Son yıllarda, kırmızı kartları, sahada sekiz kişi kalan ve üç haftada on sekiz gol atan bir takıma karşı inanılmaz bir mücadele sergileyerek galip gelen bir takımın oyununun yer aldığı böylesine bir maç izlememiştim. Sakat ve cezalılarından dolayı sıkıntı yaşayan Mormenekşe karşısında GG’nin favori olarak görüldüğü bir maç bekleniyordu. Ancak sahaya ilk dakikadan itibaren yansıyan Mormenekşe’nin hırslı ve istekli mücadelesiydi. Yeşil beyazlılar savunmayı önemseyerek çıktıkları ve çekingen kaldıkları maçta süratli rakip atakları durdurmada zorlandılar. Mormenekşe futbolcuları kırmızı kartlarla eksilmeseler, daha fazla gol kaydedebilirlerdi. Ancak ciddi direnç gösteremeyen bir orta saha ve iyi olmayan bir savunmayla Cemil gibi ayağına hakim, Sami gibi fiziki gücünü iyi kullanabilen ve Hasan Mani gibi savunmayı yıpratıcı oynayabilen bir forvet hattı karşısında ne kadar durulabilinirdi ki. Hasan Aksoy’un hücumun arkasında yaptığı paslar daha isabetli olsa, kırmızı yeşilliler daha fazla gol pozisyonu bulabilecekti. Aslında Raif’in uzak mesafeden üstelik bir duran toptan kalesinde gördüğü gol, yeşil beyazlılarda motivasyonu negatif etkiledi. Orta alan ile forvet arasında ciddi kopukluk vardı. Bir türlü istedikleri süratli atakları ve ceza alanı içerisinde etkinliği yapamadılar. Mormenekşe’nin savunması da bu noktada çok iyi işler yaptı. Hele üç eksikle oynadıkları ve rakibin baskısını gördükleri son dakikalarda kaleci Yasin, Mustafa Biran, Fehmi ve diğerleri harika oynadılar. Ceza alanı içerisinde çok etkin olabilen rakip forvetlere geçit vermediler. Zaten gol de uzaktan, yaklaşık otuz metreden geldi. Heyecan ve tempo açısından süper bir maç izledik dersek yeridir. Mormenekşe’nin bu galibiyeti ve dün Görneç’in farklı galibiyeti, ligde her hafta her şeyin olabileceğini kanıtladı. İdeal onbirini bulamamasına rağmen lider, namağlup ve kalesinde henüz gol görmemiş bir takımı yenmeyi başaran bir Mormenekşe, ligin gidişatını her an değiştirmeye yetecek güce de sahiptir diye düşünüyorum. Üç maçta on sekiz gol atan bir takımın, girdiği 5-6 net gol pozisyonundan sadece birini, ki o da uzaktan şut, gol olarak kaydetmesi düşündürücü. Bu durumun yeşil beyazlılarda dördüncü haftada yaşanmış olması onlar adına şans. Tedbir alma açısından iyi bir dönem olabilir.
Ali Özgül, maçın artan tansiyonunda kartlarına biraz geç davrandı. Kimi önceden uyarıp, kimi uyarmadığını tam anlamıyla belirleyemeden kırmızı kartlarını çıkarmaya başladı. Yusuf’un ve Fevzi’nin pozisyonlarında küfür olmadığı iddia edilirken, Abdi’nin pozisyonunda sarı kart çıkarılabilirdi. Yine de saha içindeki futbolcuların tempo ve kalite düşünerek kendi oyunlarını oynama isteği, böylesine güzel bir maçı negatif etkilememesini sağladı.