Girne-Lefkoşa yolu Ciklos mevkiinde meydana gelen selde 4 can sel sularına kapılıp gitmişti… Aralık ayıydı ve üzerinden 6 ay geçti.
Söz konusu yol yeni asfaltlanmış, biraz da genişletilmiş ve trafiğe yeni açılmıştı. Selin ardından genişleyen yer, olduğu gibi sel sularıyla oyulmuş, tehlikeli bir hal almış ve söz konusu yerde yani Ciklos’ta iki şeritli yol tek şeride düşürülmüştü. Tek şeritli olma hali devam ediyor…
Bizim memlekette birincisi; yapılan yasa dışı olsa da (özellikle binalar) yapanın yanına kalıyor, ikincisi de; yıkılan yıkıldığı gibi bırakılıyor… Ciklos’ta olduğu gibi…
***
Ulaştırma Bakanlığı sanırım çok olmadı açıklayalı; “Yolun tamiri için ihale açıldı” dendi… Ne oldu? İhale nerde açıldı, teklif verildi mi, sonuç alındı mı, tamir başlayacak mı?
Bunlar işin bir yanı… Bunlar, bundan sonra yapılması gereken ve yolun bir an önce güvenli bir hale getirilmesi gereken işler… Ancak dediğim gibi, olayın üzerinden 6 ay geçti. Yol kanıksandı, sanki de normal haliymiş gibi bir durum hasıl oldu.
İşin diğer yanı; Sürekli sorgulamakta yarar var… Söz konusu yol tamiratı 6 etaptan oluşuyordu. Ciklos’un da içinde bulunduğu bölüm ilk iki etap dahilindeydi. Diğer dört etap St. Hilarion kavşağı-Boğaz kavşağı (iki etap) ve Boğaz kavşağı-Gönyeli Çemberi (iki etap) halindeydi.
Bir şirket geldi, kim olduğu, ne iş yaptığı, nasıl yaptığı belli olmayan bir şirket geldi yolu yapmaya başladı, çok da keyfi bir şekilde yapım sürdü… Taşeron da kullandı, ilk iki etabı sanırım bir yılı aşkın bir sürede bitirdi ve yol açıldı.
Açıldı ama açılırken işte o acı sonuç da beraber geldi.
***
O şirketten şikâyetçi olundu mu, şirketin parasından kesinti yapıldı mı (parayı veren KKTC olmadığı için öyle bir olanağı da yok!), sorumlular bulundu mu? Bakanlık yine Aralık ayında bir açıklama yapmış ve “olayla ilgili yürütülen polis soruşturmasına ek olarak geniş çaplı soruşturma başlatacağını” açıklamış ve “bilirkişilerden oluşan bir heyetin de iddialara yönelik kapsamlı çalışma yapacağını” bildirmişti.
Yapıldı mı, sonuç alındı mı ben duymadım. Sadece KTMMOB’nin yol çalışmasıyla ilgili bir rapor hazırladığı ve yanlışlarla yapılması gerekenlerin sunulduğunu hatırlıyorum.
Peki söz konusu o rapor şimdi ihaleyi alacak (eğer ihale açılmışsa) şirkete verilecek mi, yapılan iş denetlenecek mi, yanlışlar giderilecek mi, uzmanlarla birlikte mi iş yürütülecek, yerin coğrafi özellikleri bu kez dikkate alınacak mı vb sorular…
***
Yoksa işin parası yine başka bir yerden gelecekse, dolayısıyla ihale denen şey yine bir yerlerden işe atanacak! bir şirketin işi yapmasıysa, yine denetim olamayacaksa, yine üstün körü bir iş olacaksa hiç başlamaması daha iyi… “6 etap olacak” denen işin bu yöntemle hiç tamamlanmasının daha iyi olacağı gibi… Çünkü “bitti” denen yerlerin çoğu kısmında sadece Ciklos’ta değil, hatalar, eksikler, çökmeler gözle görülebiliyor…
Birilerine ‘iş yaptı’ maskesi altında para almalarını sağlamak için işler yapılacaksa, insan canı, güvenliği düşünülmeyecekse, yeni iş eski durumdan kötü sonuçlar doğuracaksa eksik olsun öyle iş.
Yağmurun ücreti arttı!
Geçitköy Barajı’nda su seviyesi gözle görülür oranda düşmüş. Oysa ki Türkiye’den gelen suyun biriktiği baraj olması nedeniyle sürekli dolu olması gerekliydi… Bu kış yoğun yağan yağmurlar nedeniyle Türkiye’den su gelmediği söyleniyor… Peki öyleyse öncekinden fazla, artışlı ödediğimiz suyun parasını biz gökten yağan yağmura mı ödüyoruz!
///
Üçlü tarife
Elektrik’te de üçlü tarifeye geçtik… Faturalar gelmeye başladı… Ne kadar da ucuz tarifenin olduğu saatlere uymaya çalışsanız da diğer saatlerde elektrik kullanmamak çok mümkün değil. Hele şimdi yaz tarifesinde saat 22.00’de başlayan ucuz tarife saat 23.00 olduğunda daha da zor olacak. Evet, elektrik maliyeti fazla ama vatandaşın kazancı da maliyetlere doğru orantılı artmıyor maalesef…