Son günlerin en ‘yakıcı’ konusu elektrik faturaları… Geçtiğimiz aya göre ‘ikiye katlanan’ faturalar birbiri arkasına sosyal medyada paylaşılmaya, faturalara yansıyan miktarlar da ‘isyan ettirmeye’ başlayınca, KIBTEK’ten ‘zorunlu’ açıklama geldi.
Teknik bir nedenle faturalandırmaların 30 değil 39 gün üzerinden yapıldığını söyleyen KIBTEK, kilowaat saat üzerinden ücretlendirmeyle ilgili de kafaları karıştıran bir açıklama yaptı…
Açıkçası, 30 değil, 39 gün üzerinden fatura edilince kilowatt saat başına daha mı fazla miktar ödemiş olduk, tam da anlamadık.
Konu dünkü Meclis Genel Kurulu’nda da gündem oldu. Ulusal Birlik Partisi Genel Başkanı Ersin Tatar ısrarla bu faturalandırmanın gerçekten bir hata sonucu mu, yoksa bilinçli olarak mı yapıldığını sordu, ‘elektrik kurumuna nakit akışı’ için yapıldığına ilişkin iddiaları da paylaştı…
Tatar’ın iddiaları üzerine söz alan Ekonomi ve Enerji Bakanı Özdil Nami, ‘yanlış bilgilendirme’ olduğunu söyledi ve kesinlikle ‘üst dilime geçmenin söz konusu olmadığının’ altını çizdi.
Özdil Nami, önümüzdeki ay faturaların 21 gün üzerinden faturalandırılacağını ve buna bağlı olarak da düşüş yaşanacağını söyledi ama açıkçası çok da içimiz rahat etmedi…
Çünkü Bakan Nami, KIBTEK Yönetim Kurulu’nun 2018 Ekim ayında istediği ve KIBTEK’in devletten alacaklarına eklenen ‘büyük zam’ tutarı olan 120 milyon TL’nin, peyder pey bizim faturalara ekleneceğinin de ‘müjdesini’ verdi.
Hem de döviz kurlarının düşmesine bağlı olarak bir indirim beklediğimiz şu günlerde… Üstelik sosyal medyaya yansıyan son iki aylık elektrik faturalarındaki fark 9 günlük değil, 29 günlük gibi olması nedeniyle de…
Benim gibi henüz elektrik faturası gelmeyenler ise, ‘korkuyla’ başına geleceği öğrenmek için beklemekte…
Yönetim Kurulu ‘faiz farksız aktarmayı’ çalışacak
KIBTEK’in TDP kanadı Yönetim Kurulu Üyesi Ercan Hoşkara dün Diyalog TV’de yayınlanan DETAY’a konuk oldu ve Aytuğ Türkkan’ın sorularını yanıtladı.
İnsanların KIBTEK’e ‘faturalara’ bağlı bir tepkisi olduğunu söyleyen Hoşkara, ‘pahalı olup olmadığımızı’ değerlendirebilmek için kıyaslama yapmak gerektiğini söyledi, elektrikte güneye göre ‘daha ucuz’, Türkiye’ye göre ise ‘%50 daha pahalı’ olduğumuzu da ekledi…
2018’de döviz kurundaki dalgalanmanın maliyetleri çok ciddi şekilde etkilediğini söyleyen Hoşkara, bunun ‘bir kısmının’ vatandaşa yansıtıldığının altını çizdi. Hoşkara, 10 Ekim 2018 tarihli KIBTEK Yönetim Kurulu’nun ZAM kararının Bakanla Kurulu’nca bir andan ‘üstlenilerek’ kamu tarifesine yansıtıldığını hatırlattı…
Daha sonra döviz kurunda, ona bağlı olarak yakıtta, ona bağlı olarak da KIBTEK’in maliyetlerinde bir azalma olduğunu söyleyen Hoşkara, Kasım’dan itibaren azalma yaşanmasına rağmen bu düşüşün ‘kamuya yansıtılmaması’nın istendiğini söyledi…
“Biz ilk zammı Temmuz’da yaptık… Temmuz’da zammı yaptığımızda döviz kuru 4,68’di. Şu anda bugün itibarıyla 5 buçuk… Ama 10 Ekim’de yaptığımızda 6 buçuk -7 arasındaydı. O noktadan bir düşme, bir ucuzlama oldu. Bu hem kamu tarifesine yansıtıldı hem de 31 Aralık itibarıyla geriye dönük yansıtıldı. Toplamda 170 milyon TL’lik bir fatura çıkması gerekirken, 120 milyona gerileme oldu…”
İşte bu çalışmalar yapılırken Ocak ayı başında yapılan faturalandırmalar sırasında bir gecikme yaşandığını söyleyen Ercan Hoşkara, 1 Ocak’a kadar faturalandırma yapamadıklarını, bu nedenle bazılarının 31-32 gün, bazılarının da 39 güne kadar bir fatura ile karşı karşıya kaldığını söyledi.
