“Endişeliyiz, güvende hissetmiyoruz…”

Artan yerel vakalar, Hükümet’in yeterli bulunmayan kararları endişeyi tırmandırıyor… YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, esnaf ve öğrenciler yaşanan gelişmelerden son derece tedirgin olduklarını, kendilerini sağlık açısından güvende hissetmediklerini belirtti

Devrim DEMİR- Aygün Bahar ÖKMEN

Yerel vakalar artarken, vatandaş, esnaf ve ülkede bulunan yabancı uyruklu öğrencilerin de kaygıları artıyor. Yurttaş ve öğrenciler, hükümetin 1 Temmuz açılımı ile yanlış karar almasına rağmen bu karardan dönmeyerek ülkeyi yeni bir kaosa sürüklediğini düşünüyor.

Salgının boyutunun değiştiği belirtilirken, hastaların Türkiye’ye sevkinin sadece sağlık çalışanlarının yükünü azalacağını dile getiren yurttaşlar, yayılan iç bulaşmanın önüne henüz geçilmediğini ifade etti.

YENİDÜZEN’e konuşan yurttaş, esnaf ve öğrenciler, yaşanan gelişmelerden son derece tedirgin olduklarını, kendilerini sağlık açısından güvende hissetmediklerini belirtti.

 

Esnaf tedirgin, sokaklar bomboştu…

YENİDÜZEN Girne ve Lefkoşa’nın en işlek caddelerinde gözlem yaptı. Caddelerin sessizliği dikkat çekerken, satış yapmayacağını bildiği halde dükkânın kapısını açan esnaf, oldukça sıkıntılı günlerden geçtiklerini söyledi.  

Özellikle iç bulaşmanın arttığı bu dönemde, hükümetin hâlâ çare yerine olumsuzluk ürettiğinden dert yanan esnaf, Mart ayından sonra yüzlerinin gülmediğini, birçok esnafın kapısına kilit vurduğunu, ayakta kalanların ise can çekiştiğini ifade etti. Alınan yanlış kararlar yüzünden ülke insanın sonunu getirdiklerini kaydetti.


Yurttaş ne dedi?

Yusuf Alıcı (Esnaf):  “Artış gösteren vakalar ürkütüyor”

Dünyanın beklenmedik ve hazırlıksız bir şekilde hastalığa yakalandığını kaydeden Yusuf Alıcı, hükümetin halkın tepkisine göre sürekli bir karar değişkenliği içinde olduğunu söyledi.

Alıcı; Dünya bu hastalığa hazırlıksız yakalandı, biz de öyle. Kimse tam olarak ne yapması gerektiğini bilmiyor. Halkın tepkisine göre değişen kararlar alınıyor. Hükümet Mart ayında anında tedbir alarak içimizdeki bulaşı önledi. Başarılı bir süreç varken gelirin sıfırlanmasını düşünerek ani bir açılıma gidildi. Kapılar açıldı, hepimiz hazırlıksız yakalandık. Artış gösteren bir vaka sayısı var, ailemizden dolayı endişeliyiz, yaşlı yakınlarımız var” şeklinde konuştu.

 

Can Demirci (Yurttaş): “Yaygınlaşan bir hastalıkla karşı karşıyız”

Artan vaka sayısı nedeniyle her gün için endişelenen bir halk olduğunu kaydeden Can Demirci, uçuşların geç de olsa durdurulmasının doğru bir karar olduğunu vurguladı. Demirci’nin ifadeleri şöyle:

“Artan bir sayı var günbegün ve bu beni çok endişelendiriyor. Uçuşların geç de olsa durdurulması çok doğru ve yerinde oldu. Eğitim için söyleyeceklerim ise; yüz yüze eğitimden yanayım ancak bu şartlarda çocukların okula gitmesi çok endişelendirici. Hükümet bence bilim kuruluna kulak vermeli. Artan, yaygınlaşan bir hastalıkla karşı karşıyayız artık.”

 

Memduh Tek (Öğrenci): “Ülke için güzel şeyler olmuyor”

Salgın nedeniyle ülkede zor günlerden geçildiğini yayılan bir bulaşla panik yaşandığını kaydeden Memduh Tek, yaşanılan süreçte ülkede ciddi bir sarsıntı olduğunu, her şeyin alt üst olduğunu kaydetti.

Tek, “İnsanlar önce kendine özen göstermeli. Yayılan bir bulaş var. Bu bulaş hem sosyal, hem ekonomik açıdan bizi sarssa da çok kişi etkilendi ve etkilenmeye devam ediyor. Eğitimin üzerinde çok olumsuz gelişmeler yaşanmakta. Alınan ve değişken kararlar bizi oldukça yıpratıyor. Hükümet kasayı düşünürken, bilim kurulu önce sağlık diyor. Erken önü alınmayan hastalığın ülkemiz için iyi olacağını düşünmüyorum” dedi.

