pazar fiyatları ile ilgili yakınmaları halen devam ediyor, Ekonomi Bakanı Amcaoğlu yeni bir iddialı program ile, elektronik fiyat etiketi uygulamasına geçileceğini söyleyerek eleştirileri ve yakınmaları dindirmeye çalışıyor. Bakan Amcaoğlu diyor ki Avrupa’da uygulanıyormuş, iki yıl kadar önce de Güney Kıbrıs’ta uygulamaya başlanmış; hatta, bu uygulama yıllık enflasyonda ciddi düşüş de yaratmış… Gözlem, tespit ve yorum doğru… Başbakan Sucuoğlu döneminde Güney Kıbrıs’ta bu uygulama başlamamıştı, Avrupa’daki uygulamalardan da bilgisi olmamıştı ki Başbakan Sucuoğlu “geleneksel insan gücüyle yapılan denetimleri” uygulamayı ve kendisinin de fiilen bu denetimlere katılmayı çare olarak kamuoyuna aktarmıştı. Ancak, Ekonomi Bakanı Amcaoğlu belli ki bu konuyu yakından izliyor, biliyor ve Avrupa’da çoktan beri, Güney Kıbrıs’ta da iki yıldan beri uygulandığı hakkında kamuoyunu bilgilendirdi… Harika bir bilgi, teşekkürler… De… Kuzey Kıbrıs’ta bu fiyatlar konusu eskiye dayanıyor, kendisi de en azından Güney Kıbrıs’ta uygulamaya girdiği tarihlerde de Ekonomi Bakanı idi; niye bu elektronik etiket uygulamasını şimdiye kadar başlatmadı?! Örneğin, trafikte hız kameralarını Kuzey Kıbrıs Güney’den önce başlatmıştı… Ekonomi Bakanı Amcaoğlu Avrupa’da başlatılan elektronik fiyat etiketi uygulamasını hemen başlatsa idi, Güney Kıbrıs’tan da önce başlatmış olacaktı; Rumlar da bizden sonra başlatacaktı… Hade bunu geçtik, Güney Kıbrıs başlatınca Kuzey’de de Ekonomi Bakanı Amcaoğlu başlatsa idi olmaz mıydı?! Yurttaşın derdine iki yıl önce çare bulsa idi iyi olmaz mıydı?!
Peki, şimdilerde yapacak mı? Yapsa güzel bir sürpriz olur, yapacağını pek sanmıyorum… İşin esasına bakmak gerek… UBP hükümetlerinin tercih ettiği pazar ekonomisi uygulaması ’Vahşi Kapitalist’ sistemidir. Denetim olmaz, yapılmaz; hükümetler denetimin lafını eder niyetini etmez… UBP’nin seçmeni kendi lehinde etkileme gücü bir miktar da bu vahşi kapitalizmin pazar ekonomisinden beslenenlerin marifetiyle oluyor. Dolayısıyla, Ekonomi Bakanı Amcaoğlu çareyi biliyor olabilir ama uygulayamayacağını bilmiyor olamaz… Pazar fiyatlarındaki aşırılıklar nedeniyle eleştiren halk kitlelerine elektronik etiket uygulaması diye bir çare bilgisi veriyor, bir beklenti yaratıyor, “Bu işler akşamdan sabaha olmaz, süreye ihtiyaç var” diyerek de uzatmalara yatacak, konuyu uyutacak, donduracak…
Bakan Amcaoğlu Pazar faaliyetleri konusunda ve özellikle Kuzey-Güney pazarları geçirgenliği hakkında da açıklamalarda bulundu. Kuzey pazarında faal olan Kıbrıslı Rum sayısında %5.5 (100 bin kişi) azalma olmuş. Ancak, Kuzey’de çalışan sayısı 9 bin kişi artarak 156 bin olmuş; ithalatta da artış olmuş. Bakan Amcaoğlu’na göre Rum müşteri azalmış olsa dahi, pazar faaliyetlerinde bir gerileme yokmuş ki istihdam ve ithalat artıyormuş… Tutun ki bu artış rakamları doğrudur; o 100 bin Rum müşteri eksilmeseydi ve dahi artsa idi daha iyi olmaz mıydı?! Yani, “Gelen Rum müşteri sayısında azalma olmasına rağmen işletmeler daha fazla istihdam ve ithalat yapıyorsa, dert değil, durumlar tamamdır; daha fazla müşteriyi n’apalım?!” demeye getiriyor. Ve kendileri Ekonomi Bakanı’dır. Pazarın müşteri kaybına üzülmeyen bir ekonomi bakanı düşünmek bile istisna olurdu, yok ki bir ekonomi bakanı bunu söylesindi!...
Bu arada, bir konuda Ekonomi Bakanı Amcaoğlu’nun hakkını yememek gerek; “Ticari anlamda geçişlerin önünün açılması için de Haspolat’ın açılması gerekliliğini savunuyoruz” diyor. Bu savunma çok doğru ve yerinde… Ancak, sanılmasın ki bunu sadece Kıbrıslı Rum lidere karşı savunuyor, “Yeni kapılara gerek yok, sınırlar eleğe dönmemeli” diyen Dış İşleri Bakanı Ertuğruloğlu’na karşı da savunuyor. Ve en ilginç tarafı da aynı kabinede bulunan iki bakanın bu yaman çelişkisi… Başbakan bu işlerden pek anlamaz, taraf da olmaz; lafını eder ve siner… Cumhurbaşkanı (CB) Tatar ise yeni sınır kapıları açmak konusunu öyle veya böyle sonuçlandırmak için önümüzdeki günlerde muhatabı Hristodulidis ile görüşecek. CB Tatar kimin aklına uysun; Ertuğruloğlu mu, Amcaoğlu mu?! CB seçimleri için UBP adayları arasında Ertuğruloğlu’nun adı da geçiyor… CB Tatar onun aklına uymaktansa, Amcaoğlu’nun aklına uymayı mı tercih edecek?! Yok hayır; ne o, ne de o… İki lidere de “Uzlaşın ve kapı açın” talimatları anavatanlarının hükümetlerinden gelmiştir herhalde, “Biz denizi geçtik, sizin derenizde boğulacak değiliz” notası ile… Ve Ekonomi Bakanı Amcaoğlu da kapı açılması konusunda Ankara hükümeti ile aynı tavırda olmanın mutluluğunu yaşayacak…
İzleyip göreceğiz bakalım 100 bin Rum müşteri kaybına rağmen yaptığı istihdamlar ve ithalatlar artan iş kesimlerinin hali ne olacak, pazar fiyatlarının denetimi için elektronik etiket uygulaması ne olacak, yeni sınır kapıları açılması ne olacak?! Kıbrıs sorunu çözülmezse, bu üvertür tarzı filmleri daha çok seyredeceğiz…