Dünya kış mevsimine bir başka hazırlanıyor.
Savaşın en can yakıcı sonuçlarından birini yaşıyoruz: Enerjide, yakıtta, doğalgazda kıtlık var.
Buralarda birileri krizi “nakite” çevirse de tedbir ve tasarruf gerekiyor!
Avrupa’da sorun “parasızlık” da değil üstelik… Kaynaklar kıt ve korumak şart.
***
Almanya örneğin!
Kamu binaları için ısınmada 19 derece sınırı getirilmiş.
Hani 26, 27 dereceye dayıyoruz ya ısıyı…
İyi giyinecek insanlar…
Klimaya yüklenmeyecek…
Kıbrıs’ta kamu binalarında yapılabilecek en iyi iş sanırım “elektrikli çubuklu sobaları” toplamak olacak.
Çünkü aynı anda klima ve elektrikli çubuklu soba kullanımı öylesine yaygın ki!
Avrupa’da kimi ülkeler de klimaları yasaklıyor örneğin…
***
Uzun vadede ısı yalıtımı, güneş enerjisi, alternatif enerji son derece önemli…
Bir de “kısa vade” var.
Hemen bu kış!
Buralarda bir tedbir alınmamış henüz…
Bir yol haritası çıkarılmamış…
“İhalesiz” yakıtın sırtımıza yüklediği maliyet bir yana tasarruf için de tek bir adım atılmamış.
Enerji krizine karşı “tedbir paketi” yok!
***
Kıbrıs gibi güneşli bir ülkede bu kadar yaygın “çamaşır kurutma makinesi” kullanımını anlamıyorum…
Bizim evimizde yok!
Hiç de sorun olmuyor, apartmanda yaşıyoruz üstelik…
***
Bolluğun sonu geldi.
Ada yarısında “kıtlık” içinde yaşıyor kimileri bolluğu…
Ülke kaynakları maalesef yoksullara, ihtiyaçlı ailelere, dar gelirlilere ulaşmıyor.
Pek çok ülke ihtiyaçlı tüketicilere yönelik “enerji desteği” sunuyor, üretimi koruyor.
Menfaat hırsı, egosu, makam körlüğü aklını, kalbini, vicdanını ve izanını devirmiş bir kitle var buralarda; ortak kaynaklar onların tekelinde…
***
Tedbir şart, tasarruf şart, uyanmamız gerekiyor.