Fehime ALASYA
Hükümetin açıkladığı ‘Ekonomik Paketi’ değerlendiren sektörler bunu ‘gereğinden fazla MİNİ’ bulduğunu belirtti. Üreticiler, söz konusu paketin hiçbir sorununa çare bulamadığını belirtirken ‘insanlarla dalga geçtiler’ yorumunu yaptı. Ticaret Odası, ortaya konan önerileri ‘ekonomik paket olarak kabul etmeyeceğini’ açıklarken, KTAMS Başkanı ise “Bu paket insanımızı yurt dışına ‘paketlemek’ üzere kurgulandı” dedi.
Hükümetin açıkladığı paket çeşitli çevrelerden ilk günden tepki topladı…
SEKTÖRLER NE SÖYLEDİ?
Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan:
“Dağ fare doğurdu. Bu paket insanımızı yurt dışına ‘paketlemek’ üzere kurgulandı”
Ekonomik paketi yorumlarken “Dağ fare doğurdu” diyen Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, maaş, elektrik ve akaryakıt ödemekte zorlanan küçük esnaf veya vatandaşın kredi ödeyebilecek durumda olmadığını kaydetti.
Ekonomik paketin krediler ile borçlandırma üzerine kurulmuş olduğuna vurgu yapan Bengihan, “Bu paket insanımızı yurt dışına ‘paketlemek’ üzere kurgulandı”
Bengihan, özetle şunları ifade etti:
“Bu ülke yıllık enflasyonun % 98 olduğu ve her geçen gün halkın fakirleştiği, akaryakıt, elektrik ücretlerinin ödenmesi için insanların çalıştığı ülke durumuna geldi. Eskiden emekçiler çalışarak tüm bu ihtiyaçlarını giderebiliyor, sosyalleşebiliyordu ancak şu anki durumda sadece insanların arabasına benzin koymak ve evinin elektriğini ödemek için çalışması gerek. TL çok fazla değer kaybediyor, ithalata dayalı ürünler ile dönen sektörlerin tüm girdi maliyetleri artmakta, iğneden ipliğe zam olmakta. Ayrıca bazı fırsatçı tüccarlar, denetim eksikliği nedeniyle yüzde 300, 400 kar marjı ile döviz bahanesi ile satış yapmakta.
Asgari ücret açlık sınırı altında kalmaya devam ediyor. Denetim eksikliğinden kaynaklı keyfi hizmet ve ürün fiyatları halkı daha da yoksullaştırmaktadır. Önerimiz azami kar, yasa ile sınırlandırılmalıdır. TC’de kiralardaki artış yüzde 20 ile sınırlandı, ilaç fiyatlarında kar marjları sabitlendi, tüm bunlar bizde de uygulanmalı.
Bu paket, kredi verme üzerinden açıklandı. İnsanlara krediler ve ödeme kolaylıkları yapılıyor, esnaf ve dar gelirli insanın krediye değil, hibe şeklinde yardıma ihtiyacı var. Zaten geçinmek zorunda kalanların aldığı maaşlar yetmiyor. Küçük esnaf maaş ödeyemezken kredileri nasıl ödeyebilecek? Bu paket insanımızı yurt dışına ‘paketlemek’ üzere kurgulandı. Asgari ücret en az açlık sınırı kadar güncellenmelidir.”
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları:
“Güzel bir açılım yok, insanlarla dalga geçtiler”
Kıbrıs Türk Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Naimoğluları, açıklanan ekonomik paketi ‘memnun edici’ bulmadı. Naimoğluları; “Güzel bir açılım yok, insanlarla dalga geçtiler” yorumunu yaptı.
“Elektrik faturasını bile ödemekte zorlanıyorken nasıl solar enerji kuralım?” diye soran Naimoğluları, girdi maliyetleri, enerji maliyetleri, yem fiyatları konusunda hiçbir çözüm bulunmadığını dile getirdi.
