Eren ŞİŞİK
Bu sezon Türkiye Kadınlar Basketbol Süper Ligi (TKBSL)’nde mücadele edecek olan Yakın Doğu Üniversitesi’nde (YDÜ) Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan Suat Günsel takımının durumu ve son dönemlerdeki gelişmelerle ilgili YENİDÜZEN’e çok özel açıklamalarda bulundu. Maçların Kıbrıs’ta oynanması için mücadele ettiklerini ifade eden Günsel, “Eninde sonunda maçların burada oynanmasını sağlayacağız”diye konuştu.
TKBSL’ye çıkmak için iki yıldır uğraştıklarını ifade eden Günsel, “İlk yıl ‘2. Lig bize yeter’ dedik. Ancak ligi gördükten sonra ‘neden daha yukarısı olmasın?’ dedik. Bu adım hem ülkemiz açısından hem de üniversitemiz açısından önemli bir adım olacaktı. Ancak ne kadar büyük bir başarı yakaladığımızı Süper Lig’e çıktıktan sonra dönüşte Ercan Havaalanı’nda anladık. Oradaki coşkulu kalabalık bizi fazlasıyla mutlu etti” diye konuştu.
“Türkiye Ligi Avrupa’nın en iyi ligi”
Kendilerinin yakaladığı bu büyük başarının Kıbrıs Türkü’nün büyük sularda da yüzebileceğinin bir göstergesi olduğunu belirten Günsel, “Baktığımız zaman Avrupa’nın en önemli liglerinden biri Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi. İki yıl önce Galatasaray ile Fenerbahçe’nin Avrupa Kupası’nda final oynaması da bunun en büyük göstergesi. Şimdiki hedefimiz ilk 8’e girmek. Çünkü Avrupa Kupaları’na gitmek en büyük arzumuz. Biz asansör takım olma niyetinde değiliz. Bu ligde kalıcı olmak istiyoruz. Bu ligde olmamız hem Kıbrıs Türkünü temsil etmemizi hem de özgüven kazanmamızı sağlayacak” dedi.
“Bu ligde yer almamız ülkedeki turizmi canlandıracak”
Günsel, “YDÜ’nün başarısından sonra ülkede basketbol profesyonelleşmeye başladı. Takımlar altyapılarını kurmaya ve basketbolcu yetiştirmeye başladı. Bu zamanla diğer spor branşlarına da dağılacak. İyi bir piyasa ve sektör oluşmaya başladı” diye konuşurken, “Biz bir nevi spor turizmi yapıyoruz. Baktığımızda ligde 14 takım var ve bunların 13’ü ülkemizi ziyaret edecek. Bu sayede ekonomimiz canlanacak, ülkenin tanıtımı sağlanacak” ifadelerini kullandı.
“Dünyada uyuşturucuyla mücadele sporla oluyor”
Kıbrıs’ta Kadınlar Ligi’nin olmamasının kendisini fazlasıyla üzdüğünü aktaran Doç. Dr. İrfan Günsel, “Ben bu yönde adım attım. Gerekirse 3’üncü bir basketbol takımı daha kurarım. Yeter ki bu ülkede kadın basketbolu yeniden canlansın. Ülkemizde bir sürü büyük şirket ve bankalar var. Bir kadın basketbol takımının maliyeti bu şirket ve bankaları sarsmayacak bütçededir. Bu şirketler el atarsa hep birlikte bu ligi yeniden kurarız. Dünyada uyuşturucu ile mücadele polisiye tedbirlerle değil, sportif aktivitelere katılımla engelleniyor. Ne kadar çok insanımızı sporun içine bulaştırırsak, siz ona zorla alkol ve uyuşturucu dâhil kullandıramazsınız” dedi.
“Bu ülkenin en büyük ayıbı…”
Kendisinin bu konuyu uzun süredir irdelediğini de ifade eden Günsel, “Ancak hiç kimse adım atmıyor. Biz buna hazırız, herkes ‘şu an bir takım var’ diye düşünsün. Bu ülkede bir takım kurmak yıllık 200 bin TL’nin üzerinde değildir. Büyük şirketler için bu miktar çok büyük değil. Ülkede Kadınlar Ligi olmaması bu ülkenin sportif açıdan en büyük ayıbıdır. Bize Türkiye’de ‘Kıbrıs’ta kadın ligi nasıl?’ diye sorduklarında utanarak ‘kadın ligi yok’ diyorum. Amatör diyebileceğimiz bir kadın ligimiz bile yok” ifadelerini kullandı.
“Girne Üniversitesi pilot takımımız”
İrfan Günsel, sezon başında antrenör değişikliğine gitmek zorunda kaldıklarını hatırlatarak, “Bazı sıkıntılardan dolayı İlker Gözeneli hocamızla yola devam edemedik. İlker Hoca’nın da önermesiyle Alper Durur ile sözleşme imzaladık. Sonuçta Girne Üniversitesi’ni de İlker Hoca yönetecek ve onun iyi çalışacağı bir koç ile birlikte olması bizim için çok önemliydi. Baktığımız zaman Girne Üniversitesi ile Yakın Doğu Üniversitesi zaman zaman antrenmanlarını bile birlikte yapacak. Zaten Girne Üniversitesi’ni de lige sokma amacımız, YDÜ’ye oyuncu yetiştirmesi ve pilot takım görevini üstlenmesini istememizdi” dedi.
