EMAA kapıyı araladı: Genç Sanatçılar Yurtdışında

Zehra Şonya: EMAA, kurulduğu 2002 yılından bu yana sürdürdüğü aktif çalışmalarla, Kıbrıs Türk toplumunun sanatına katkı koyarak hedeflerine ulaşmaya devam ediyor

Zehra Şonya

zehra.sonya@gmail.com

 

 

Akdeniz Avrupa Sanat Derneği (EMAA), kurulduğu 2002 yılından bu yana sürdürdüğü aktif çalışmalarla, Kıbrıs Türk toplumunun sanatına katkı koyarak hedeflerine ulaşmaya devam ediyor.  Derneğin, belirlediği en önemli hedeflerden biri olan Kıbrıs Türk toplumuna çağdaş sanat merkezi kazandırma hayali geçtiğimiz yıl gerçekleşmişti. AB hibe programları kapsamında ve Lefkoşa Türk Belediyesi katkıları ile kurulan merkez, şu anda kursları bir günde dolacak kadar ilgi görerek eğitimlerine devam ediyor.  Merkez, her yaş grubuna yönelik uyguladığı çağdaş sanat programları ile toplumun sanatla olan bağlarını yeniden kurarken, özellikle görsel ve çağdaş sanatlar alanında yüklendiği işlevleri ile de önemli bir açığı kapatmayı, çağdaş sanat ile insanlar arasındaki mesafeleri ortadan kaldırmayı deniyor. Çalışmalar, bu konuda toplumun ne kadar aç olduğunu, öğrenmeye olan istencin de azımsanamayacak boyutlarda olduğunu gösteriyor. Bu açıdan bakıldığında EMAA Başkent Sanat Merkezi çağdaş sanat alanında alternatif olmaya devam ediyor.

Dernek kurulduğu 2002 yılından bu yana özellikle kurumsallaşmaya ve gençlerin önünü açarak uluslararası ilişkilere yönelmeye de önem vermiştir. Derneğin son yıllarda -özellikle AB hibe programları kapsamında- gerçekleştirdiği etkinlikler ve bu etkinlikler sırasında kurduğu bağlar ise uluslararası ilişkilerin önünü açmaktadır.  Gururla söylemek gerekiyor ki, senelerdir özverili çalışmalarla yaşatılmaya ve geliştirilmeye çalışılan dernek, nihayetinde meyvelerini toplamaya başlamıştır. Bu da derneğin politikalarının ve stratejilerinin işe yaradığını göstermektedir.

