Dokuz sendikanın oluşturduğu Emek Platformu, çalışanların, emekçilerin ve işçilerin canından, yaşamından, ruh ve beden bütünlüğünden daha önemli hiçbir şey olmadığına işaret etti. “Patronların kârı için açlık sınırının altında maaş alıp, izin kullanamayıp üstüne bir de can güvenliği olmadan çalıştırılan” özel sektör emekçilerinin yalnız olmadığını kaydeden platform, “iş cinayetlerinin kader olmadığını ve özel sektördeki sömürünün durdurulması, yitip giden canlara yenilerinin eklenmemesi için” mücadeleyi yükseltme kararlılığında bulundu.
HAKSEN, KTÖS, GÜÇ-SEN, EL-SEN, VERGİ-SEN, HAZİNE-SEN, BASIN-SEN, KTOEÖS, KOOP-SEN’in oluşturduğu Emek Platformu, önceki gün çalıştığı sırada 8 metre yükseklikten düşerek yaralanan Şemsettin Bayraktar’ın yaşam mücadelesini kaybetmesi üzerine yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, son yıllarda sayısı artan “iş kazalarının ve iş cinayetleri”nin normal, sıradan, olağan olaylar olmadığını, sebepleri tespit edilebilecek, önlemleri alınabilecek ve engellenebilecek olaylar oldukları kaydedildi. Açıklamada, “Eğer gerekli tedbirler alınmış olsaydı bugün hayatını kaybetmiş onlarca emekçi aramızda olacak; iş kazaları sonucu kalıcı yaralanmalar yaşayan yüzlerce insanımız bu duruma maruz kalmayacaktı” ifadelerine yer verildi.
Emek Platformu, İş cinayetinde hayatını yitiren her emekçinin, geride kalan her gözü yaşlı ailenin; gerekli önlemlerin alınmasını maliyet olarak gören patronların, bu önlemleri aldırmak için gerekli baskıyı oluşturmayan idarenin ve özel sektördeki aleni sömürünün kurbanları olduğunu belirtti.
Emek Platformu şöyle devam etti;
“İş cinayetlerini sıfıra indirmek, herkesçe bilindiği için artık buradan tekrar etmenin anlamsız kaldığı önlemlerle mümkün olabilecekken; bu önlemlerin alınmayışı, aldırılmayışı, alınmasının sağlanmayışı bilinçli bir tercih, “maliyetleri” düşürmek için takınılan bir tutumdur. Bu da yaşananların kaza değil, cinayet olmasının en bariz göstergesidir. Risklerin analiz edilmesi, kişisel ve toplu koruma önlemlerinin alınması, gerekli eğitimlerin verilmesi, alet ve techizatın bakımlarının yapılması, iç ve dış denetimlerin yeterli sayıda personelle etkin bir şekilde yürütülmesi, emekçilerin örgütlülüğü yoluyla bu sürecin güvence altına alınması rahatlıkla atılabilecek adımlardır. Ancak sermayenin büyümesi, maliyetlerin düşmesi, kârın artması yönünde tercih yapan idare; emekçilerin canı ile ilgili önlemleri “kabul edilebilir bir risk” olarak görmektedirler.”