Naimoğluları, şöyle devam etti:
“Elektrikteki bu destek çok yetersiz, bir solar enerji kurulumu için 30 bin Euro’ya ihtiyaç var, o da %13 faiz ile. Bu teşvik içermiyor. Sadece çok az faiz indirimi yapıldı. Bu kurulum için ciddi bir kaynak şart.
Elektrik fiyatlarında sektörlerde indirim beklentimiz vardı, bu yönde bir açıklama yok, akaryakıtla ilgili de çalışma yok. Hayat pahalılığını da durduracak bir sitem yok. Güzel bir açılım yok, insanlarla dalga geçmek gibi bir durum oldu. Memnun edici açılımlar yok. Elektrik faturasını bile ödemekte zorlanıyorken nasıl solar enerji kuralım. Üretim sektörüyle ilgili ciddi bir çalışma söz konusu değil. Altyapı, girdi maliyetleri, enerji maliyetleri, yem fiyatları konusunda hiçbir çözüm yok. Önce enerji, akaryakıt ve yem girdilerinin destekleneceği açılımlar olmalı.”
Kıbrıs Türk İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer:
“Bu olsa olsa yardım paketi olur, ekonomik kalkınma paketi değil”
İnşaat Müteahhitleri Birliği Başkanı Cafer Gürcafer de kısa sürede olumlu bulduğu ekonomik paketin, uzun vadede ‘dertlere derman’ olmayacağı görüşünü paylaştı.
Gürcafer, ülke ekonomisinin kalkınması ve sürdürülebilir bir yağıya kavuşması için mega projelerin hayata geçmesi gerektiğini savundu.
Gürcafer, şunları dile getirdi:
“Bu olsa olsa yardım paketi olur, ekonomik kalkınma paketi değil. Esnaf, turizmciler gibi Bazı alanlara yapılan iyi tarafları tabi var ama bu bizim ekonomimizi ayağa kaldırmaya ve sürdürülebilir kılmaya yetmez. Günü kurtarmanın ötesinde bir takım mega projeleri hayata geçirmemiz gerek. başka hiçbir çıkar yolumuz yok. Bu yolla devlet de sürdürülebilir kılınmaz, bu modası geçmiş, demode olmuş yöntemlerdir. Yanı başımızdaki güney Kıbrıs ve diğer ülkeleri göz önüne aldığımızda, tarım, hayvancılık, turizm, sanayi gibi konularda çeşitli yöntemlerle ülke ekonomisini ele alındığını görüyoruz. Bu değirmen taşıma su ile dönmez, dönmeyecek.
Olumlu dokunuşlar sadece kısa süre için tasarlandı. Uzun vadeli, mega projeleri hayata geçirmezsek 6 ay sonra yine aynı sorunlarla karşı karşıya kalacağız.”
Esnaf ve Zanaatkarlar Genel Koordinatörü Hürrem Tulga:
“Dalga geçtiler, asgari ücretli ile ilgili hiçbir açılım yapılmadı”
Alım gücünün bu kadar düştüğü dönemde asgari ücretli ile ilgili hiçbir açılım yapılmadığını ifade eden Esnaf ve Zanaatkarlar Genel Koordinatörü Hürrem Tulga, ekonomik paket içindeki birçok maddeyi eleştirdi. Tulga, ekonomik pakete konması gereken çok önemli şeylerin eksik bırakıldığını kaydetti.