EMAA, Eylül ayında genç sanatçılardan Serhat Selışık’ı Lefkara’da uluslararası heykel sanatçılarının yer aldığı 15 günlük sanatçı geliştirme programına önerdi. Aynı etkinlikten gelen başka bir davet sayesinde Serhat Selışık’la birlikte Sinem Ertaner ve Esen Keçeci İngiltere’ye,  Lake District Heykel Parkı’na, başka bir uluslararası programa katıldılar. Yazın gerçekleşen, Wonder Women atölye çalışmasına katılan Eser Keçeci ve Gökçe Şekeroğlu ortaya koydukları ortak eserle göz doldurdular. Sanatçılar yine bu proje kapsamında Kasım ayında New York'daydılar. Wonder Women atölye çalışmasının ikinci sergisi New York, Brooklyn'daki The Gowanus Studio Space Galeri’de açıldı. EMAA’nın AB hibe programı kapsamında geçtiğimiz Haziran ayında Yunanlı küratör Xenia Kalpaktsoglou ile gerçekleştirdiği genç sanatçı geliştirme programında yer alan ve devletin depolarında atıl olarak bulduğu Kıbrıs’a ait bir dizi eski slaytlardan oluşturduğu eseri ile küratör Pavlina Paraskevaidou'nun ilgisini çeken Sinem Ertaner ise Hollanda’da içinde Türkiye’nin tanınmış sanatçılarından Gülsün Karamustafa ve Hüseyin Çağlayan’ın da yer aldığı "The Location of Culture" sergisine davet aldı. Sergi,  ekim ayında The Hague'daki Pulchri Studio'da açıldı. Özgül Ezgin ile Zehra Şonya ise İstanbul’un sayılı çağdaş sanat merkezlerinden biri olan Tütün Deposu’nda Mürüvvet Türkyılmaz’ın yürüttüğü Açık Masa İştirak Programı’nın Şubat 2011 katılımcıları olmak üzere davet almışlardır. Yine Özgül Ezgin, 13 Mart - 21 Nisan 2012 tarihleri arasında İstanbul Beyoğlu’nda bulunan Akbank Sanat Merkezinde Adel Abidin, Yane Calovski, Bahar Behrani ve Almagul Manlibayeva, İpek Duben, Ahmet Ogut ve Rheim Alkadhi’nin yer aldığı sergiye katılacaklar arasında… Tüm bunların yanında, yine EMAA’nın katıları ile gerçekleşen ve uluslararası boyutlarda oldukça ses getiren (serginin kendi yaklaşık 1600, web sayfası ise 45.000 izleyiciye ulaşmıştır)  UNCOVERED sergisinde yer alan Özge Ertanın & Oya Silbery, Görkem Müniroğlu & Emre Yazgın, Zehra Şonya & Gürgenç Korkmazel ve Erhan Öze ise yine uluslararası boyutta izlenen ve ileride yeni bağlantılarla yurt dışına taşınacak sanatçılar olacaklar.

Akdeniz Avrupa Sanat Derneği (EMAA) kendi adına ve Kıbrıs Türk çağdaş sanatı adına ilk defa azımsanamayacak bir ivme yakalayarak sesini yurt dışında da duyurmaya başladı. Bu başarıda özverili çalışmalar yanında, AB hibe programları kapsamında alınan maddi katkılarla yapılan etkinliklerin payı da büyük olmuştur. Bu ivmenin devamı ve gelişmesi ise gelinen noktada oldukça önemli bir sorun. İstikrarsız bir devlet yapısı içinde ilerleyebilmek ve uluslararası ilişkileri sürdürebilmek için en büyük gereksinim maddi kaynaktır. Senelerdir hükümetlerin sanat karşısında takındığı umursamaz tavırlara ve cimri tutumlara karşılık EMAA’nın elde ettiği bu başarılar azımsanmayacak boyutlardadır ve bir kez daha hükümet edenlerin oturup düşünmelerini gerektirmektedir. Kültür Bakanlığı’nın sanat karşısındaki etkisiz tavrı kesinlikle değişmeli, bilinçli politikalar gerçekleştirmek için gerekenler yapılmalıdır. Diğer taraftan hükümet(ler) maddi imkansızlıklar ardına sığınmaktan vazgeçmeli,  en az spora/futbola ayırdığı katkı payı kadar sanat ve kültüre de pay ayırmalı ve gerekli altyapı çalışmalarını gerçekleştirmelidir. Bu konudaki ayıbını temizlemelidir. Sanatı yaşamın içine katmayı, sadece okullarda değil gündelik hayatta da kişilerin ve gençlerin ulaşabileceği yapıları oluşturmayı görev edinmeli, böylesi konularda ortaya değerli projeler ve başarılar koyan sivil toplum örgütleri ile işbirliği içinde çalışmalı, gerekli yasal ve finansal düzenlemeleri gerçekleştirmelidir. Senelerdir yalnız bırakılan sanatçılara gerekli değer verilmeli ve onların yaratıcılıklarını, üretimlerini destekleyecek, görünür kılacak, irdeleyip kalıcı kılacak, ileriki zamanlara taşıyacak mekanizmaları kurmalıdır. Kısacası devlet artık kültür ve sanatı önemsemeli ve yönünü aydınlığa, geleceğe, sanata yöneltmelidir.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Arşiv Haberleri