Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Kadın Örgütü, bugün Ercan Havalimanı'nda gerçekleştirdiği şok eylemle işçi ve yolcu güvenliğinin ısrarla ihmal edilmesini, kamu kaynaklarının özel şirketlere peşkeş çekilmesini, T&T şirketi direktörü Emrullah Turanlı'nın vergi borçlarının affedilmesini ve havalimanının elektrik borcunu ödememesini protesto etti. Parti yetkililerin yanı sıra çok sayıda üyenin katıldığı eylemde, havalimanının önüne ütü masaları, elektrikli süpürgeler ve daha birçok elektronik ev eşyası yerleştirildi. "Emrullah Fişi Nereye Takalım?", "Emrullah'ın Borçları Halkın Cebini Yakıyor", "Çaldığın Elektrik Tepsin Seni Emrullah", "Bu işyerinde can güvenliği yoktur", "Okul, hastane, kreş yok, yolsuzluk, talan peşkeş var", "Taşyapı Sözleşmesi Feshedilsin", "Atanmış hükümet memleketi satıyor" yazılı pankart ve dövizler tutan CTP'li kadınlar, "Arıklı giderken AKSA'nı da al!", "Madem elektrik bedava, Emrullah çamaşırı sen yıka" sloganları attı.
Eylemde CTP Kadın Örgütü bildirisini, Genel Sekreter Gülden Karakaya okudu. Bildiride şu ifadelere yer verildi:
“CTP Kadın Örgütü olarak bugün burada toplanmamızın sebebi, T&T şirketinin sahibi Emrullah Turanlı'nın yıllardır halkımızı sömürmesini ve bu sömürüye çanak tutan atanmış hükümetin ülkemizin kaynaklarını tüketmesini protesto etmektir.
Türkiye’de aleyhinde birçok dava bulunan ve yaptığı birçok iş mahkeme kararıyla durdurulan Emrullah Turanlı, daha önce hiç havaalanı inşaatı deneyimi bulunmamasına rağmen, 2012 yılında Ercan Havaalanı'nı 4 yılda bitirme şartıyla ülkemize gelmiş; daha ilk günden ihale şartnamesine uymayarak Kıbrıs Türk halkının kaynaklarına çöreklenmiş ve halkımızı zarara uğratmıştır.
Ercan ihalesi sonucu kazandığı gelirleri düşük göstererek elde ettiği kazancı usulsüz yollardan KKTC’de kurduğu diğer şirketlerine aktaran Emrullah Turanlı, kamuyu ciddi gelir kaybına uğratırken, 2012 yılından buyana ihaleye Hükümet adına taraf olan işbirlikçi bakanlar da ihale şartnamesinin hilafına ve Emrullah Turanlı’nın cebini koruyacak şekilde imzalanan ek sözleşmeler ile T&T’nin bu toplumun ensesinden yıllarca vurgun yapmasına zemin hazırlamıştır.
Sürekli olarak ve sudan sebeplerle Ercan’daki inşaat işlerini geciktirmeye başlayan Emrullah Turanlı, KKTC hükümetine karşı asılsız, temelsiz, mesnetsiz davalar açarak 4 yılda bitmesi gereken işleri 11 yılda bile tam olarak bitirememiş, bu süreçte, bugünkü değerlerle 218 Milyon Euroluk ek bir gelirin devletten kaçırılmasını sağlamıştır.
Emrullah Turanlı, yasal olmadığını bildiği halde Taşyapı adına KKTC’ye işçi ve iş makinaları getirmeye devam ederken, iş makinaları için ödenmesi gereken gümrük harç ve vergilerini ödemek istememekte, vergileri ödemediği için gümrükten çekemediği iş makinaları için tüm uluslararası kamuoyuna halkımızı küçük düşürücü, hakarete varan açıklamalar yapmaktadır.
Burada bir noktaya daha açıklık getirme ihtiyacı doğmuştur. Hala daha inşaat aşamasında olsa da bu yeni havaalanı ne birileri tarafından bize hibe edilmiştir ne de parası Turanlı’nın cebinden çıkmıştır. Tam aksine bedeli, kuruş kuruş bizler tarafından, yani Kıbrıs Türk halkı tarafından ödenmiştir. 2012 yılında imzalanan sözleşme ile işletme hakkının 25 yıl sonra yani 2037 yılında devlete geçmesi beklenirken, yapılan “ek sözleşme 5” ile süreç 2051 yılına uzatılmaya çalışılmaktadır!!!
