En hızlı ve en ‘vergili’ internet (!)

Cenk Mutluyakalı

“Dünyanın en hızlı internetini Kıbrıs’ta hayata geçirebilir miyiz” diye sorulmuş, Kuzey Kıbrıs Turkcell Genel Müdürü Murat Küçüközdemir’e…

Turkcell’in Türkiye’deki merkez toplantısında sanırım bu konuşma… İyi bir motivasyon doğrusu… Böylece kendimizi Lefkoşa’da 5G denemesinde bulduk.

Uzun bir bekleyiş sonrası 7 Eylül’de 3G internet hızından 4G’ye geçmiştik; ihaleye göre 2028’de 5G hedefi var. 4 yıl erkene alınmış bir deneme yaptık ve 1.6 MB ile en üst düzey hıza ulaştık.

Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç da bu hız testine katıldı. “Adayı bölgesel teknoloji lideri yapmak istiyoruz” gibi önemli hedeflerden söz etti. Lefkoşa’nın yeni kültür merkezlerinden Rüstem Kitabevi’nde bir araya geldik. Rüstem Kitabevi, bir anlamda yeni nesil mobil 5G internet için laboratuvar işlevi görecek bu yıl…

Turkcell Genel Müdürü Ali Taha Koç son derece mutlu anlattı, “Türkiye’de 5G teknolojisini yalnızca İstanbul Havaalanı’nda test ediyoruz, Kıbrıs’ta bu güzel mekanda denedik ve fiber hızına ulaştık.”

(Bir parantez açalım, adanın güneyinde 5G internet var. Kıbrıs Cumhuriyeti, 2022’de Avrupa Birliği içerisinde, nüfusunun tamamına 5G hizmeti sunan ilk ülke oldu.)

Fiber hızı demişken…
“Fiber internet ne oldu” sorusu gündeme geldi.
Uzmanlar da hatırlattı zaten, “5G var ancak fiber yoksa istenen hıza ulaşamazsınız…”

Kuzey Kıbrıs Turkcel Genel Müdürü Murat Küçüközdemir, fiber internet için 156 bin haneye göre projeksiyon çalışması yaptıklarını anlattı. Proje için gerekli keşif yapıldı bir anlamda…

Murat beye göre 50 milyon dolar gibi bir yatırım gerekiyor ve üç firma bunun için uzlaştı.
Bakalım!
Belki de 5G için 2028’i beklemeye de gerek yok.

Dünyanın en hızlı interneti Kıbrıs’ta hayata geçebilecek mi, birlikte göreceğiz.
İnternet şirketleri gibi hükümetlerin de bir hedefi olsa keşke…
“Dünyanın en hesaplı internetini Kıbrıs’ta hayata geçirmek” gibi!


Mobil hayat neden bu kadar pahalı?

Teknolojideki yenilikler elbette önemli…
Ama çok önemli bir nokta daha var.
Toplumun bu yenilikleri rahatlıkla satın alabilmesi…

İnternet bugünün dünyasında “temel gıda” yerine geçiyor.
Ekmek gibi!
O nedenle kolay erişebilir ve hesaplı olmalı…

Oysa Kıbrıs’ın kuzeyinde tam tersi!
Çifte çifte vergilendirmeye tabi…

Avrupa’da iletişim vergilerinin yüzde 15’i aşmaması üzerine bir uzlaşı var.
Güneyde de bu oran korunuyor.

Adanın kuzeyinde yüzde 62’ye ulaşıyor vergi oranı…
Düşününüz siz 100 lira fatura ödüyorsunuz ama bunun 62 lirası Maliye’ye gidiyor.
Bütçeye düşüyor!
Ne okul oluyor ardından, ne de yol, su, elektrik!

Yüzde 20 Katma Değer Vergisi var.
Yüzde 35 de Özel İletişim Fonu.
Fon üzerinden de ayrıca yüzde 7 KDV!

Mobil iletişim için böyle bir vergilendirme varken…
Örneğin sabit internette vergi oranı yüzde 16.
Biri yüzde 62, diğeri yüzde 16!

Türkiye’yle aramızda yüzde 30’dan fazla vergi farkı var.
Bu fark da yurttaşa yansıyor sonuçta…

Kendimden örnek vereyim…
Mobil telefon ve internet için seçtiğim pakete her ay için 1.079 TL ödüyorum. Paketimin içeriği 15 GB internet, 15 GB sosyal medya, 1.500 dakika konuşmadan oluşuyor.

Türkiye’de 30 GB internet ve 2.500 dakika konuşma içeren paketin aylığı 550 TL.
İki kat fark var arada!

İngiltere’deki oğlum GSM şirketine aylık 10 Sterlin ödüyor. Bu rakamın içinde 5G aylık 30 GB internet var; sosyal medyanın tümü limitsiz…
Yine konuşma ve mesaj da limitsiz…

Yine adanın güneyindeki bir meslektaşım GSM için aylık 35 euro ödüyor, yurt içi internet, konuşma, mesajlaşma tümü limitsiz…

Öyle görünüyor ki Avrupa’da iletişim için en yüksek faturayı ödüyoruz.
Hep diyorum ya, mesele asgari ücreti artırmak değil yalan bir sarmal bu!
Asgari ücret artarken alım gücümüz düşüyor…
Siz temel harcamalarımızı azaltınız önce!

İletişim gibi…
Gıda gibi…
Sağlık, eğitim gibi.,..


Park yapacaksanız niye ağaç kesiyorsunuz?

Lefkoşa’nın ortasında Erdoğan’ın talimatıyla başlatılan meşhur “Külliye” var ya!
Ne mimarisi uyuyor bu ülkeye ne iradesi…
Ah!
Projesi de bilinmiyor zaten…

Öylece yapımı sürüyor ve şimdi yola da müdahale edildi.
Emir “büyük” yerden gelince trafik güvenliği de umursanmıyor.
Yol eğildi, büküldü.
Hangi mühendis onay vermiş, merak ediyorum…

Tam karşıda bir de park inşaatı var.
Askeri bölge yaşam alanına dönüşüyor ve bunun için mutluyum.
Lefkoşa’nın gerçekten nefes almaya ihtiyacı var.
Pek tabii belediyeye devredilmeli burası…

Umarım gün gelir, askeri bölgelerin tümü yürüyüş yolları, yaşam parkları, gezinti alanları olarak düzenlenir.

Dün gözlerimle gördüm, gencecik fidanları yerinden söküyor iş araçları… Doğal park yaparken ağaçlardan ne istiyorsunuz? O gencecik ağaçları niye korumuyorsunuz? Hem park yapacaksınız, hem de ağaçlara kıyıyorsunuz, yazık değil mi?