“Bu fazladan faturalandırma konusunda vatandaşın tepkisi bence haklı” diyen Hoşkara, bunun tüketimin en fazla olduğu dönemde yaşanmasının da tüketimi de, faturaları da katladığına işaret etti.
Hoşkara da Bakan Nami gibi ‘dilimlerde bir değişim olmadığını’, kullandığımız dilime göre faturalandırma yapıldığının da altını çizdi.
“Biz bu tepkileri de anlıyoruz, ben Yönetim Kurulu Üyesi olarak bu tepkileri haklı buluyorum” diyen Hoşkara konuyu ilk toplantının gündemine aldıklarını, teknik ve hukuken bir sıkıntı olmaması halinde ‘faiz farksız’ aktarabilme kararı alacaklarını da söyledi.
“Evet fiyatlar yüksektir” diyen Hoşkara, üretimde çevresel sorunlar olduğunu ama sorunu hemen çözebilme şansı bulunmadığını da belirtti…
Devletin üstlendiği de ‘bize yansıtılacak’!..
2018 13 Kasım’ında bu sayfadan ‘Elektrikte indirim zor’ başlığı ile döviz kurlarındaki seyrin değişmesine bağlı olarak, hemen hemen tüm zammın ‘anası’ konumundaki elektrikte de beklenen indirimin ‘zor’ olacağına ilişkin duyumları paylaşmıştım.
‘O, Eylül’de devletin üstlendiği %18’lik zammın, yeni yılda TÜKETİCİ FATURALARINA yansımasının söz konusu olduğunu’ yazmıştım…
Hatırlayacağınız üzere elektriğe Temmuz başında yapılan yüzde 15 ile 32 oranındaki zam, her tarifeye kilovat başı 20 kuruş olarak yansımıştı.
Eylül ayında ise, ‘yeniden zam’ iddialarını doğrulayan KIBTEK Yönetimi, yükselen döviz kurlarına bağlı olarak %18’lik bir zam gerektiğini de açıklamış, akaryakıt üzerinden devletin Fiyat İstikrar Fonu gelirini sıfırlayan Hükümet, zamları biraz dizginlemek için bu kalemdeki gelirinden vazgeçmişti.
Bu konuda hem kurumla yaptığı görüşmelerde, hem de kendi içinde formüller arayan Hükümet, ‘devlet tarifesi’ ile zam oranını Maliye’nin üstlenmesini kararını üretmişti… Yani bu farkı ‘devletin üstlenmesi’ anlamındaydı bu karar.
Yılbaşı geldi, geçti…
Ve yeni yıla kadar da yeni bir zam olmadı ama düşen döviz kurlarına ve düşen yakıt maliyetine bağlı olarak bir indirim de yapılmadı.
Bakan Nami, KIBTEK Yönetim Kurulu’nun 2018 Ekim ayında istediği ve KIBTEK’in devletten alacaklarına eklenen ‘büyük zam’ tutarı olan 120 milyon TL’nin, peyder pey bizim faturalara ekleneceği de ‘resmen’ açıkladı.
Yani anlaşılan o ki; yurttaş ‘indirim’ bekleye dursun, birkaç ay önce yapılmayan zam önümüzdeki aylarda faturalara yansıyacak, düşen maliyetler yine yurttaşın cebine yaramayacak…
Gelişmeleri izleyeceğiz.
BİR ALINTI: Şimdi birisi "ben de Bertan'a verilen yurttaşlıktan ve çürükten isterim" der, teklifini sunarsa, n'olacak? (Cenk Mutluyakalı?)