ELEKTRİKLİ SCOOTER DOSTU BİR BAŞKENT OLMALIYIZ!

Onur Olguner

Şimdi, eğri oturalım doğru konuşalım:

Eğer Lefkoşa’da aracınız bir günlüğüne bile bozulsa, siz çaresiz kalmışsınız demektir.

Ya bir araba bulacaksınız, ya sizi taşıması için arkadaşınıza yalvaracaksınız, ya da evinizde oturacaksınız. Seçenekleriniz bunlardır.

Şehrin bir köşesinden diğer köşesine gidecek toplu taşıma sistemi başkentte yok denecek kadar zayıftır.

Lefkoşa Türk Belediyesi’nin web sayfasından güzergâhları bulmak, kaç dakikada nereden geçtiğini öğrenebilmek ise neredeyse imkansızdır.

Üzgünüm ama başkentimiz ulaşım konusunda engellidir. Bu konuda şehir siyaset tarafından sakatlandığı için bizlere “başınızın çaresine bakın” der.

Şehrin 80 bin civarındaki sakini ev ekonomilerinden büyük bir parçayı arabaları için harcayarak başlarının çaresine bakarken, 40 bin üzerindeki öğrencisi ise kendi kaderine terk edilmiştir.

Şehre gelen turistler de bu kaderden muaf değildir. Araba kiralamayan bir turist için bu şehri tanımak ve gezmek adeta zulümdür.

Konuyu defalarca dile getirmiş olmamıza rağmen ülkemiz siyaseti bu konuda duyarsız kalmakta ısrar eder, ilgisizdir, konuyu önemli görmez ve üzülerek söylüyorum ki kendi sosyoekonomik sınıfının altında olan ve araç alamayan kitlelerin ihtiyaçları konusunda vicdansızdır!

Tabi, her ne kadar bizim ülke yönetim usülümüz böyle konularda duyarsız olsa da, bazen şans kapımıza gelir.

Bugün ayağımıza kadar gelen şans aslında Avrupa’nın turistik şehirlerinde yıllardır uygulanan bir sistemdir: Elektrikli Scooter’lar.

Ben bu elektrikli scooterlar ile Viyana’da 2019 yılında tanışmıştım. Sokaklarda kaldırım üzerinde duran bu cihazı ilk gördüğümde şaşırmıştım. Uygulamasını yükleyip kredi kartınızı girdiğinizde bu cihazı rahatça istediğiniz yere kadar kullanabiliyordunuz. Ardından bıraktığınız yerde fotoğrafını çekip bunu uygulamaya yükleyerek işlemi tamamlıyordunuz.

İlk üç gün toplu taşıma kullandıktan sonra son günümde elektrikli scooterı kullanarak Viyana’da birçok müzeyi ziyaret ettim.

Doğruyu söylemem gerekirse bir turist olarak bu sistem benim için toplu taşımanın çalışma sistemini anlamaya çalışmaktan çok daha rahat idi. Özellikle kısa mesafelerde hayat kurtarıcıydı.

Bisiklet yolunu kullanarak listemdeki bütün yerlere gitmeyi tamamladım.

Bugün tüm dünyada artık bu sistem farklı bir şekilde de kullanılmaya başladı. Hatta bu yeni kullanım kiralama sistemine göre çok daha başarılıdır.

Bisiklete göre kullanması kolay, şarjı ekonomik, katlayınca evde veya arabanın bagajında saklaması uygun olan bu sistem pek çok insan tarafından şehir içi ulaşımda kullanılıyor.

Elektrikli bir sistem olduğundan dolayı çevre dostu olması ve iklim krizi ile mücadelede katkı sağlaması ise işin başka bir artısıdır.

Bizde de kullanılmaya başlayan bu sistem başkent Lefkoşa için kaçınılmaz bir fırsattır.

Ülkemize gelen üniversite öğrencileri bu sistemi kullanarak yıllardır çektikleri toplu taşıma eksikliğini bir nebze olsun daha az hissetmeye başlayabilirler. Özellikle üniversite servisleri ve elektrikli scooterlar entegre çalışırsa bu gençlere yaşattığımız çileyi biraz da olsa azaltabiliriz.

Ülkemizi ziyaret eden turistler için de artık bu sistem turistik alanlarda ve kısa mesafelerde ulaşım imkanı sağlayabilecektir. Özellikle Surlariçi-Dereboyu ulaşımını bu sistemi kullanarak kolay hale getirebilir ve Lefkoşa Surlariçi Yayalaştırma projesi ile yarattığımız bölgedeki ekonomik kalkınmayı Mehmet Akif Caddesine de taşıyabiliriz.

Bu fırsatın tehlikeye dönüşmemesi için ise ciddi bir çalışmaya ihtiyacımız var. Çünkü eğer hayatımızı kolaylaştıran bu şansı kontrol edip gerekli altyapıyı sağlamazsak, bu cihazın bizim için tehlike haline dönüşmesi muhtemeldir.

Elektrikli scooter kullanımından dolayı yaşanan kazalar üzerine Avrupa ülkelerinde alınan önlemler bize bu bağlamda yön verebilir:

  • Öncelikle Türkiye, Güney Kıbrıs, Fransa, İtalya gibi pek çok ülkede uygulanan hız sınırını bu cihazlara getirmemiz gerekiyor. Bu hız sınırı genelde ara yollarda 20-25 km/saat arasında iken, yaya yollarında ve kaldırımlarda 6 km/saat hızında oluyor.
  • 2013 yılında paydaşlar ile LTB Teknik Komite’de başlattığımız Bisiklet Yolları Master Planı uygulamasına devam etmemiz gerekiyor. Bu bağlamda bazı yolları tek yön yaparak hem kaldırım hem de bisiklet/scooter kullanımına yer açmamız önemlidir. Böylece bu sistemi daha da yaygınlaştırmamız mümkün olacaktır.
  • Scooter kullanımının artması ile karbon emisyonunu ne kadar azaltacağımızın raporunu hazırlamalıyız. Bu rapor ile Avrupa Birliği fonlarına başvuru yapabilir, COP konferansı öncü ülkelerine lobi yapabilir ve şehrimizi dönüştürecek fonlara ulaşabiliriz.
  • Şehrin üniversiteleri ile konuşarak ring servislerini koordine etmeli ve bu noktalara scooter kiralama istasyonları ile şarj istasyonlarını çalışmamız gerekiyor. Özellikle ring sistemlerinde scooter taşıma alanları bu noktada çok önemlidir.
  • İleride yapacağımız tüm toplu taşıma sistemlerini tasarlarken artık bu cihazları da ulaşım planına katmamız önemlidir.

Sonuç olarak ulaşım engellisi olan şehrimizde kullanılmaya başlanan elektrikli scooter cihazları şehir sakinleri, turistler ve öğrenciler için büyük bir fırsattır.

Bu fırsata biraz önem verirsek, biraz zaman ve çaba harcarsak başkentimizin ulaşım sorununu bir nebze olsun azalacak ve kent ekonomisine etkisini hep birlikte yaşayacağız, aynen Lefkoşa Surlariçi Yayalaştırma projesinde yaşadığımız gibi.

Bunu başarmak için gerekli olan vizyon Lefkoşa sakinlerinde mevcuttur.

Ve eminim ki bizler biraz istek, biraz irade ve bolca da VİZYON ile bu sistemi kurmayı başaracağız!