Emeğin bayramında emek-sermaye ilişkisi

Tayfun Çağra

 

Bugün 1 Mayıs.
YENİDÜZEN, her yıl 1 Mayıs’ta olduğu gibi yine çalışmıyor.
İşçinin, emekçinin bayramında YENİDÜZEN çalışanları ve United Medya bünyesindeki Kanal Sim ve Sim Radyo çalışanları da ara bölgedeki iki toplumlu kutlamada olacağız.
Onun için de Yenidüzen, 2 Mayıs yani yarın yayınlanmayacak.
Buradan tüm çalışanların, tüm emekçilerin, tüm işçilerin İşçi Bayramını kutlamak istiyorum.
***
Bu kutlamayı yaparken bu özel günde bir de emek-sermaye ilişkisini bu köşeye almak istedim.
İki kavram arasındaki şeye ‘ilişki’ demek bana daha doğru geldi. Evet, süreç boyunca emek-sermaye çelişkisi dedik durduk veya söylendi, yazıldı, tartışıldı.
İlerleyen zamanda emek-sermeye çelişkisinin hâlâ varlığının farkında olarak bu çelişkiyi ilişki biçimine çevirmek ve iki değer arasında bir uzlaşı yaratabilmenin zamanının geldiğine inanıyorum.
Bu konuda farklı görüşler olabilir, normali de bu zaten… Zaten farklı görüşlerin varlığı bir konuda daha iyiyi yakalayabilmek için gerekli bir olgudur. Farklılık, ortaya atılan fikirlerin tartışılması, olgunlaşması iyinin, güzelin olabilecek en iyi şekilde ortaya konmasını sağlamaktadır. 
***
2. Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat da bir süre önce emek-sermaye ilişkisiyle ilgili bazı sözler söylemişti. Detay gazetesinde sanırım iki hafta kadar önce sevgili Oshan Sabırlı’nın sorularını yanıtlamıştı Talat ve gazetede bu konuyla ilgili çıkan satırlar şöyleydi;
“CTP’nin sermaye ile emeğin uyumunu sağlamaya mecbur olduğunu vurgulayan Talat, ‘sermaye çökerse emek de çöker. Hayalimiz, sosyalizm, sonra da komünizmde bu iş bitecekti, o uygulama çöktü’ dedi.
CTP’nin emekçinin yanında olduğunu belirten Talat, ‘CTP iktidarda olacağına göre, ideolojik olarak sadece emekçilerin çıkarları ile hareket edemez. CTP, sermaye ile emeğin uyumunu sağlamaya mecburdur. Çünkü sermaye olmazsa emekçi de olamaz’ dedi.
***
Birinci cümledeki “hayalimiz, sosyalizm, sonra da komünizmde bu iş bitecekti, o uygulama çöktü” görüşü zaten tartışılmaya başlandı ancak bu aşamada bu görüşle ilgili en azından içinde yaşadığımız şu zaman açısından yanlış olmadığını söyleyebilirim.
“Sermaye olmazsa emekçi de olamaz” söylemini ise “emekçi olmazsa sermaye de olamaz” şeklinde güçlendirmek ve yukarıda da söylediğim gibi bu iki kavramın uzlaşısı için hem sendikalara, hem de işverene ve en büyük işveren olarak devlete çok büyük görev düşüyor.