En küçüğü 3, en büyüğü 17 yaşında 11 çocuk defnediliyor...

Sevgül Uludağ

Kayıplar Komitesi’nin Muratağa ve Sandallar’da yürüttüğü kazılarda kalıntıları bulunan ve DNA testleriyle kimliklendirilen 11 çocuk daha, 20 Aralık 2021 tarihinde saat 10.00’da Muratağa-Sandallar Şehitliği’nde devlet töreniyle defnedilecek...

EOKA-B’ci Kıbrıslırumlar’ın 14 Ağustos 1974 tarihinde Muratağa-Atlılar-Sandallar’da gerçekleştirdiği katliamda öldürülmüş olan 126 Kıbrıslıtürk arasında bulunan 11 çocuk, törenle şehitliğe defnedilecek.

EOKA-B’ciler tarafından öldürülen bu 11 çocuğun en küçüğü 3 yaşındaydı, en büyüğü ise 11 yaşında... Çocuklardan altısı aynı aileden, ikisi bir diğer aileden ve üçü de bir başka aileden...

Kayıplar Komitesi Kıbrıslıtürk Üye Ofisi psikoloğu Sülün Asafhan’dan aldığımız bilgiye göre, kimlik tespiti tamamlanan 11 çocuğun isimleri ve yaşları şöyle:

1- Uğur Hasan (Yaş: 5)

2- Özcan Hasan (Yaş: 3)

3- Ersoy Hasan (Yaş: 12)

4- Talat Mehmet Tavukçu (Yaş: 5)

5- Mustafa Mehmet Tavukçu (Yaş: 10)

6- Songül Mehmet (Yaş: 6)

7- Mustafa Mehmet (Yaş: 17)

8- Semral Mehmet (Yaş: 14)

9- Hasan Mehmet (Yaş: 13)

10- Savaş Mehmet (Yaş: 11)

11- Cengiz Topel Mehmet (Yaş: 10)

Biz de YENİDÜZEN ailesi olarak, bu evlatçıkların ailelerinin kolay kolay dinmeyecek olan acısını paylaşıyoruz...

NELER YAŞANMIŞTI?

20 Temmuz 1974’te Muratağa-Atlılar-Sandallar’daki köylüler tutuklanarak Piperisterona (şimdiki Alaniçi adlı köy) köyüne esir olarak götürülmüştü. Daha sonra kadınlar, çocuklar ve yaşlılar köylerine geri gönderilirken, erkekler ise savaş esiri olarak önce Karaolos Kampı’na, ardından da Leymosun’a esir olarak götürülmüştü... Bu üç köyden erkekler Leymosun’da esir olarak tutulurken, özellikle Piperisterona ve civar köylerden EOKA-B mensubu olan Kıbrıslırumlar, bu üç köyde bulunan kadınları ve çocukları taciz ediyor, yaptıklarıyla övünüyorlar ve buna karşı çıkan Kıbrıslırumlar’ı da susturmak üzere onları kovalıyorlardı...

İkinci harekatın 14 Ağustos 1974’te başlamasıyla birlikte sözkonusu EOKA-B timleri yaptıkları tacizlerin ortaya çıkmasını engellemek maksadıyla bu üç köyde katliama girişmişler ve minik bebeklerden yaşlı teyzelere kadar herkesi öldürmüşler ve toplu mezarlara gömmüşlerdi... Toplam 126 Kıbrıslıtürk’ü öldüren EOKA-B’cilerin elinden ancak çok az sayıda Kıbrıslıtürk saklanarak kurtulabilmişti...

Muratağa-Atlılar-Sandallar köylerinde yaşanmış olanları görgü tanıklarından ve “kayıp” yakınlarından bizzat dinleyerek, röportajlar yaparak bu sayfalarda kaleme almıştık... Muratağa-Sandallar’daki toplu mezarların ortaya çıkarılmasını sağlayan, katliamdan saklanarak kurtulmuş olan Şafak Nihat adlı çocuğun öyküsünü de kendi ağzından bu sayfalarda yayımlamıştık... Şafak Nihat ve ailesi saklanarak katliamdan sağ kurtulabilmişti... Şafak Nihat daha sonra ilkokul öğretmeni olmuştu... Yaşadıklarını bizlere aktarmıştı...

Muratağa-Atlılar-Sandallar köylerinde yaşanmış olanlarla ilgili ayrıca tüm ailesi Muratağa’da katledilmiş bulunan ve her daim Kıbrıs’ta barış hareketinin öncülerinden olmuş olan Hüseyin Rüstem Akansoy’un öyküsünü, yine tüm ailesi Atlılar’da öldürülen Mustafa Şadanoğlu’nun öyküsünü ve yine tüm ailesi Sandallar’da öldürülen Hüseyin Hasan Kuzuli Serinyürek’in öyküsünü de bu sayfalarda yayımlamıştık...

“İNTİKAM” CİNAYETLERİNE YOL AÇMIŞTI...

Muratağa-Atlılar-Sandallar katliamı, yakın tarihimizin en korkunç katliamı olarak kalbimizde derin yaralar açtı...

Yakın tarihimize en korkunç katliam olarak geçen, EOKA-B mensubu sözkonusu Kıbrıslırumlar’ın Muratağa-Atlılar-Sandallar’da gerçekleştirdiği katliamda öldürülen ağırlıkla kadın ve çocuklardan oluşan 126 Kıbrıslıtürk’ün öldürülmesine ilişkin haberler yayılınca, bu durum bazı Kıbrıslıtürkler’in “intikam” cinayetlerine yol açmış ve Muratağa-Atlılar-Sandallar’da işlenmiş katliamlar gerekçe yapılarak bu kez de adanın farklı bölgelerinde bazı Kıbrıslıtürkler, bu katliamla hiç alakası olmayan Kıbrıslırumlar’ı öldürmeye girişmişlerdi...

Sözkonusu EOKA-B’ciler de, bu katliamları gerekçe yapan ve “intikam” cinayetlerine girişen bazı Kıbrıslıtürkler de hiçbir zaman yargılanmadılar, haklarında herhangi bir hukuki işlem yapılmadı...