EMEKÇİ KADIN

Cenk Mutluyakalı

 

"Sevgililer Günü" gibi kutladı çokları 8 Mart'ı!..
Kimileri "yaş günü" edasında...
"8 Mart" şerefine "kıvırtan" fotoğraflar yansıtanlar da oldu sosyal medyaya, "aşkım bana neler almış" tarzından hava atanlar da...
Cicili bicili paketlendi, fiyonklandı, "satıldı" gün!
Çiçekle, böcekle, ezberle bezendi.
Kadın hakları savunucuları ve feminist hareketin sarsılmaz yürekleri dışında, kimler farkına varabildi ki "emekçi kadının..."
Günün adında dahi yoktu "emekçi"nin üç hecesi...
Ve nice işimizde olduğu gibi "içerik" mezeydi sadece, "omurga" salya sümük.

***

8 Mart sabahı markete girdim.
Yazar kasa başında yine kadınlardı.
Ve paketli güller vardı, 'Kadınlar Günü'nde erkeklerin emrine amade...
Hiç gördünüz mü bir siyasetçinin, bir kasiyeri ziyaret ettiğini...
Bir tezgahtarı...
Bir temizlik işçisini ...
Her gün kaç saat çalışır bu insanlar, kaç saat uyur ve ne kadardır saat başı ücretleri...
Sanayi Bölgesi'ndeki kadın işçilerin yanına uğrayan oldu mu hani?
Sahi, evinize temizliğe gelen kadına kaçınız sordunuz "sigortan var mı" diye?
"Kaçımız" sorduk ki?

***

Ve 'şehir dışı'na çıkarılan renkli duvarlar ardında, 8 Mart'ta da örselendi bedenler...
SATILDI yine "konsomatris" yazılı yasanın "frengi" kontrollü devlet ayarında!
Temsili devletin tescilli muhabbet tellalığı göndere çekti aymazlık bayrağını 8 Mart'ta da...
Dudakları boyalı, gözleri kalemli, ayak tırnağından saç teline parfümlü "kadınlar"ın 8 Mart'ı merak edilmedi çok fazla...
Nasılsa MECLİS önünde yürüyemezdi onlar!
Çünkü "bakkala" dahi gidemezdi, başlarındaki "bekçi"ye sormadan!
Pasaportları rehin, bedenleri patrona borçlu, ruhları öfkeyle uyandılar yeni bir güne, belki bir ömür tiksintiyle anacakları terli bir gecenin ardından...

***

1 Mayıs'ta "işçi"nin nefesine, nasırlı eline, gelecek kavgasına, emek mücadelesine karşı "pikniği" keşfedenler...
8 Mart'ta da yediler, içtiler, coştular şarapla, şarkıyla, tefle!
Nasıl bir kutlama, nasıl bir coşku anlatamam (!)
Ve geride bıraktıkları pisliği, başka başka kadınlar 'temizledi' muhtemelen...
Sigortası, kavgası, bedeni, geleceği, emeği hiç hesaba katılmadan...