“Emir demiri keser”

Cenk Mutluyakalı

“Reform” değişim, dönüşüm, yeniliktir.
Kaos değil!

***

Gelişigüzel, alelacele, telaşla “değiştirmek” istiyorlar.
Reform değil, ucube!
Hani der ya eskiler, “birileri peşinden mi koşturuyor, bu telaşın ne?” diye.
“Talimat böyle” diyen bir vücut diliyle, susuyorlar.

***

“Emir demiri keser” modunda…
Gözleri var ama görmüyorlar…
İşitmiyorlar kulakları olsa da…
Yürekleri var mı yok mu görüyorsunuz, ortada…

***

Ada yarısında irade, demokrasi ve haysiyet kavgasıdır aslında yaşanan!
Leonard Cohen sözleri gibi…
“Herkes biliyor
geminin su aldığını,
herkes biliyor
kaptanın yalan söylediğini,
herkes biliyor
zarların hileli olduğunu.”


Yalan söylemekten ağızları eğrilecek böyle giderse, burunları yerlerinden çıkacak…
Bir ülke yoruldu, onlar riyakârlıktan yorulmuyor.
Mahcubiyet atıyorlar toprağa, yeşermiyor.

***

“Utançtır bu” diyor, madde madde anlatarak Tufan hoca…
Tek tek sıralıyor demokrasi ayıbını, halkın söz hakkının nasıl çiğnendiğini, kriterlerle nasıl dalga geçildiğini, “Yerel Yönetim Reformu’ diye yaratılan ucubeyi, aslında belediyeleri kapattıklarını, batmışları batmamışların sırtına yüklediklerini, belirsizlikleri, garabeti, hoyratlığı…
Türkçe yazamıyor Türkçe!
Hükümet koltuklarının çoğunda ha var birileri, ha yok!
Öylece bakıyorlar yalnızca…
Koltuklar utanacak neredeyse, üzerinde oturanlar umarsız…

***

Birlikte büyüdüğümüz, birlikte yürüdüğümüz, birlikte umutlandığımız sokaklarda, şimdi birbirinin boğazına sarılıyor insanlar…
İçimize kapandıkça, içimiz daralıyor.


“Kan” istiyor kimisi…
Etimizi dişliyorlar, düşümüzü, yetmiyor…
Bunlar varlığımıza “vampir.”