‘İnsan odaklı’ bir devletimiz yok bizim.
‘Sosyal devlet’ olgusu süratle zayıflıyor.
‘Devlet baba’, yanında durması gerekenlere ihtiyaç anında el uzatmakta genelde aciz kalıyor.
‘Ekonomik koşullar’ nedeniyle devlet ‘en önemli vazifeleri’ arasında olmasına rağmen sağlık, eğitim gibi alanlarda da ciddi boşluklar yaratıyor. Böyle olunca toplumun her katmanı bu hizmetlerden ‘eşit’ şekilde yararlanamıyor.
Devlet giderek işsize iş, aşsıza aş, evsize ev vermekten uzaklaşıyor.
Sosyal yardıma muhtaç kesimlere yeterince el uzatamıyor. Verdiği katkı, normal bir yaşam için yeterli olamıyor.
Özel eğitim ve ilgiye ihtiyacı olan kesimlere yeterince kucak açamıyor.
**
Çalışma Bakanı Aziz Gürpınar dün ‘toplumsal’ ve ‘devletsel’ bir ‘ayıbımızı’ daha yüzümüze vurdu:
KKTC’de kayıt altına alınmış 4 bin 800 ‘engelli’ insanımız var. İstihdam edilen engellilerin sayısı 566... Yani yaklaşık onda bir...
Ama dahası var!
Özel sektörde çalışan engelli sayısı çok daha vahim: Sadece 62 kişi!..
Aziz Gürpınar bu bilgileri dün açılışına katıldığı ‘Engelsiz Bilişim Günleri’ndeki konuşması sırasında verdi. Bakan 2014’te engelli insanlarımıza yönelik iki somut projeden de söz etti. Engelli istihdamı için özel sektörün teşvik edileceğini, ayrıca ‘Engelli Yaşam Evleri’ kurulacağını duyurdu.
**
‘Engelsiz Bilişim Günleri’nin açılışında verilen mesajlar önemliydi.
Ama sanırım en güzel mesajı Özel Eğitim Okulu öğrencileri verdi.
Eğitmenleri eşliğinde geldikleri salonda önce konuşmaları dinlediler, ardından da sahneye çıkıp hareketli şarkılar söylediler, ‘Engelsiz Bilişim Günleri’ni renklendirdiler.
Dört harika şarkı sonrasında YDÜ Kütüphane Salonu’nu dolduranlar koroyo dakikalarca ayakta alkışladı.
Onlar bu alkışı hak ediyorlar gerçekten de...
**
30 yaşına gelmiş devletimizin daha sosyal olabilmesi, engelli insanımıza, kimsesizlere, yaşlılara ve diğer desteğe muhtaç kesimlere sahip çıkabilmesi gerekiyor.
Sadece devletin değil, maddi imkanları çerçevesinde her kurum ve kuruluşun, hatta şahsın yapabilecekleri var.
‘Sosyal sorumluluk’ kavramı yavaş da olsa yaygınlaşıyor. Bunun vergi politikalarıyla, teşviklerle desteklenmesi, belki sadece onore edilmesi gerekiyor.
Kuzey Kıbrıs Turkcell’in sponsorluğunda ve YDÜ’nün ev sahipliğinde dün başlayan ve bugün devam edecek toplantılar zincirinden herkese düşen bir pay çıkacağını tahmin ediyorum.
**
Devletimiz engelliler konusunda ‘engelli’ gibi görünüyor.
Sadece istihdam konusunda değil...
Yollarımız, binalarımız engelliler için hala sorunlu...
Birçok devlet dairesine ulaşmak gerçekten imkansız.
Bu konuda son yıllarda bir hassasiyet oluşmuşsa da, hala çağın çok gerisindeyiz.
Devletimizin ‘engelli’ oluşuyla ilgili bir not daha: ‘Engelli’ statüsüyle kamuda istihdam edilen insanlarımıza ‘negatif ayırımcılık’ uygulanıyor.
Üst düzey atamalarda engelli insanlarımıza ‘engel’ çıkarılıyor. Bunun son örneğini adı Lefkoşa Kaymakamı olarak anılan Günay Kibrit örneğinde yaşadık.
‘Engelli devlet’imiz bir kez daha utandırdı bizi...
Bu yüzdendir ki ‘Engelli devlet’ istemiyoruz!