YENİDÜZEN
Mesleğinde 50 yılı geride bırkatı... Eczanesine giren müşterilerin gözü önce Şerife Alibaba’yı ararken, ardından reçete üzerinden başlayan ve tüm hayatı saran tatlı bir sohbet eşlik ediyor ilaç almak için girilen dükkanda... Müşteri memnuniyetinin sağlam temellerini bu tatlı sohbet ile atan Eczacı Şerife Alibaba, hem ilaçlarıyla hem de güler yüzüyle şifa oluyor hastalarına...
Yılların bilgi birikimi ve tecrübesi ile gereken yerde müşterilerine moral aşılarken, gereken yerde ise iyi bir yol gösterici oluyor...
Mesleğe kendisi gibi gönül veren ve eczacı olan oğlu Enver Alibaba’nın iş yaşamında kendisine katılmasıyla “En iyi ilaç gülümsemektir” sloganı konuyor yeni açılan şubelerine...
Şerife Alibaba’nın eczacılıkta geride bıraktığı 50 yılını, yaşanmışlıklarını anlatan bir slogan...
Yarım asırlık eczacılık yaşamında en büyük tecrübesinin gülümseme ve tatlı sohbet olduğunu anlatan Alibaba, “Gülümsemek, iyi iletişim, insanların hayatına dokunmak bile bir Allah vergisidir ve herkese nasip değildir. Kıymetini bilmek gerek.” ifadelerini kullanıyor.
Geride kalan 50 yıla rağmen, işini ilk günkü gibi aşkla yapan Alibaba, “Sağlığım elverdiği sürece buradan kopmayacağım. Burada çok mutluyum, evde oturup ne yapacağım ki?” diyor.
Aile desteği ile 1974 yılında başlayan serüven...
22 yaşında iken, Ankara Eczacılık Fakültesi’nden 1973 yılı sonunda mezun olan ve Lefkoşa’daki Ortaköy bölgesinde ilk eczanesini açan Şerife Alibaba, 7 kardeşli kalabalık bir ailede büyümüş...
Kız Lisesi mezunu, öğretmen olan fakat evlendiği için mesleğini yapmayan, hayatını çocuklarına adayan bir annenin, yedi çocuğundan biri olduğunu anlatan Şerife Alibaba, geçmişi yadederken, anne ve babasının tüm kardeşlerinin eğitimine büyük önem gösterdiğini ifade ediyor... Kimisi mühendis, kimisi doktor, öğretmen, kimisi eczacı, kimisi kaptan olan yedi kardeşten biri olan Şerife Alibaba...
“Babam köy muhtarıydı, tarlada, köy işlerinde uğraşırdı. Annem öğretmen olmuştu ama mesleğini yapmadı, babama yardım etti, hepimizi de okuttular, eğitimimize önem verdiler... Evde bir kara tahtamız vardı, annem bizi evde çalıştırırdı, babam da çok meraklıydı. Hepimiz Türkiye’de okuduk.” diyor Şerife Alibaba...
“Anne ve babanız için bu durum çok gurur verici olsa gerek” dediğimizde, “Evet, eskiden öyleydi, çok gururlanıyorduk. Şimdi neredeyse okumanın bir anlamı kalmadı. Artık hayat değişti, artık okumaktan ziyade kendini geliştirmek daha önemli sanırım” diyor, Şerife Alibaba.
Her şey insanların hayatına dokunmamla başladı...
Eczacılık bölümünü okumaya, Türkiye’de İnşaat Mühendisliği eğitimi alan abisinin önerisiyle karar verdiğini anlatan Alibaba, mesleğini icra ettikçe sevmeye başladığını anlattı, bunun ‘insanlarla olan iletişimi, birilerinin hayatına dokunmaya başlamasıyla’ oluştuğunu ifade etti.
Mesleğe başladığı ilk yıllarını anlatan Alibaba, şöyle devam etti:
“Bir meslekte kazancınız iyi değilse adapte olmanız, sevmeniz çok zor. İlk aczanemi Ortaköy’de açmıştım. Tüm doktorlar ve eczaneler şehir içindeydi, ben şehir dışında kalmıştım. Çok giren-çıkanım yoktu. Kompleks yapmıştım, yanımdaki market her gün dolup taşıyordu, ben tüm gün oturuyordum. Şehir içine taşınmayı düşündüm ama cesaret edemedim. Sabrettim, insanlara yardımım dokundukça mesleğimi sevmeye başladım. İnsaların tansiyonunu ölçüyordum, yardım ediyordum. Yeri geldiğinde soğuk bişeyler ikram ediyordum, çok ilgiliydim, sohbeti de çok seviyordum. Bu nedenle çok kişi bana gelmeye başlamıştı. Yıllar geçti, taşınmaya karar verdim, bana ‘dağın burnuna da çıksan gelir seni bulurum’ diyorlardı.
Dönüşüyoruz, zamana ayak uyduruyoruz...
Geçen yıllar içinde mesleğindeki farklılıkları kıyaslamasını istediğimiz Alibaba, özelde bireysel olarak teknolojik açıdan meslekte dönüşümler yaşandığını anlatırken, genelde ise ilaçlardaki çeşitliliğin geçmiş yıllara kıyasla çok fazla arttığını belirtti.
Alibaba, “Artık gençler teknolojiyi çok rahat kullanıyor, online ilaç siparişleri bile yapılıyor, bu sürece uyum sağlarken biraz zorlansam da oğlumun da desteği ile ben de dönüşebildim. Telefondan fotoğraf atıp var mı diye soruyorlar, bakıp dönüyorum” diyerek zaman içinde mesleğinde yaşadığı değişiklikleri anlattı.