Ayşe GÜLER
Jeoloji ve Maden Dairesi Müdürü Mustafa Alkaravlı, ülkedeki ‘en kritik ve kötü’ taş ocağının Karayolları Dairesi’ne ait taş ocağı olduğunu vurguladı.
Söz konusu taş ocağının yüksekliğinin 100 ya da 110 metre olduğunu söyleyen Alkaravlı, bu taş ocağındaki basamak yüksekliğinin 60 metreye inmesinin planlandığını ifade etti.
Alkaravlı, “Karayolları’na ait taş ocağının rehabilite edilmesi, basamak sistemi ile mümkün değildir. Mevcut yüksekliğin daha alt kodlara indirilmesinin hedefleniyor” diye konuşarak, belirtilen taş ocağının şu anda 2017 yılına kadar özel bir şirkete kiralandığını aktardı.
Öte yandan iyi ve kötü ocak işletmeciliği yapan kurumların önümüzdeki günlerde deşifre edileceğini açıklayan Alkaravlı, iyi ocak işletmeciliğinde bulunan kurumlara da teşvik verileceğini söyledi.
“Basamak yüksekliği 10 metre olmalı”
Alkaravlı, ülke şartlarına göre taş ocaklarındaki basamak yüksekliğinin 10 metre olması gerektiğini söyledi.
Maden ve Taş Ocakları Yasası’nda taş ocaklarındaki basamak yüksekliğinin net bir şekilde belirlenmediğini dile getiren Alkaravlı, “basamak yüksekliği artarsa, işçi güvenliğine yönelik riskler artar. Bu konuda yasa ve tüzük çıkartılabilir “dedi.
“Taş ocaklarını kapatmak çözüm değil”
Ülkemizde taş ocaklarının işletilmesine ihtiyaç olduğunu söyleyen Alkaravlı, taş ocaklarından çıkan malzemeye ihtiyacımız vardır. Söz konusu malzemeleri yurt dışından ithal edersek, çok pahalıya denk geliyor. Ülkedeki ekonomik durumu göz önünde tutarsak, taş ocaklarının işlemesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
“Fiziki yapı, kötü ocak işletmeciliğini zorunlu kılıyor”
Alkaravlı, bazı bölgelerde fiziki yapının ‘kötü taş ocağı işletmeciliğini’ zorunlu kıldığını söyleyerek, “Akçiçek bölgesindeki taş ocaklarında topografik yapıdan kaynaklanan zorluk vardır” dedi.
Haberin detayları bugün Yenidüzen Gazetesinde