Erçalışkan: “20 yılda alınan kilonun 20 günde verilmek istenmesi çok yanlıştır”

Erçalışkan: “20 yılda alınan kilonun 20 günde verilmek istenmesi çok yanlıştır”

 

Serkan Soyalan

Diyetisyen Pembe Erçalışkan ile ülkemizde yemek alışkanlıklarından, sağlıklı beslenmenin püf noktalarına kadar birçok konu üzerine konuştuk. Söyleşimizde ülkemizde sağlıklı beslenme alışkanlığının giderek arttığını vurgulayan Erçalışkan, besinler ve beslenme ile ilgili konuların kişilerde merak uyandırdığını da söyledi.


Ülkemizde sağlıklı beslenme alışkanlığı hangi boyutlardadır?

Ülkemizde sağlıklı beslenme alışkanlığı var veya yok diye kesin cevap vermek çok zordur. Bunun için çok geniş çapta, geniş ve kontrollü araştırmaların yapılması gerekmektedir. Fakat benim karşılaştığım, konuştuğum kişilerin veya danışanlarımı düşünerek bir beyin fırtınası yaptığım zaman ortaya şu sonuç çıkmaktadır. KKTC’de sağlıklı beslenme alışkanlığı giderek artmaktadır ve beslenmeyle beraber besinler ile ilgili konular kişilerde merak konusu uyandırmaktadır.
Toplumumuzda kilo problemi, sağlık problemi, hamilelik, emziklilik gibi özel durumlar dışında sağlıklı ve kilo problemi olmayan birçok kişi nasıl olsa rahatsızlığım yok diyerek sağlıklı beslenme alışkanlığını göz ardı ediyor. Bu genel bir değerlendirme olmakla birlikte, tabii ki kendine özen gösteren, sağlığını ve ileriki yaşlarını düşünen, gerçekten de sağlıklı beslenmeyi yaşam tarzı haline getiren kişiler de toplumumuzda fazlaca mevcut.

Ülkemiz yemek kültürünü biraz değerlendirecek olursak. Kıbrıs mutfağı sağlıklı beslenme alışkanlığına uygun mu?

KKTC’nin birçok bölgesinde pişen yemekler genellikle tek kap olarak öğünlerde tüketilmektedir. Bu tek kap besin tüketimi örnek tabak modelini temsil etmektedir. Örneğin sadece bir kase çorba, ya da bir tabak makarna ile öğün geçiştirme alışkanlığı çok fazladır. Bu açıdan ele alacak olursak, Kıbrıs mutfağı olarak yemeklerimiz çok güzel olmasına rağmen, diğer besin grupları ile bir arada tüketilmemesi sağlıklı beslenme modeline uygun olamayacağını göstermektedir.

Beslenmede en fazla yapılan yanlışlıklar nelerdir?

Altın öğün olan kahvaltının atlanması, ara öğün saatlerine dikkat edilmemesi, aç kalarak zayıflama inancı ve diyet ürünlerin nasıl olsa şişmanlatmaz düşüncesi ile fazla miktarda tüketilmesi en önemli yanlışlar olarak karşımıza çıkmaktadır. Unutulmamalıdır ki beslenmede yapılan bu tür yanlışlar iştah kontrolünün sağlanmasını zorlaştırmaktadır.

Size başvuran danışanlar, en çok hangi şikayetlerle başvuruyorlar?

Genellikle danışanlarımız kilo problemlerinden dolayı ve diyabet hastalığından dolayı bizlere başvuruyorlar.

Düzensiz beslenme insanlara ne tür rahatsızlıklar olarak geri dönüyor?

Düzensiz beslenme metabolizma hızının düşmesine, iştah kontrolünün zorlaşmasına, kan şekerinin dengesizliğine, halsizlik, yorgunluk ve verimsizliğe neden olmaktadır. Düzensiz ve dengesiz beslenme kilo problemi yaratacağından ciddi sağlık problemlerinin en başında gelen ve ülkemizde de görülme riski gittikçe artan metabolik sendrom riski dediğimiz kalp damar hastalığının yanında, diyabet riskinin artmasına da neden olabilir.

Diyetisyene başvurulmadan, öğünler atlanarak yapılan kilo verme yöntemlerinin sakıncaları nelerdir?

En başta kilo problemi olan kişi de, kilo problemi olmayan sağlıklı bir kişi de bilmelidir ki; kişiye özel verilecek bir beslenme eğitimi ve zayıflama programı tıpkı bir ilaç reçetesi kadar önem taşımaktadır. İkiziniz kadar yakınınız bile olsa aynı yapıya sahip değilsiniz ve her kişinin kendine özel beslenme alışkanlığı, yaşayış şekli bulunmaktadır. Bu nedenle zayıflamak için etrafınızdan duyduğunuz öğütlere inanmak veya aç kalmak yerine bu işin uzmanıyla görüşmeniz daha faydalı olacaktır.
Bilinçsizce uygulanan ve hızlıca verilen kiloların sonucunda ciddi sağlık problemleri ortaya çıkma riski yükselmektedir.
Şişmanlık yaşam süresini kısaltan ve yaşam kalitesini düşüren kronik bir rahatsızlıktır ve diğer hastalıklar gibi de tedavisi kısa sürede değil uzun vadeli olarak planlanmalıdır. 20 yılda alınan kilonun 20 günde verilmek istenmesi çok yanlıştır, burada önemli olan kişinin sağlıklı beslenmeyi öğrenip, yaşam şekline dönüştürebilmesidir.
Hızlıca verilen kiloların beslenme eğitiminden yoksun kişilerin beslenme modellerini yaşam tarzı haline dönüştürememesinden dolayı %95 oranlarında geri alınımı söz konusu olmaktadır.

Son olarak şunu da sormak istiyorum, sağlıklı beslenmenin sırrı var mı?

Sağlıklı beslenmenin uygulanabilir çok kolay sırları vardır. Bunlar; besin çeşitliliği, ölçüleri ve dengeli dağılımlarıdır. Gün içerisinde öğünlerimizde beş temel besin gruplarını bir arada bulundurmalıyız. Bunlar et, süt, yumurta, meyve ve tahıllardır. Bunun için tabağınızı hayali olarak ikiye bölün. Birinci yarısı sebze, salata, meyveden oluşmalı, geriye kalan yarısında ise et ve tahıl grubu bulunmalıdır.
Öğünlerinizin yanında mutlaka süt, yoğurt, ayranı da ihmal etmemek gerekmektedir. Sağlıklı beslenmenin kalıcılığı için spor ile olan bütünlüğü tartışılamaz. Bu sebeple tercihen haftada 5-7 gün, en az 30 dakika egzersiz yapmaya da özen gösterilmeli ve su tüketimi de günde ortalama 2 buçuk litre olmalıdır.

Dergiler Haberleri