Tulga, özetle şunları dile getirdi:
“Ortada ekonomik paket diye bir şey yok. İçeriğine baktığımız zaman her zamanki gibi kredi uygulaması var. Yani resmen halkla dalga geçtiler. Lütfen artık bu kararları alırken oturup sıkıntı yaşayanlarla konuşsunlar. Yaşananların sıkıntılarını bilmedikleri çok aşikar. Bu bir parmak bal bile değil, bu yaklaşımlarla gerçek sorunları gizleyemeyecekler. Ortada 27 aydır yıkıma uğrayan bir ekonomi var, savaştan daha öte bir yıkım varken, sadece kredi vereceğiz denilmesi kabul edilemez. Faizler altında ezim ezim olan kişilerle ilgili hiçbir tedbir yok, ayakta kalanlar için faydalı olabilir. Ama ayakta kalmaya çabalayanlar için hiçbir çözüm, çıkar yolu yok… Yeni işletmeler için 20 Milyon TL kaynak ayrıldı, bu ortamda bu kaynağı da batırmak anlamına gelir. İş yerlerinin 3’te 2’si iflasa sürüklenirken bunlarla ilgili hiçbir çözüm üretmezken, yeni işyeri açılımı için teşvik uygulamak, bu ortamda onları da batırmaktan başka bir şey değil. Alım gücünün bu kadar düştüğü dönemde asgari ücretli ile ilgili hiçbir açılım yapılmadı.”
Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz:
“Bunu ekonomik paket olarak kabul etmiyoruz”
Ekonomik paketin çok küçük ve Ünal Üstel’in de adlandırdığı gibi ‘mini’ bir paket olduğuna vurgu yapan Ticaret Odası Başkanı Turgay Deniz, “Bu paket gerçekten de mini paket. Bunu ekonomik paket olarak kabul etmiyoruz” dedi. Esas yapısal dönüşüm içeren, kapsayıcı ve bütünlüklü bir ekonomik paket olmadığına vurgu yapan Deniz, paketin ne esnaf ne de vatandaşa çare olmayacağını dile getirdi.
Deniz, “Bu paketle ekonomik daralma devam edecek, enflasyon ve pahalıklara çare olmayacak, işletmeler istihdamını da koruyarak çalışmaya devam edemeyecek” yorumunu yaptı.
Oda tarafından yapılan detaylı yazılı açıklama ise şöyle:
“Bugün Başbakan Sayın Ünal Üstel tarafından kamuoyuna açıklanan Ekonomik Destek Paketi, içerdiği önlemler bakımından ekonomik yaşamı olumlu yönde etkileyecek olduğu gibi bu pakete dahil edilmeyen öneriler nedeniyle yetersiz kalacağı aşikar olan bir paket niteliğindedir.
Ekonomik Destek Paketi, özellikle küçük krediler bakımından getirdiği olanaklarla şahıs işletmeleri ve küçük esnaf için “can suyu” olabilecek niteliktedir. Bu kredilerin kullanılabilmesi halinde, ekonomik sıkıntılarla boğuşmakta olan küçük işletmelerimizin soluk almaya devam edebileceğini söyleyebiliriz. Buna karşın, KKTC ekonomisinin esas olarak yatırıma ve bunun için de yatırım için kullanılabilecek kredi programlarına ihtiyacı vardır. Ekonomi Destek Paketi’nde yatırım kredilerine ve büyük ölçekli işletmelerimizin finansmana erişimini kolaylaştıracak önlemlere yer verilmemesi ekonomik büyümeyi ciddi şekilde engelleyecek, bu paketteki önlemleri işlevsiz hale getirecektir.
Açıklanan önlemlerin, 2020 yılından beri Covid-19 salgınının daraltıcı etkileri ve Ukrayna krizi ile ortaya çıkan korkunç fiyat artışları ile mücadele etmekte olan Kıbrıs Türk ekonomisinin canlandırılması ve salgın öncesindeki durumuna dönmesi bakımından yetersiz kalacağı da aşikardır. Ekonominin çarklarının sağlıklı bir şekilde dönebilmesi için, Sayın Başbakan’ın ifade ettiği gibi “mini” değil, yapısal dönüşümler de içeren kapsayıcı bir pakete ve bütünlüklü uygulamalara ihtiyaç vardır.
Böyle bir kapsayıcı paket en azından aşağıdaki önlemleri içermelidir:
Kamuda tasarruf ve çalışma saatleri: Kamu giderlerinde tasarruf sağlanması ve israf sayılabilecek harcamalardan kaçınılması KKTC devletinin yükümlülüklerini daha kolaylıkla yerine getirmesini ve güvenilir bir ekonomik aktör durumuna gelerek piyasada olumlu roller üstlenmesini sağlayacaktır. Kamuda tasarruf sağlanırken, kamu çalışma saatlerinin özel sektör çalışma saatleri ile uyumlu halde getirilmesi, çalışma disiplini ve verimliliği artıracak kamunun özel sektör üzerinde oluşturduğu yükleri ve baskıları da azaltacaktır.
