YAK futbolcuya yaptığı yatırımın karşılığını şampiyonlukla aldı.
Kutluyorum.
Doğru mu yoksa yanlış mı yapıldı, ileride anlaşılacak.
Otuz yıl sonra gelen şampiyonluk doyasıya yaşanmalı. Yenilip içilmeli.
En azından bu şampiyonluğun ne anlama geldiğini eski YAK’lılar, yeni YAK’lılardan çok daha iyi biliyor. Çünkü eskilerin YAK sevgisiyle, yenilerin YAK sevgisi arasında 720 derece farkla beraper çıkar sözkonusu.
Peki ya sonrası?
Sonrasını bilen yok.
Ana sponsor elini ayağını kulüpten çektiği an alın size bir başka Türkmenköy faciası.
Açıkcası, son otuz yıl hayatımız böylesi şampiyonluklarla geçti.
AKINCILAR, BÜY, DTB, MTG, BİNATLI, ÇETİNKAYA... hala daha hafızamızda.
Hatta, uzağa gitmeye hiç gerek yok. 10 yıl önce ilgisizlik ve parasızlıktan küme düşen YAK değil miydi?
Demek ki, şampiyonluklardan öte kalıcılıkların, kulüplerin varlıklarının ön planda tutulması gerekir.
Kalıcılık kelimesi de malesef KKTC için geçerli değil. Gelen şovunu yapıp “benden bu kadar” diyor.
YAK çıtayı bu sezon yukarıya çekti. Parayı veren düdüğü çalar misali, elit futbolcuları bünyesinde topladı. Böylelikle şampiyonluğu hak ederek kazandı.
Peki, bu süreçte YAK yöneticileri kulübün zeminini sağlam temellere oturtmuş mu?
İşte bu soru gerçekten çok önemli. İlgililer tarafından da cevaplandırılması gerekir.
Çünkü bildiğim kadar ana sponsor “ben çekip gidiyorum” dediği an YAK kahrolur. Hal böyle olunca, başta teknik heyet olmak üzere yüzde elli futbolcu nasıl ki, bir iki sezon önce “EN BÜYÜK ÇETİNKAYA” diye haykırıyorlardı, bir sonraki sezon da parayı veren için haykırır. Muhtemelen bir sonraki durak KK’lı olur.
Bakmayın gazetelerdeki boy boy şampiyonluk kutlamalarına. Sponsorun etrafında toplanmalarına.
Verilen demeçlere.
Kabul etmek gerekir ki, çıkar ve menfaat üzerine kurulmuş bir düzenimiz var.
Kulüp sevgisi diye bir olgu kalmamış.
Havuza para akıtıldıkça en büyük “YAK”
Akıtılmadıkça “KAHROLSUN YAK”. İşte bizim gerçek mentalitemiz.
Yine de YAK’ın şampiyonluğunu içtenlikle kutlar, emeği geçen herkesi tebrik ederim.
Hasan kardeşler, yani Ecer ve Küçük’ü kutlamamak da ayıp olur.