İçinde bulunduğumuz günlerde tüm kamuoyunun basından da takip ettiği gibi, atanmış UBP-DP-YDP hükümeti, Emrullah Turanlı’nın devlete ödemesi gereken 59 milyon Euroluk vergiyi "Pandemi dönemi içinde zarar ettiği" gibi saçma sapan bir gerekçe ile ihale şartnamesine aykırı bir şekilde sıfırlamış, normal bir vatandaşın sadece 650 TL’lik elektrik borcu nedeniyle elektriği kesilirken Emrullah Turanlı’nın 56 milyon TL elektrik borcunun tahsil edilmesini engelleyerek kamunun parasını Turanlı'ya bağışlamıştır.
Ayrıca imzalanan ek sözleşme 5 ile sözde “ihtilaflı hususların çözümü"için TC Devlet Hava Meydanları İşletmesi müdürünün kuracağı 7 kişilik bir hakem heyeti ile Turanlı lehine yüz milyonlarca Euro’luk yeni rant kapılarının aralanması için bir zemin hazırlanmıştır. Atanmış hükümet, tüm bunları yaparken yargımızın iradesini bypass etmekten zerrre kadar utanç duymamıştır.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi, Ulaştırma Bakanı olarak atanan ve ihalesiz yakıt alımları ile ülkemizi 2 yılda 24 milyon 334 bin dolar zarara uğratan Erhan Arıklı ve UBP hükümeti, havaalanı inşaatının tamamlanmadan açılmasına izin vererek, insan hayatını hiçe saydıklarını, bu utanç verici kararı alırken, halkın güvenliğini ve çıkarlarını umursamadıklarını bir kez daha ispatlamışlarıdır.
Bu keyfi ama bir o kadar da skandal karar sonucu terminalde şantiye elektriği kullanılmaya devam etmektedir. Kaçak iş yapmayı alışkanlık haline getiren Turanlı ve insan hayatını riske atmak ile ilgili pişkince sorumluluktan kaçabileceğini sanan Arıklı yüzünden bir işçimiz oluşan patlamada ağır yaralanmıştır. İşçilerin ve yolcuların can güvenliğinin tehdit altında olması, Turanlı'nın haksız kazancından çok daha önemlidir!
Emrullah Turanlı Kıbrıs Türk halkının kaynaklarını sömürerek kendisine parlak bir gelecek yaratmakta ve tüm borçlarını halkımızın omuzlarına yüklemektedir. Ağır ekonomik koşullar altında ezilen halkımız Emrullah’ın saltanatının bedelini ödemek zorunda değildir.
Her gün yeni bir skandalın patlak verdiği, yolsuzluğun ve hukuksuzluğun kol gezdiği bu ortamda, UBP-YDP-DP Hırsızlar iktidarının halka karşı işlediği suçlar kabul edebileceğimiz şeyler değildir. Halkın iradesini hiçe sayan, ülkenin kaynaklarını talan eden, suç örgütleriyle adeta iç içe geçerek, kamu kaynaklarını yasadışı yollarla gasp edip, halkın alın teriyle kazandığı gelirlerini kendi çıkarları doğrultusunda harcayan bu işbirlikçilere DUR! deme zamanı gelmiş de geçmiştir. Dur diyecek olan hukuki zemin ise ihale şartnamesindeki “FESİH” maddesidir. Turanlı'nın sözleşmesi artık feshedilmelidir!
CTP Kadın Örgütü olarak, adaletin ayaklar altına alındığı bu ortamda, atanmış hükümetin ve yandaş şirketlerin ülkemizi kemirmesine sessiz kalmadık, kalmayacağız! Halkın ihtiyaçlarına, isyanına kulak tıkayan bu yolsuzlar kervanına son vermek için her ortamda mücadelemize devam edeceğiz. Adaletin sağlanması için, demokrasinin korunması için, bu çürümüş düzene son vermek için, haksızlığa ve vurdumduymazlığa karşı sesimizi yükseltmeye, sorumluların hesap vermesini sağlamak için elimizden geleni ardımıza koymayacağımıza yemin ettik. Bizim için halkımızın güvenliği ve çıkarları her şeyden önce gelir ve bu ülkenin geleceğinin korunması için bu mafya kervanına karşı susmayacağımıza söz verdik…”