YENİDÜZEN, eski Maliye Bakanlarına ülke ekonomisinde atılması gereken önemli adımları, kendi ayaklarımız üzerinde nasıl durabileceğimizi ve en temel yanlışların ne olduğunu sordu. İlk olarak en uzun süre Maliye Bakanlığı yapan Salih Coşar ekonomiyle ilgili önemli açıklamalar ve uyarılarda bulundu
• “Reel sektör güçlendirilmeli”
• “Kredi vadeleri uzatılmalı”
• “KDV kaldırılırsa çark dönmez”
• “Ticaret ve gümrük birliği antlaşmaları şart”
• “Üretim ve ihracat ekonomiyi geliştirir”
• “Fiili enflasyon fakirleştiriyor”
• “Türkiye pazarı açılmalı”
Didem MENTEŞ
Maliye eski Bakanı Salih Coşar, ülke ekonomisinin halen krizde olduğunu belirterek, reel ekonominin canlanması için acil önlemler alınması gerektiğini dile getirdi. Ülkedeki çeşitli sektör grupları için ‘ucuz ve süresi olan kredi’ye ihtiyaç olduğunu vurgulayan Coşar, kamu dışında reel sektörün desteklenmesinin ekonomiye nefes aldıracağını ifade etti.
Ülke sermayesinin ‘kıt’ olduğunu, büyümediğinin altını çizen eski Maliye Bakanı, dış sermayenin önemine vurgu yaptı.
Kuzey Kıbrıs ile Türkiye arasında Serbest Ticaret Antlaşması ve Gümrük Birliği Anlaşması’nın uygulanması gerektiğine vurgu yapan Salih Coşar, Kuzey Kıbrıs ekonomisinin üretim ve ihracatla gelişebileceğine dikkat çekti.
Türkiye pazarının Kuzey Kıbrıs’a açılmasının önemine vurgu yapan Coşar, ülke ekonomisinin kendi ayakları üzerinde durmasının pazarın açılmasıyla daha iyi olacağını ifade etti.
“Reel sektör güçlendirilmeli”
Hükümet görevini yürütecek siyasi partilerin Anayasa, Siyasi Partiler Yasası, Seçim ve Halk Oylaması Yasası’nın değiştirilmesinden önce ülkenin içinde bulunduğu ekonomik durumu ele alınması gerektiğini söyledi. “Ülke ekonomisi halen krizdedir” diyen eski Maliye Bakanı Salih Coşar, büyük çapta işsizlik olduğunu vurguladı. Krizin zayıf halkasının ‘reel sektörün’ olduğunu belirten Coşar, reel ekonominin canlandırılması için acil önlemlere ihtiyaç olduğunu söyledi. Ülkenin ihtiyacı ‘ucuz ve süresi olan kredi’ olduğunu aktaran Coşar, sanayi, inşaat, tarım sektörleri, esnaf ve kobilerin zorda olduğunu ve teşvik beklediğini ifade etti.
“Kredi vadeleri uzatılmalı”
Salih Coşar, “Krediye ulaşabilmek zordur. Mevduat maliyeti yüksektir. Durgun krediler bankalarda çoğalmıştır. Bunlarında mevduatın maliyetine etkisi vardır. Tasarruf mevduat sigorta fonu, bunları yeniden yapılandırılmalıdır. Kredi garanti fonu çalıştırılmaya başlanmalıdır. Reeskont kredileri için kaynak vardır. Ancak faizler yüksek olduğu için kullanılamıyor. Çare vardır, mevduat bankaları bunun için aracı olurken daha yüksek prim almalıdır. Kredi vadeleri uzatılmalıdır. 2001 yılından beri Türkiye Cumhuriyeti kredileri içinde ödenek tahsis edilerek kamu dışında reel sektör desteklenmektedir. Bugünkü şartlarda bu ödeneğin bu kalemin güçlendirilmesi, artırılması kaçınılmazdır. Artırmalıyız ve reel sektöre nefes aldırmalıyız” dedi.
“KDV kaldırılırsa çark dönmez”
Esnaf ve Zanaatkarlar Odası’nın Lefkoşa Sanayi Bölgesi’ndeki iş yeriyle ilgili açıkladığı rapora dikkat çeken Salih Coşar, kaçak iş yerlerinin otoritersizlikten dolayı ortaya çıktığını söyledi. Coşar şöyle dedi: “Bunları nasıl çözeceğiz? Siyasi partiler bu konuda konuşurken reel sektörün maliyetlerini düşüreceğiz dediler. Reel sektörün direk ve indirek olarak maliyetlerini düşüreceklerini söylediler. Hatta daha ileriye giderek ülke limanlarının girişlerinde KDV almayacağız dediler. ‘Stopaj vergisi almayacağız’ dediler. Hükümet yetkililerine sormak istiyorum? Hazinenin kasasında para mı var? Kasa boş, borç yüksek. İç borç stokumuz 2 milyar dolar civarlarındadır. Faizini yatırmıyoruz. Yatırmak için ilk defa bütçeye para koyduk, inşallah kullanabiliriz. Bu durumda stopaj kaldıracağız, girişte KDV’yi almayacağız. Herhangi bir yerli ürünü Türkiye’ye götüreceğimizde KDV ödemiyor muyuz? Ödüyoruz. Bunların bilinmesi gerekir. Yani biz bunları almayacağız, vergileri indireceğiz maliyetler düşecek, memleket canlanacak. E o zaman bu çark nasıl dönecek bunları söylemeleri gerekir”
“Dış sermaye gelmiyor”
Ülke ihracatının düşük olduğunun unutulmaması gerektiğine dikkat çeken Salih Coşar, ekonominin ölçeğinin, şirket cirolarının, kâr marjlarının küçük olduğunu ve Güney Sınır Kapıları’nın açık olduğuna vurgu yaptı. Ülke sermayesinin ‘kıt’ olduğunu, büyümediğinin altını çizen eski Maliye Bakanı, dış sermayenin gelmediğini kaydetti. Esas kaynağın sadece bütçe olduğunu hatırlatan Coşar, kendi kendimize bir çıkmazda mıyız diye sormamız gerekir. Bana göre çıkmazda değiliz. Türkiye’den 1974’den beri her mali yılda gerekli oranda destek alıyoruz. Bu desteğin devam edeceğine inanıyorum. Bu bakımdan problemimiz yoktur. Ancak uygulamada da ezbere hareket etmeyeceğiz. Savurganlıktan vazgeçeceğiz” dedi.
