Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası (El-Sen), dün başlattığı grevi bugün saat 17:00 itibarı ile kaldırdığını açıkladı.
EL-SEN Başkanı Umut Öksüzoğlu yaptığı yazılı açıklamada, KIB-TEK yönetimi ile gün boyunca yaptıkları görüşmeler sonucunda grev sebebi olan konularda anlaşmaya vardıklarını belirterek, “Karşılıklı olarak imzaladığımız anlaşma protokolü gereği dün başlattığımız grevi bugün saat 17:00 itibarı ile kaldırmış bulunuyoruz” dedi.
Öksüzoğlu, “Temennimiz bundan sonraki süreçlerde sorunların karşılıklı diyaloglarla aşılması ve böylesine gündemlerle toplumumuzun zamanının çalınmamasıdır. Bu süreçte bizlere destek olan yoldaş sendikalarımıza, sivil toplum örgütlerine, siyasi partilere ve en önemlisi de halkımıza teşekkürü bir borç biliriz” ifadelerini kullandı.
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası’nın (EL-SEN) Türk Elektrik Kurumu’nda başlattığı uyarı grevi bugün de devam ediyor.
El-Sen, çalışanların toplu iş sözleşmesi ve yasal haklarını alamadıkları, iş elbiseleri ihalesinin ertelendiği ve geçicilerin kadrolanmadığı gerekçesiyle dün kurumda grev başlattı.
Kurum içerisinde yaşanan birçok yanlış ve aksaklık olduğuna değinen çalışanlar sıkıntılarını YENİDÜZEN’e aktardı, partizanlık ve keyfi uygulamalardan dert yandı:
“Çalışanların üzerinde korku imparatorluğu oluşturuyorlar”
Fehime ALASYA
Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu Çalışanları Sendikası uyarı grevi yaptı, çalışanlar sokağa döküldü. Greve destek veren bazı çalışanlar YENİDÜZEN’e konuştu.
Kurum içerisinde yaşanan birçok yanlış ve aksaklık olduğuna değinen çalışanlar, sıkıntılarını dile getirdi.
Kurum içerisindeki sorunlara değinen çalışanlar, partizanlık ve keyfi yönetimden dert yanarken, tüm bunların planlı bir şekilde ‘Özelleştirme’ için atılan adımlar olduğunu işaret etti.
Her yıl düzenli olarak verilen iş kıyafetlerinin verilmemesinden, yasa dışı atalara ve görevden almalara, geçici işçi kadrosundan, malzeme eksikliğinden dolayı iş yapamaz duruma gelinmesine kadar pek çok konuya dikkat çeken personel, “Umarız bu uyarı grevimizi dikkate alırlar” dedi.
Pek çok konuda hem fikir olan personel, kurum içerisinde olan partizanlığın yıllardır devam ettiğinden yana da hem fikir…
“Sendika ilk kez bu denli devre dışı bırakılıyor”
Pek çok personel basına konuşmaktan korkarken, bunun nedenini de ‘Keyfi uygulamalara’ bağladı. Çalışanların birçoğu partizanlık ve keyfi uygulamaların ülkede neredeyse her alanda yaşandığını işaret ederek, bu durumdan bıktığını belirtti.
Keyfi uygulamalarla yönetime karşın yetenek ve becerilere göre atamalar yapılmasını arzu eden çalışanlar, açıklama yapmaktan kaçındı.
Geçmiş yönetimlerde de aynı sorunlar ile karşı karşıya kaldığını dile getiren birçok çalışan, ilk kez günümüzde sendikanın bu denli devre dışı bırakıldığına tanıklık ettiklerini belirttiler.
“Olan yine bize oldu”
Öte yandan fatura ödemeye gelen vatandaşlar, geldiği gibi geri dönmek zorunda kaldı. “Olan yine bize oldu” diyen vatandaşlar, faturalarını ödeyemeden geri dönmemek için, ‘Pay point’ adı verilen nakit ödeme bankamatiğinde işlem yapmaya çalıştı. Yoğunluktan dolayı para kasası dolan bankamatik de kısa süre sonra devre dışı kalınca vatandaş hiçbir şekilde ödeme yapmadan kurumdan ayrıldı.
Çalışanlar ne dedi? Çalışanlar ne dedi? Çalışanlar ne dedi?