 

Pelin Sakaryalı (Yurttaş): “Çalışmak zorundayız, tedirginiz”

Dünya geneli binlerce insanın savaştığı bir salgınla hem yaşamak, hem de bu salgına alışmak zorunda olduğunu düşünen Pelin Sakaryalı, eğitimin hiç başlamadan durması, açıldıktan bir buçuk ay sonra uçuşların yayılan bulaş nedeniyle bir anda durmasının tedirginliğe neden olduğunu söyledi.

Sakaryalı, “ Çalışan biriyim, hastalıkla yaşamayı öğreneceğiz. Uçuşlar bir anda yeniden durdu, eğitim durdu, elbette endişeliyiz. Çocuklarımız var çalışmak zorundayız, hepimiz tedirginiz. Tedbirlerin arttırılması ve önlemleri almamız gerekir” şeklinde konuştu.

 

Sema Volkan (Yurttaş): “Korkuyoruz”

Açılım sonrası ciddi bir vaka artışı yaşandığını, üstelik yerel bulaşın dikkat çekecek boyutta arttığını ifade eden Sema Volkan; uçuşların, limanların çok erken açıldığını ifade etti. Volkan, “Uçaklar dursun. Vakalar artıyor, üstelik yerel ve temaslı sayısı artıyor. Bakanlar Kurulu farklı, Bilim Kurulu farklı kararlar üretir. Bu oldukça sıkıntılı… Bir yurttaş olarak artık korkuyorum” dedi.

 

Güler Kurtağı (Yurttaş): “Vakalar artık içimizde”

Uçakların durmasının tek başına çözüm olmadığını ifade eden Güler Kurtağı, karantinanın ilk baştan beri şart olduğunu, hükümetin açılım itibarı ile 14 veya 21 gün karantina uygulaması yapmış olsaydı kaosun yaşanmayacağını söyledi.

 Kurtağı,“Çok tedirginiz, uçuşların kapanması sadece çözüm değil, karantina şart 14 veya 21 gün. Bu uygulamayı hükümet ilk açılımda yapmalıydı, o zaman iç bulaş olmayacaktı. Genel anlamda ciddi bir tedbir alınmalı, vakalar artık içimizden çıkıyor” şeklinde konuştu.

 

Mehmet Ali Falhan (Yurttaş): “Hükümetin yanlışını biz çekiyoruz”

İşi gereği insanlarla iç içe olmak zorunda olduğunu ifade eden Mehmet Ali Falhan, hükümetin salgının başladığı günden sonra yaptığı tüm yanlışları halkın çektiğini söyledi. İç bulaşın başlaması ile ciddi bir tedirginlik yaşadıklarını, sokağa çıkamayacak duruma geldiklerini kaydeden Falhan, “Ben bütün gün insanlarla iç içeyim. Çok tedirginim ve bulaş artık içimizde. Kötü bir sürece girdik. Bizi yönetenlerin yaptığı yanlışlıklar bizi bu noktaya taşıdı. Şimdi ne olacağı belirsiz. Uçakların bu kadar erken açılması çok yanlıştı, zaten bir fayda sağlanmadı ekonomiye sadece zarar geldi ve hastalık. Yerel ve temaslı sayısı arttı. Yurt dışındaki sağlık imkânları bizim ülkemizde yok. Halkın sorunlarına odaklansınlar, seçimi bıraksınlar” dedi.

 

Samet Gölgesiz (Esnaf): “İşin boyutu değişti”

Yurttaşların Mart ayından sonra yapılan tüm çağrılara uyduğunu, korunarak tek bir vaka çıkmadığını, ancak bir buçuk aydır kaos yaşandığını kaydeden Samet Gölgesiz; vakaların arttıktan sonra uçakların durdurulduğunu belirterek , “Endişeliyiz, bulaşta bir artış var. Önlem almaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar. Uçakların durdurulması yerinde bir karar. Sayılar bir anda patladı, pandemi hastanesi aktif hale getirilmeli. Kararlar konusunda kesinlikle bilim kuruluna kulak verilmeli. Sonucu ne olursa olsun, insan hayatı önemli. İç bulaş başladı, temaslı sayısı her gün artıyor, işin boyutu değişti” dedi.