“Ticaret ve gümrük birliği antlaşmaları şart”
Salih Coşar, ekonomi açısından yaşanan sıkıntının ne olduğunu şöyle ifade etti: “Bugün bütün ülkeler karşılıklı olarak Serbest Ticaret Antlaşması (STA) yapmaya çalışmaktadır. Türkiye ile AB arasında bu antlaşma yapılmıştır. Bizim Türkiye’den 1 buçuk milyar dolarlık ithalatımız var. İhracatımız ise ‘Hata Nisyan Payı’ olan 50 milyon doları geçmemektedir. Bunun için KKTC’nin Türkiye ile STA antlaşması veya Gümrük Birliği Antlaşması yapabilmelidir. Her iki antlaşmanın işleyişi ve yükümlülükleri birbirinden farklıdır. Yükümlülükleri dikkate alarak tercih yapılır.”
“Üretim ve ihracat ekonomiyi geliştirir”
KKTC ekonomisinin gelişmesini üretim ve ihracatla gelişebileceğine vurgu yapan Salih Coşar, AB’de ATAT kararından sonra KKTC ürünlerini AB ülkelerine ihraç edemediğini hatırlattı. “Bugün devlet laboratuarları akredite olmuştur. Bu laboratuarlar içinde olan veteriner laboratuarları süratle bitirilmesi, akredite edilmesi ve ürünlerimizin Türkiye pazarına göndermede serbest olmalıdır” diyen Coşar, Türkiye kapısının ihracat için açık olması gerektiğini söyledi. üretimin artarak ihracat yapılması durumunda ülke ekonomisinin canlanmasına neden olacağının aktaran Coşar, bunun uygulanması durumunda Kuzey Kıbrıs’ın kendi ayakları üzerinde durması için daha iyi olmasını sağlayacağını belirtti. İhracattaki engellerin kalkması gerektiğini vurgulayan Eski Bakan, yeni görev alacak hükümetin Türkiye’nin iç pazarını Kuzey Kıbrıs’a açması için uğraşması gerektiğine dikkat çekti.
“Fiili enflasyon fakirleştiriyor”
Son üç senede % 10.4 kadar ekonominin büyüdüğü iddia edildiğini söyleyen Salih Coşar, enflasyon ve büyüme hızının tahminlerle değil istatistik bilgilerle ortaya konulması gerektiğini hatırlattı. Her ay açıklanan raporla ilgili hiçbir sivil toplum örgütü, sendika ve siyasi partilerin bu durumu sorgulamadığını aktaran Coşar, ekonomideki ‘fiili enflasyon’ durumuna dikkat çekti. Coşar, “mutfak dahi fiili enflasyon diye bir şey var. Sıkıntı yaşansa da alınması gereken şeyler var. Bu durum % 40 civarında seyrediyor. Ev alan veya taksit ödeyen vatandaşlar taksitlerini ödeyemiyorlar. Fiili enflasyon vatandaşı fakirleştiriyor. Eşel mobil uygulanmıyor. Asgari ücret 2 yıldan fazladır artmıyor. Zam var, enflasyon var ama ücretlerde artış yok. Hayat pahalılaşmıştır. Türkiye’de enflasyon artarken ithalatımızı büyük çapta Türkiye’den yaparken Kıbrıs’ta enflasyon niye artmıyor” diye sordu.
“Türkiye pazarı açılmalı”
Sanayi ve Ticaret Odaları’nın ‘rekabet edilebilirlik’ raporlarında 3 yıl içinde bir gelişim gözlemlenmediğine dair açıklamalarına ve kayıt dışılığına değinen Salih Coşar, bir ülkenin sadece 4’te 1’nin vergi vermesiyle gelir toplanamayacağını ve büyümenin söz konusu olamayacağını söyledi. Coşar, “Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye ile kendi özelliklerimizi de dikkate alarak, üç yıllık protokolleri inceleyerek, tartışarak ve sektörleri dinleyerek halletmeliyiz. Bugün zor durumdayız. Ekonominin durgunluğu devam etmektedir. Cesaretle ve kararlılıkla gerçekleri masaya koyup neyi nasıl yapacağımızı saptamalıyız. KKTC’nin işsizliğin kalkınmasını, ekonomisinin büyümesini Türkiye’nin desteğiyle artırmalıyız” şeklinde konuştu.