“Çok hassas bir takım olduğumuzun farkındayız”
Takımdan ayrılma kararı alan Tuğçe İnöntepe ile ilgili de açıklamalarda bulunan Günsel, “Alper Durur kadroyu eline aldığı zaman 2 yabancısı ve Türk oyuncuları hazırdı. Zaten Hülya, Aslı ve Tuğçe ile iç transferde yeniden anlaşmıştık. Daha sonradan Tuğçe fikrini değiştirdi ve ayrılmak istedi. Tuğçe ile iyi ayrıldık, zorluk çıkarmadık. Bizim için çok değerli bir oyuncu ve karakterdi. Bundan sonraki spor yaşamında başarılar dilerim. Biz imajımıza çok önem veriyoruz. Türkiye’de basketbol camiasına baktığım zaman birçok insanın takımlardan canı yanmış. Ya parasını alamadığı için ya da farklı sebeplerden sorunlar yaşamış. Biz bunları kimseye yapmayacağız. Çok hassas bir takım olduğumuzun farkındayız. En ufak bir yanlışımızda sadece YDÜ’nün değil Kıbrıs’ın da zarar göreceğini biliyoruz. Biz öyle bir kulüp olmayacağız” ifadelerini kullandı.
“Önce Kıbrıs, sonra YDÜ’yüz”
Geçen yılki 8’li finallerde yaşadığı bir anıyı YENİDÜZEN okuyucularıyla paylaşan İrfan Günsel, “Maç izlerken arkamda tribünlerde konuşanları gözümde canlandırdım ve kimse bu takımdan YDÜ diye bahsetmiyor. Herkes bu takımdan Kıbrıs diye bahsediyor. Bu beni rahatsız etmiyor, tam tersi mutlu ediyor. Çünkü biz bu ülkenin bayrağını taşıyoruz. Önce Kıbrıs’ın sonra YDÜ’nün takımıyız” dedi.
“Yelena Leuchanka çok iyi referans oldu”
Günsel, transferde ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını vurgulayarak, “Açıkçası isteyip de alamadığımız bir oyuncu olmadı. Bunu maddi açıdan söylemiyorum. Sonuçta tanınmayan bir ülkeyiz. Özellikle Yelena Leuchanka’nın geçen yıl burada olması çok önemli bir referans oldu. Onun buradan mutlu ayrılması diğer yıldızların da buraya gelmesindeki engeli ortadan kaldırdı. Yabancı transferini tamamen kapattık. Şu an 5 TC’li oyuncumuz var. Kotamızın durumuna göre bir TC’li oyuncu alabiliriz. Bu konuda federasyondan haber bekliyoruz” dedi.
“Güney Kıbrıs’ın baskı yaptığını biliyoruz”
“Maçlarımızın Kıbrıs’ta oynanması için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuşan Doç. Dr. İrfan Günsel, “Bu konuda Güney Kıbrıs’ın maçların burada oynanmaması için Uluslararası Basketbol Federasyonu (FIBA)’ya baskı yaptığını biliyoruz. Türkiye Basketbol Federasyonu(TBF) bizim yanımızda. FIBA Avrupa Başkanı Turgay Demirel yanımızda. Onlar da bizim maçlarımızı burada oynamamızdan yana” dedi.
“Aksi halde FIBA siyasete bulaşmış olur”
Söz konusu durumda olumsuz bir cevap çıkması durumunda yargı yoluna başvuracaklarının altını çizen Günsel, “FIBA’nın 4. maddesinde ‘Din, dil, ırk ve siyasete bulaşmam’ diyor. Dolayısıyla burada olumsuz bir cevap alırsak, FIBA siyasete bulaşmış olur. Ben kişisel olarak maçların burada oynanacağını düşünüyorum. Bu iş çözülecek. Biz TBF Ligler Direktörü Ayhan Özgümüş ile de TBF Başkanı Harun Erdenay ile de görüştük. Çalabileceğimiz bütün kapıları çalıyoruz. Hukuki boyutunu da araştırıyoruz. İşin özü ambargoları biraz kırmaya çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Cumhurbaşkanı ile bu konuyu görüşmedik”
Bu konuda henüz Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile görüşmediklerini sözlerine ekleyen YDÜ Mütevelli Heyeti Başkanı, “Olumlu veya olumsuz bir durumda onu da bilgilendirip yardımlarını isteyeceğiz. Eninde sonunda bu maçların burada oynanmasını sağlayacağız” dedi. Ligde hedeflerinin ilk 8 olduğunu ancak bu çıtanın git gide yükseleceğini söyleyen Günsel, “Hep aynı yerde saymayacağız. Bu yılı çaylak yılı görüyoruz. Bütçesel ve yetenek anlamında hiçbir takımdan geri değiliz. Biz önümüzdeki yıllarda final oynayabilecek bir takım olacağız. Hedefimiz bu ligin büyük takımlarından biri olmak.”dedi.
“Amacımız orda oynayıp reklam yapmak değil, ülkeye bir şeyler katmak”
Maymun iştahlı olmadıklarını ve bu ligde YDÜ’nün her zaman var olacağını ifade eden Günsel, iç saha maçlarında önlerinin tamamen kapanması durumunda durum değerlendirmesi yapacaklarını kaydetti. Günsel, “Eğer iç saha maçları konusunda uzun yıllar bu sıkıntıyı yaşayacaksak, 10 yıl burada oynamanın anlamı yok. Ancak bir ışık varsa bu ışığa yürümeyi sürdüreceğiz. Ama baktık ki ışık yok. Zamanımızı harcamamıza değmez. Bizim amacımız orada oynayıp reklam yapmak değil, bizim amacımız bu ligde kalıcı olmak ve bu ülkeye bir şeyler katmak” diye konuşarak sözlerini noktaladı.