 

Emine Veziroğlu (Yurttaş): “Kış gelmeden önünü alın”

Maske konusunda insanların artık daha duyarlı olması gerektiğini kaydeden Emine Veziroğlu, insanların birçok eski alışkanlığını bir kenara bırakarak kalabalık ortamlardan uzak durmaları gerektiğini söyledi. Veziroğlu, “Öncelikle giriş çıkışlar karantinayla olmalı.  Kış bastırmadan önünü almalıyız çünkü soğukta vakalar artacak ve maalesef ölümler olacak. O zaman önünü alamayız Maske hijyen sosyal mesafe yasam tarzımız olmalı” şeklinde konuştu.

 

Emire Arseven (Esnaf): “Bilim Kurulu dikkate alınmalı”

Doktorların dinlenmesi gerektiğini söyleyen Emine Arseven, artan vaka sayısı nedeniyle büyük endişe duyduklarını söyledi. Arseven, “Doktorların söylendiği dinlenmiyor, endişeliyiz bu artan vakalar yüzünden. Her gün artar, hayat duracak gibi uçaklar durdu eğitim zaten başlamadı bilim kurulu dikkate alınmalı. Herkes işini yapmalı. Sağlık Bakanlığı bunları bilmeli” dedi.

 

Ahmet Kurtul (Yurttaş): “Torunuma dokunmaya korkuyorum”

Salgının ülkede ciddi ve korkutucu şekilde kendini hissettirdiğini ifade eden Ahmet Kurtul, Mart ayında yaşanmayan kaygıların şimdi ciddi şekilde yaşandığını söyledi. Kurtul, “Vatandaşlar çocuklar yaşlılar korunmalı Ercan kapanacaksa kapanmalı, işyerleri kapanacaksa kapanacak önemli olan insan sağlığı çok endişeliyiz bu kez ciddi bir bulaşla karşı karşıyayız. Endişe duyuyoruz 8 aylık bir torunum var dokunmaya korkuyoruz biz bunları yaşamayı hak edecek ne yaptık hükümet derhal yurttaşına önem versin alınması gereken tüm kararları doğru ve sağlıklı alsın” dedi.

 

İsmail Kaygılaroğlu (Esnaf): “Hastalığı ayağımıza taşıdılar”

Mart ayından sonra alınan tedbirlerin daha sıkı gevşetilmesi gerektiğini kaydeden İsmail Kaygılaroğlu, bu kadar erken hava ve deniz limanlarının açılarak rehavete kapılmanın bir anlamı olmadığını kaydetti. İç bulaşın ürkütücü bir şekilde artış gösterdiğini kaydeden Kaygılaroğlu,” Limanlar açılmayacaktı çok önemli ve acil olmadıkça ayrış gösteren bir iç bulaş var insanların aylardır tadı tuzu kalmadı yetmez gibi hastalığı ayağımıza getirdiler. Bilim kurulu dinlenmeli” şeklinde konuştu.

 

Kadirye Bakar  (Esnaf): “Hükümet suçlu”

Aylarca pozitif vakanın olmadığı bir ülkeyi hükümetin sorumsuzca davranışları yüzünden bir anda hastalığa boğduğunu ifade eden Kadriye Bakar, “Çok endişeliyim aylardır bizde pozitif vaka yok kurtulduk diye sevinirken iç bulaş tehlikesi ile karşı karşıya kaldık. Devleti suçluyorum, ilk günden karantina olmuş olsaydı bunların hiç biri olmayacaktı” dedi.

 

Su Üçüz (Yurttaş): “Yetersiz, bilinçsiz bir yönetim”

Yanlış kararlar yüzünden ülkenin daha önce tanışmadığı bir salgınla karşı karşıya olduğunu kaydeden Su Üçüz, bunların tek sebebinin yetersiz, bilinçsiz bir yönetim yüzünden olduğunu söyledi. Üçüz, “Virüsün yayılmasından son derece üzgünüm. Gelinen son noktada umarım daha iyiye gidebiliriz. Maskelerimizi mutlaka takalım” şeklinde konuştu.

 

Çizge Baş (Yurttaş): “Sağlıkçılar dinlenmedi”

Hükümetin aldığı tüm kararların başta yanlış olduğunu halkı bile bile hastalıkla yüz yüze getirdiklerini belirten Çizge Baş, bunların olacağının aylar önce sağlıkçılar tarafından söylendiğini, bilim kurulundakilerin uyarılarını kimsenin dikkate almadığını kaydetti. Baş, “Yanlışa yanlış yapıldı. İç bulaş yayılmaya başlandı artan bir rakam var bunun önünü almaları artık mümkün değil, tedavi gören hastaların gitmesi sadece sağlıkçının iş yükünü azaltır ama içimizde yayılan virüsü engellemez” dedi.

