Elimi kırsan!

Cenk Mutluyakalı

 

- Siz yardım edilen yoksullar istiyorsunuz, biz ise ortadan kaldırılmış yoksulluk.
O yüzden anlaşamıyoruz. -

Victor Hugo

 

OTO-YIKAMA için uğramıştım.
Lefkoşa Ortaköy’de bir mekan...
Eski bir dostumla karşılaştım.
Sol elini uzattı toka için; sağ eli sabitti.
- “Felç” dedi, “yavaş yavaş iyileşiyor…”
- “Geçmiş olsun, ne oldu” diye sordum.
- “Stres, ne olacak ki”…
Esnaftı, batmış çıkmıştı, borcu çoktu, pek çok Kıbrıslı örnekte olduğu gibi altında Mercedes’i ve bedeninde tertemiz bir kalbi vardı.

***

“Kırarım elimi de bir daha seçimde oy vermem” diye çıkıştı dostum...
Masa başında oturan diğer arkadaş lafa karıştı:
- “Yani abinin de kaderi bu, nereye gitse herkes dert yanıyor..”
Burada ‘kadersiz abi’ ben oluyordum!

***

Her senenin başında “harçlar” artar…
25 senedir böyle gördüm, böyle bilirim!
Çünkü güç bela denkleştirilmiş 13’üncü maaşla iyice içi boşalan kasadan “hayat pahalılığı eklenmiş” maaş ödemenin formülü böyle keşfedilmiştir.
Her sene bunu unutur, bağırırız yine de.
Ehliyet, pasaport, kimlik, ruhsata biner!
“Harç falan değil hepsi haraç bunların” derim, her sene.
“Ehliyet” dediğinin süresi mi olur?
Domates salçası mı bu ?
Yeniden sınava da almıyorlar üstelik.
Kimlik, pasaport dersen ne kıymetli (!)
Söyleyiniz lütfen bu ‘haraç’lar niye toplanıyor ve nereye gidiyor?
- Bütçeye, değil mi!..
Peki bütçe nereye?
Neredeyse tamamı maaş ödemeye.

***

Bu “yüzleşme”yi çok daha açık yapalım!
Şimdi “harçlardaki” bu artışa memur sendikamız, öğretmen sendikamız karşı çıkıyor.
En genelde haksız da değiller...
Ancak ‘derenin suyu nereden’ gelecek anlatmıyorlar bize!..
Bu “haraç”lar toplanıp “maaş”a yatacak!..
Oysa bu kaynaktan geri dönüş alamayanlar ne olacak?
Hele hele asgari ücretli yoksullar?
Esnaf, tezgahtar, kaportacı, kasiyer, makinist, fırıncı, veznedar ne yapacak?
İlla ‘kaynak’ istiyorsan sigaraya zam yap, puroya yap, içkiye yap!..
‘Havuz vergisi’ topla mesele fazladan...

***

- Elimi kırsalar oy vermem, diyor ya dostum sitemkar, dertli, öfkeli!..
Bir partiye değil, kimseye!..
Tezgahta oturan gençten arkadaş ise “vergi vermeyeceğini” söylüyor, oy yerine!
- Ödediğim vergi bana dönmüyor nasılsa!
Sendikacılar daha fazla vergi toplanmasını istiyor oysa...
Maliye Bakanı bütçenin açık verdiğini anlatıyor, sinirden tansiyonu fırlayan dostum “arabaya ruhsat falan çıkarmayacağım” diyor!
Bir de not düşüyor:
- Seneye nasılsa af çıkar yine!