12 yıl önceydi. Takvimler 2012’yi gösteriyordu.
Mimarlar Odası'nda, Azmi Öge’nin başkanlığında yönetim kurulunda üyeliği yapıyordum.
Çok sevdiğim bir büyüğüm olan Faize Erdoğan Girne’de bir restorana gitmişti. Gitmişti gitmesine ama daha girişte üç adet basamak olduğu için kapıya bile ulaşamamıştı.
Dahası mekân sahibine “neden rampa koymadınız, ben giremiyorum” dediğinde “başka yere gidin o zaman” cevabını almıştı. Gerginlik olmuş ve ardından tartışma çıkmıştı.
Faize abla o tartışmanın ardından bana ulaştı. Bununla ilgili mimari bir mevzuat olup olmadığını sordu.
Araştırdığımızda, o zaman yürürlükte olan Girne Emirnamesi’nin kamu kullanımına açık binalara engelli erişimini şart koştuğunu fark ettik.
‘Kamu kullanımına açık’ tanımı restoranları, marketleri, sinemaları, devlet binalarını ve halkın kullanacağı tüm yapıları kapsıyordu. Fakat sorun bu maddenin altının doldurulmuş olmamasıydı. Engelli standartlarının ne olduğu belli değildi.
Devlet bu standartları tanımlamadığından dolayı inşaat ruhsatı verilirken bu kıstaslar aranmıyor ve kamu kullanımına açık binalarda engelli standartları uygulanmıyordu.
Faize ablamızın yaşadığı kötü durumun da tetiklemesiyle 2012 yılında Mimarlar Odası’nda Engelli Standartları komitesini kurduk. Haftada iki gün toplanarak iki buçuk yıl boyunca yedi kişilik bir ekiple çalıştık.
Çalışırken pek çok kez “acaba bu standartların uygulandığını görebilecek miyiz” diye endişe ettik. Endişe ettik ama inancımızı da kaybetmedik. Yorucu bir sürecin sonunda dünyadaki engelli standartlarını ülkemize uyarlamayı başardık.
Mimarlar Odası'nın yönetimi bu çalışmayı aldı ve Kıbrıs Türk Ortopedi Özürlüler Derneği’yle birlikte kitap haline getirdi. Tüm kurumlara bu standartları iletti.
Pek çok kurum bu standartların kullanacağını beyan etse de maalesef uygulamada bu mümkün olmadı.
Ardından Ortopedik Özürlüler Derneği ve Mimarlar Odası'nın Türker Aktaç başkanlığındaki yeni yönetimi yoğun bir lobi süreci başlattı.
Bu kitapçığı ‘Fasıl 96 Yollar ve Binalar Yasası’ altında aranacak bir tüzük olarak geçirmek istiyorduk. Bu sayede sadece emirname veya imar planı olan yerlerde değil, ülke genelinde yapılacak tüm kamu kullanımına açık binalarda engelli standartlar aranacaktı.
Üç hükümet dönemi geçti ve bu lobi çalışması devam etti.
En son noktada Şehir Planlama Dairesi Müdürü Türkmen Yiğitcan inisiyatif alarak bu çalışmayı bakanlar kuruluna götürdü.
2016 yılında KKTC Turizm ve Çevre Bakanlığı bu standartları Fasıl 96 Yollar ve Binalar Tüzüğü altında yasal mevzuata ulaştırma konusunda adımını attı. Tüzük geçti!
Şimdi bugüne geliyoruz.
İçinde bulunduğumuz dönemde başkanlığını yürüttüğüm KTMMOB Mimarlar Odası olarak, Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği ile birliktelik yaparak bir açıklama yaptık: Mimarlar Odası Vize Bürosunda Engelli Standartları aktif olarak aranacak!
Peki, bu adım ne anlama geliyor?
Halkın kullanımına açık (umumi kullanımda) binalar;
- Engellilere uygun tasarlanacak,
- Bu binalarda engelli tuvaletleri olacak,
- Bu binaların girişinde eğimi uygun rampalar sağlanacak,
- Yollara görme engelliler için kabartmalar eklenecek,
- Kullanıcı sayısına göre engelli otoparkı olacak,
- Kapılar, pencereler ve koridorlar engelli kullanımına uygun genişlikte olacak,
- Toplumdaki her bireyin kamuya açık mekanlara erişimi garanti altına alınacak.
- Eşitlik sağlanacak.
Kısacası, bu standartlar ülkemizde binlerce engellinin ve onların ailelerinin yaşamına bir soluk olacak. Özellikle yeni yapılan binalarda bu vatandaşlarımızın hakları savunulacak.
Tabi, uzun bir mücadeleden sonra Mimarlar Odası ve Kıbrıs Türk Ortopedik Özürlüler Derneği’nin beraber uygulamaya geçirdiği bu adım eşitlik adına yapılan mücadelenin son noktası değildir.
Bir konutu kafe veya restorana çevireceğinizde genelde belediyeler kullanım değişikliği ister. Bu kullanım değişikliğinde konutlar, kafelere ve restoranlara dönüştürülürken engelli standartlarına mutlaka uyulmalıdır.
Asgari yasal ihtiyaçları sağlayamayan işletmelere izin verilmeden veya izni uzatılmadan önce bu standartlar mutlaka aranmalıdır. Bu mekanlara gitmek isteyip de bu tüzük uygulanmadığından dolayı gidemeyen engellilere empati kurulmalıdır!
Mimarlar Odası vize bürosunda üzerine düşeni yapıyor ve bu ülkedeki engellilerin haklarına sahip çıkıyor.
Sıra devlette, şehir planlama dairesinde, belediyelerde ve kaymakamlıklardadır.
Çünkü eşitlik, adalet ve vicdan bunu gerektirir.