Toprak Altay:
“Buradaki çalışanların üzerinde korku imparatorluğu oluşturuyorlar”
“Yaklaşık 23 yıldır bu kurumda görev alıyorum. Toplu iş sözleşmesi bizim hakkımız fakat son dönemlerde bu haklarımız gayrı yasal şekilde gasp ediliyor. Örneğin her yıl verilen kıyafetler halen daha verilmedi ve bu yönde de hiçbir çalışma olmadığını duyuyoruz. Keyfi uygulamalar çalışanları rahatsız ediyor. Buradaki çalışanların üzerinde korku imparatorluğu oluşturuyorlar. Bu bağlamda tüm bu şartlar için sendikamızla greve çıktık. Umarım bu uyarı grevimizi dikkate alırlar. Çalışanların hakkını iade edip, şeffaf ve düzgün yönetim sergilemeliler. Yönetim kurulunda tek taraflı toplantılarla kararlar alınıyor, bunlar olmamalı. KIB-TEK’in daha iyi bir yönetimle, halka daha iyi hizmet vermeli.”
Özgül Çelik:
“Personeli siyaset ile bezdirme, baskı kurma, kamuoyu önünde itibarını sıfırlayarak özelleştirmeye adım atmak istiyorlar”
“Yasal yetkileri olmadan personeli istediği yerde görevlendirip, keyfi uygulamalarda bulunup, personel üzerinde baskı oluşturuluyor. Personelin özlük hakları ve daha verimli çalışması açısından sendika ile işbirliğine gidiyoruz. Yönetimin siyasal davranışlarına karşı çıkıyoruz. Sendika aylardır soru soruyor, halen daha yazılı cevap yapılmıyor. Yönetim çalışanlar üzerinde baskı kurmaya çalışıyor fakat bu bu çalışanlar çok özverili bir şekilde çalışmaktadır. Personeli siyaset ile bezdirme, baskı kurma, kamuoyu önünde itibarını sıfırlayarak özelleştirmeye adım atmak istiyorlar. Tüm suçlu personelmiş gibi, şişmiş bir personel kadrosu varmış gibi göstermeye çalışıyorlar.”
Kubilay Özkıraç:
“Türkiye, KIB-TEK’in bir an önce onların sermayesine devredilmesini istiyor, bu niyet ap açık belli. Sorun budur, gerisi hep yalan…”
Grevimizin nedenlerini, toplum iyi biliyor. KIB-TEK’in toplumun ve çalışanların en önemli sorunu bu kurumun, Türkiye sermayesine peşkeş çekilmesi sorunudur. Sendikamız 30 yıldır bu kavgayı veriyor ve vermektedir. KIB-TEK’i yönetenlerin de bu konuda hem toplumun hem çalışanların sesini duymalı. Aksi takdirde ilerleyen günlerde memleketin nereye gideceğini herkes yakından izleyecektir. Kap kara olacak bir Kuzey Kıbrıs’ta karanlığın sorumlusu EL-SEN olmayacaktır. Tüm bu yapılanlar özelleştirmenin altyapısıdır, diğerleri detaydır. Türkiye, KIB-TEK’in bir an önce onların sermayesine devredilmesini istiyor, bu niyet ap açık belli. Sorun budur, gerisi hep yalan…”
Büke Ada:
“Personel iş yapmak istiyor fakat malzeme yok… Bunlar da kamuoyu gözünde faturanın personele kesilmesine neden oluyor”
Burada birçok sorun yaşanıyor, bunlardan biri de 2 yılı aşkındır geçici kadrosunda görev alan arkadaşların kadroya alınmamasıdır. Bu personeller artık kadrolanmalı, onlar artık işinin ehli oldu. Onları görev yerlerinden alma, korku zihniyeti ile görev yapmalarına neden oluyorlar. Bu personelde motive kaybına neden oluyor.
Bir diğer sorun da malzeme alımlarıdır. Bu sadece çalışanların kıyafetleri değil, bunun yanında lamba, direk, sayaç ve bunlar gibi malzeme alımlarıdır. Ambarlar iş yapamaz oldu, malzeme eksikliğinden dolayı sokak aydınlatmaları, sayaç problemleri hiç yapılamıyor. Personel iş yapmak istiyor fakat malzeme yok… Bunlar da kamuoyu gözünde faturanın personele kesilmesine neden oluyor.”
Manşet foto El-Sen