Otelciler, basınla yemekli bir toplantıda bir araya geldi dün…
Dünyanın en güzel sahilleri, doğa güzellikleri ve iklimine sahip adanın, yıllardır “Turizm Adası” olarak anılamayan bir yarısı olmanın yanı sıra her geçen gün de turizm adına eklenen yeni olumsuzluklar konuşuldu.
Olumsuzlukların en sonuncusu, birdenbire “ilk sıraya” da oturan “elektrik zammı” oldu.
Otelciler Birliği bir süre önce, üye 30 otelle “online” yapılan anketin sonuçlarını ilk kez basınla paylaşırken, “bellerini büken” elektrik ücretlerine karşı da “ne yapabiliriz”in yanıtını aradı.
“UTANÇ VERİCİ”
2012 yılı turizmi için “içte ve dışta” yapılması gerekenleri paylaşan Otelciler Birliği Başkanı Mehmet Dolmacı’nın paylaştıkları arasında, anket sonuçlarına da “müşterilerin şikayetleri”nde birinci sıraya yerleşen “Çevre Kirliği” dikkat çekti.
Ulaşım, ücretler, kapasiteler, aktiviteler, teşvikler derken akıllarda kalan ve “utandıran” sorun “Çevre Kirliliği”…
Bu sorunu otelcilerin “ev ödevleri” arasına alması ne kadar sevindiriciyse, Kuzey Kıbrıs’ın ziyaretçileri tarafından “çevre kirliliği” ile anılması da bir o kadar utandırıcı.
EN AZINDAN “MİSAFİRPERVERİZ!”
Otelciler Birliği’nin Kuzey Kıbrıs’a gelen turistlerle yaptığı anketin en utanç verici sonucu “Çevre Kirliliği” olarak dikkat çekerken, en sevindirici sonucu ise “misafirperverliğimiz” oldu.
Kuzey Kıbrıs’ı ziyaret eden turistlerin “en belirgin” memnuniyeti Kıbrıslıların sıcaklığı, sevecenliği…
Evet pisiz, çevreye karşı duyarsızız ama en azından “misafirperveriz”…
2011’DEKİ AVANTAJ, 2012’DE “DEZAVANTAJ”
Dünyada yaşanan olumsuzlukların, 2011 yazında Kuzey Kıbrıs’a “avantaj” olarak yansıdığını hatırlatan Başkan Dolmacı, tanıtma ve pazarlamadaki ciddi eksiklikler nedeniyle bu avantajın 2012’de “dezavantaja” dönme tehlikesine işaret ediyor.
Otellerimizin %46’sının “5 yıldızlı” olduğuna dikkat çeken Dolmacı, turistlerin, “Turistik Otel” beklentisinin karşılanması gerektiğine de değinirken, bunun en ciddi nedeninin de “Çarpık teşvik sistemi” olduğuna dikkat çekiyor.
GİDERİN %20’Sİ ELEKTRİK…
Turizm için “istikrarın” önemine dikkat çeken Başkan Dolmacı, “elektrik zammı”nın istikrarsızlığın en büyük göstergesi olduğuna işaret etti. Ücretlerini giderlerine göre ayarlamış otellerin, birdenbire elektrik zammıyla adeta “şoka uğradığını” belirten Dolmacı, otellerin giderlerinin %20’sini elektriğin oluşturduğunu ifade etti.
Ekonomik Örgütler Platformu ve Üretici Birlikleri ile ortak eylem hazırlığındaki otelciler, her yıl 3-4 otelin de kapılarının “elektrik borcu” nedeniyle kapandığına işaret ediyor.
TÜRKİYE’DEN %246 FAZLA…
“Bize yakışan eylem biçimi nedir…” diye soran ve “çözüm arayan” otelciler, elektrik zammından en fazla etkilenecek otellerin, şimdi bile dünyadaki otellerden çok daha fazla tutarlarda elektrik ücreti ödediklerine de vurgu yapıyor.
Türkiye’nin turistik şehirlerinin başında gelen bölgelerinden biri Antalya’da, bir otelin aylık ortalama 100 bin TL elektrik faturası ödediği, Girne’deki bir otelin son zamdan önce ortalama 280 bin, zamdan sonra ise 364 bin TL ödediği basınla paylaşılıyor.
“Ödenecek meblağlar değil” diyerek isyan eden otelciler, “plansızlığa” dikkat çekerken, her fırsatta turizmi “lokomotif sektör” olarak gösteren siyasilerin, turizmi baltalamaya yönelik “hesapsız” uygulamalarının yarattığı çelişkiye de dikkat çekiyor…