Enflasyon muhasebesi: Enflasyonun %100’ü aşacağının kesinleştiği bir ortamda faaliyet gösteren işletmelerin korunabilmesi bakımından enflasyon muhasebesinin devreye konulması, işletmelerin yoluna devam edebilmesi ve istihdamın devam etmesi bakımından bir zorunluluk olmaya devam etmektedir.
Pahalılığa karşı mücadele: İthalatta alınan fonların kaldırılması ve gümrük vergilerinin FOB bedeller üzerinden yapılarak zaten pahalı olan taşımacılığın vergilendirilmesinden vazgeçilmesi piyasamızın ucuzlatılması için önemli bir katkı sağlayacaktır. İthalatta alınan KDV’nin peşin alınmak yerine üç ay sonra tahsil edilmesi de piyasa faaliyetlerinin güçlenmesine yardımcı olabilecektir.
Kiraların düzenlenmesi: Ekonomi Destek Paketi, Vakıflar İdaresi’ne ait taşınmazların kira sözleşmelerinin Türk Lirası ile yapılacağını hükme bağlamasına karşın başta Devlet Emlak ve Malzeme Dairesi olmak üzere diğer kamu kurum ve kuruluşlarına ait taşınmaz malların kira sözleşmelerinin yabancı para ile yapılmasını engellememiştir. Bütün kamusal taşınmazların kira sözleşmelerinin TL ile yapılması kaçınılmaz bir gerekliliktir. Bu arada, kira sözleşmelerinin Türk Lirası ile yapılmasını teşvik etmek amacıyla döviz cinsinden ve Türk Lirası cinsinden kira sözleşmelerinde alınan vergi stopaj oranları, aralarındaki fark %10 olacak şekilde (döviz cinsinden kira sözleşmelerinde kira stopajının %13’den %15’e çıkarılması ve Türk Lirası ile yapılan sözleşmelerde kira stopajının %8’den %5’e düşürülmesi) düzenlenmelidir.
Yatırım indirimi: İşletmelerin yeni yatırımlarının vergilendirilmesi ile ilgili esaslar, yakın geçmişte yapılan düzenlemeler ile yatırımı teşvik edici değil, caydırıcı bir duruma getirilmişti. Ekonominin canlandırılması için yatırım gereklidir. Yatırım yoksa, ekonomik canlanma da olmayacaktır. Yatırım indiriminin ilk aşamada eski şekline dönüştürülmesi gerekmektedir.
Vergi düzenlemeleri: Yüksek enflasyon ve Türk Lirası’nın satın alma gücündeki meydana gelen kayıplar, yeni vergi düzenlemelerini zorunlu kılmaktadır. Gelirlerini enflasyon oranında artırmayı başaran kişi ve işletmeler bile haksız vergi yükümlülükleri ile karşı karşıya kalmakta ve alım güçlerinin düşmesini önleyememektedirler. KDV oranları, vergi muafiyet ve matrahlarında yapılacak düzenlemeler ile alım gücü kayıplarının önüne geçilmesi gerekmektedir.
Bu önlemleri de içerecek kapsamlı bir ekonomik paket hazırlanmaması halinde ekonomik daralmanın devam edeceği, hane halkının geçim zorluklarının giderek artacağı ve işletmelerimizin istihdamı koruyarak çalışmaya devam edemeyeceği açıktır. Kıbrıs Türk Ticaret Odası, hükümetimizi ve tüm ilgilileri “mini” paketler üzerinde çalışmak yerine yapısal dönüşümleri de içerecek kapsamlı bir yenilenme üzerinde çalışmaya çağırmaktadır.”