Basında örgütlü sendika ve birlikler, Türkiye’den bir otoritenin Kıbrıs’ta ekran karartmasına tepki gösterdi.
Diyalog TV yayınının, ‘Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret niteliği taşıdığı’ ve ‘Türkiye’nin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne zarar verdiği’ iddiası ile Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) tarafından durdurulması tepki topladı.
Kıbrıs Türk Gazeteciler Birliği, Basın Emekçileri Sendikası, BAY-SEN, KTAMS, DEV-İŞ, Haber Kameramanları Derneği ve Kıbrıs Türk Spor Yazarlar Derneği tarafından yapılan açıklamada “Kıbrıs Türk basını kabul edilemez yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalmıştır” dendi.
Örgütler, Türkiye Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’nun “KKTC Meclisi’nin yasalarını” dikkate almadığına da dikkat çekti.
Basında örgütlü birlik ve sendikalar, “KKTC makamlarını Türkiye makamları nezdinde acilen harekete geçmeye çağırıyoruz” dedi.
İşte o açıklama
Tam da 1 Mayıs İşçi Bayramı’nda ve 3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü arifesinde Kıbrıs Türk basını kabul edilemez yeni bir saldırı ile karşı karşıya kalmıştır.
Kuzey Kıbrıs’taki yasal mevzuata göre ve buradaki kurumların verdiği lisans ve izinlerle yayınlarını sürdüren televizyon kanallarımızdan biri, Türkiye’deki bir makamın aldığı kararla fiilen susturulmak istenmektedir.
KKTC’nin mevcut siyasal durumu ve uluslararası statüsüzlüğü nedeniyle devlet televizyonu dahil Kıbrıs Türk TV’lerinin izleyicilere Türksat uydusu ile ulaştığı herkesin malumudur. Diğer yandan KKTC’de radyo ve TV’lerle ilgili otorite Başbakanlık’a bağlı Yayın Yüksek Kurulu’dur (YYK). Radyo ve TV yayınları KKTC meclisi tarafından çıkarılan yasalarla YYK tarafından denetlenmektedir.
Hal böyleyken, KKTC’de lisanslı bir TV kanalı olan Diyalog TV’nin Türkiye Radyo TV Üst Kurulu (RTÜK) tarafından susturulmak istenmesi kabul edilebilir değildir.
Çok seslilik basın özgürlüğünde esastır.
Farklı görüş ve yorumlara tahammül, uluslararası basın özgürlüğü metinlerinde ve mahkeme kararlarında defalarca yer almıştır.
RTÜK kararında, Diyalog TV’deki bir programda sarf edilen sözlerin ‘Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a hakaret niteliği taşıdığı’ ve ‘Türkiye’nin bağımsızlığına ve bölünmez bütünlüğüne zarar verdiği’ iddia edilmektedir.
Açıktır ki RTÜK, Türkiye’deki birçok TV, radyo ve şimdilerde internet yayınlarında olduğu gibi kendisini mahkeme yerine koymakta ve her farklı sesi kesmek istemektedir.
Öte yandan RTÜK, Diyalog TV’nin yayınlarını durdurma kararını hiç alakasız bir yasa maddesine dayandırmakta, kanalın ‘izinsiz ve lisanssız şekilde Türkiye aleyhinde yaptığı programlar nedeniyle yayın hizmetleri iletiminin durdurulduğunu’ belirtmektedir.
Bunun pratikteki anlamı, Diyalog TV’nin Türksat üzerinden yayın yapmasının engellenmesidir.
Yani RTÜK, bu kararı ile KKTC meclisinin yayıncılıkla ilgili çıkardığı yasaları da, buradaki YYK’yı da by-pass etmektedir.
Bu durumda söz konusu kurumları kuran ve yasaları çıkaran KKTC makamlarının tepkisinin ne olacağı merak konusudur.
Ayrıca KKTC hükümeti, Kıbrıs Türk TV’lerinin izleyiciye sağlıklı biçimde ulaşacağı alternatif ve güçlü mecraların oluşturulmasını da artık kesinlikle ve süratle gündemine almaldır.
Kendisine özgü demokratik ve hoşgörülü ortamını titizlikle koruyan ve dünya basın özgürlüğü indeksinde Türkiye’den çok daha iyi bir konumda olan Kıbrıs Türk Toplumu’nun kurumlarına karşı yapılan bu saldırıyı kınarken, alınan kararın geri çekilmesi için KKTC makamlarını Türkiye makamları nezdinde acilen harekete geçmeye çağırıyoruz.
Hangi görüşü savunursa savunsun, medya kurumlarını ve basın emekçilerini susturmaya dönük hiçbir girişime sessiz kalmayacak, konuyu uluslararası örgütler ve resmi kuruluşlara taşıma dahil her türlü girişimi yapacağız.
Bu vesileyle herkesi Kıbrıs Türk Toplumu’nun hoşgörü kültürüne ve demokratik değerlerine saygı göstermeye davet ediyoruz.