 

 

Yakup Kenger (Esnaf):  “Uçuşların iptali doğru bir karar değildi”

Hükümetin değişken kararları yüzünden yurttaşın, esnafın, öğrencinin ciddi mağduriyet yaşadığını kaydeden Yakup Kenger, plansız hareket eden hükümetin her şeyi yüzüne gözüne bulaştırdığını kaydetti. Kenger’in ifadeleri şöyle:

“Uçuşlar iptal edildi. Bu karar doğru bir karar değildi bence. Çünkü insanlar aylar öncesinden gidiş gelişlerinin planlarını yapıyorlar. Şimdi sen gece haber veriyorsun ki uçuşlar iptal edildi. Sen tedbirlerini al, önlemlerini al ama iptal olmasın. Ben şimdi mesela mal almaya İstanbul’a gideceğim. Nasıl gideceğim? Mal almazsam da nasıl satış yapacağım? Zaten işler çok kötü. İkincisi, öğrenciler gelecek, nasıl gelecek? Kapatmak bir çözüm değil. Mart ayında kapattık. Çözüm oldu mu? Olmadı. İç bulaş neden başladı? Tedbirli olamadılar. Otellerde karantina uygulanacak denildi ama gelenleri yerleştiremediler otellere. Orada beklettiler insanları. İnsanlar üst üste. Plansız hareket edildi. Yüzlerine gözlerine bulaştırdılar. Yetki ve sorumluluk meselesi var. Yetki ve sorumluluk Bakanlar Kurulu’nda ise; kararı onların vermesi gerekir ancak bunu yaparken de Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun kararlarına uygun kararlar alınması gerekir. Sürekli birbirleri ile çatışıyor gibi görünüyorlar. Bu da demektir ki ortak bir karar alamıyorlar. Sorunun bu olduğunu düşünüyorum.”

 

Chukwuwa Moghalou (Öğrenci): “Hayatta kalmalıyız”

Sorunlarla baş edebilmek için hükümetin aldığı tedbirlerin yerinde olduğunu kaydeden  Chukwuwa Moghalou, “Bu sorunla baş edebilmek için hükümetin böyle bir karar alması bir zorunluluktu. Bu kararı almış olmalarını doğru buldum. Kendi perspektifimden yaklaşacak olursam hükümet elinden gelenin en iyisini yapıyor. Hükümetin bulaşı önlemek adına yapmış olduğu her şeyi doğru buluyorum çünkü hayatta kalmalıyız” dedi.

 

Mary Yahaya (Öğrenci): “Para yok, çok zorlanıyoruz”

Ülkelerine gidemediklerini, aynı sorunun orda da olduğu için ailelerinden para gelmediğini kaydeden Mary Yahaya, ciddi bir sıkıntı yaşadıklarını para bulmakta zorlandıklarını söyledi. Yahaya, ciddi bir hastalıkla da karşı karşıya kaldıklarını ifade ederek,” Her şeyin fiyatı yükseliyor ve biz burada öğrenciyiz, çalışmıyoruz. Para yok. Para sadece Nijerya’dan gelebilirse geliyor. Ancak orası da şu an karantina altında. Ve orada da sıkıntılar yaşanıyor. Para evden gelmiyor, para buradan gelmiyor ve çok zorlanıyoruz çünkü her şey pahalılaşıyor. Ancak hükümetin uçuşları iptal kararı bence doğru bir hamleydi. Çünkü evet para gelmiyor olabilir ama Corona’dan ölebiliriz. Herkes enfekte oluyor. Son derece tehlikeli bir virüs... Bu nedenle aldıkları kararı doğru buldum” şeklinde konuştu.

 

Erkan Eser (İşletmeci): “Hastalık ve gelecek kaygısı”

Mart ayında kapandıklarını ciddi bir ekonomik krizle boğuştuklarını ifade eden Erkan Eser, şimdi hem ekonomik hem de sağlık kaygısı ile karşı karşıya olduklarını söyledi. Eser, “Kapandık kimse yüzümüze bakmadı. Şimdi hem sağlık hem de ekonomik geleceğimizi düşündüğümüzde ciddi bir kaygı içindeyiz. Alınan tedbirler yerinde ve doğru değil. Uçuşlar hiç açılmayacaktı, kaygı verici bir vaka artışı var şuan kapansa da bir şey değişmez çünkü hastalık artık içimizde” dedi.

 

Emrah Eser (İşletmeci): “Önlem alınsın”

Yanlış kararlar yüzünden çok büyük bir kaos yaşandığını söyleyen Emrah Eser, hiçbir şeyin tadı tuzu kalmadığını eğitimin başlamadığını, esnafın her gün battığını söyledi. Emrah Eser, “Hükümet çok yanlış adımlar attı. Eğitim bitti, bu saatten sonra uçuşlar durmuş ama iç bulaş arttı. Kimseye güvenmiyoruz” dedi.

Özel Haber Haberleri