Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, geçmiş dönemde Ercan’ın Türkiye’de iç hatlar gibi muamele görmesi için yapılan girişimlerin bilet fiyatlarını düşürmeyi hedeflediğini ancak farklı algılandığını belirterek, önümüzdeki süreçte bu konuda resmi temas ve girişimleri yapacaklarını açıkladı.
Bu ay kış turizmini başlatacaklarını kaydeden Ataoğlu, yaz aylarında ara verilerek yaz sonrasında yeniden başlayacak kış turizmi kapsamında, yılsonuna kadar 100 bin turist getirmeyi hedeflediklerini belirtti.
Ataoğlu, yeni havayolu şirketi kurulması için girişim başlatıldığına işaret ederek, bu şirketin kurulmasıyla ilgili 11 Mart’ta Antalya’da bir görüşme yapacağını söyledi.
Alternatif turizm modelleri ile ilgili projeleri de olduğunu aktaran Ataoğlu, Kongre - Toplantı Turizmi ve Spor Turizmi gibi modellerin gündemde olduğunu duyurdu.
Ataoğlu, UBP - DP – YDP Koalisyonunun uzun ömürlü olacağına inanç belirterek, “Hedefimiz başlattığımız projelerin bitmesini görebilmektir” dedi.
Başbakan Yardımcısı Turizm, Kültür, Gençlik ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu, Türk Ajansı Kıbrıs (TAK) muhabirinin sorularını yanıtladı.
UBP – DP – YDP Koalisyon Hükümetinin uzun ömürlü olacağına inanç belirten Ataoğlu, “Hedefimiz başlattığımız projelerin bitmesini görebilmektir. Başbakan hükümet için 5 yıllık hedef koydu. Biz de hep öyle demiştik. Vatandaşımız da artık bu konulardan usandı. Hükümet uzun ömürlü olursa projelerimizi hayata geçirme şansımız olur. Kısa süren hükümetlerde projelerin hayata geçirmemiz çok da mümkün değil, bunu zaten biz yaşadık geçmiş dönemlerde” şeklinde konuştu.
“Herkes bakan olamayacağına göre…”
50 milletvekilinin halkın yararı için birlik ve beraberlik içinde çalışması gerektiğine vurgu yapan Ataoğlu, hükümet oluşurken beklenti içine olan bazı milletvekillerinin hayal kırıklığı yaşıyor olabileceğini söyleyerek, “Ama herkes bakan olamayacağına göre, Meclis’te yasalara en iyi şekilde nasıl katkı koyabilirler, bunun üzerinde çalışmaları gerekir” dedi.
“Bir an önce tiyatro binasının bitmesi tabii ki elzem”
Bakanlığı çatısı altına bu dönem eklenen kültür ve gençlik konularındaki projelerini anlatan Ataoğlu, geçmiş yıllarda yanan Kıbrıs Türk Devlet Tiyatroları binasının bitmesinin elzem olduğunu kaydetti.
KKTC’nin ambargolar altında olduğunu ancak sanatın ambargo tanımadığını ifade eden Ataoğlu, kültür ve sanat alanındaki faaliyetlere ellerinden geldiği kadar destek vereceklerini kaydetti.
Ülkede sanatçıların göz ardı edilmiş durumda olduğu saptamasını ortaya koyan Ataoğlu, önümüzdeki süreçte yurt dışı fuarlarında kurulacak stantlarda yerli sanatçılara da yer vererek eserlerinin sergilenmesini sağlamayı planladıklarını anlattı.
“Bu ay kış turizmini başlatıyoruz”
Turizmde hedeflediklerini de anlatan Ataoğlu, pandemi nedeniyle uygulanan tedbirler kapsamında ülkeye girişlerdeki sıkıntıların Sağlık Bakanlığı ile yaptıkları görüşmeler sonrasında neredeyse aşıldığını ifade etti.
Bugünden itibaren aşılıların ülkeye PCR’sız, aşısızların ise PCR ile karantinasız girebileceğini hatırlatan Ataoğlu, turizmin ülke ekonomisi için öneminin pandemi döneminde idrak edildiğini vurguladı.
Ataoğlu, şöyle konuştu:
“Ülkemizin bütçe açığı turizmden ise, ki bunu hepimiz kabul ediyorsak, o zaman turizmin geliştirilmesi gerekir. Turizm alanlarımız üzerinde inşaat yapılmak üzere verilen araziler var ise ve o araziler üzerinde inşaat yapılmazsa, artık onların iptal edilip gerçek yatırımcılara verilmesi gerekir. Çünkü bazı yerler kişilere veya şirketlere verilmiş ama uzun yıllar hiçbir yatırımlar yapılmamış. Gelirimizin büyük oranı turizmdir diyorsak artık bütün olanakları ortaya koymamız lazım. Hem mevcut alanların inşasını sağlamamız hem de bunun dışında alanlar yaratıp turizm bacağını elimizden geldiğince genişletmemiz gerekir.”
Bu ay kış turizmini başlatacaklarını bildiren Ataoğlu, yaz aylarında ara verilerek yaz sonrasında yeniden başlayacak kış turizmi kapsamında yıl sonuna kadar 100 bin turist getirmeyi hedeflediklerini söyledi. Mart ortasında yapacakları bir görüşme ile Rusya’dan turist getirmeyi hedeflediklerini kaydeden Ataoğlu, Azerbaycan’ın da hedef kitlenin arasında olduğunu belirtti.
Ataoğlu, turizm ile vatandaşın yüzünün tekrar gülmesine, üreticilerin ürünlerinin tüketilmesine olanak sağlamak istediklerini anlattı.
“Turizm örgütleri paydaşlarımız… Devamlı görüşüyoruz”
Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı ile de istişare içinde olduklarını anlatan Ataoğlu, “Onların da katkıları ile reklamlarımızı da çıkma şansımız oluyor. Geçtiğimiz günlerde İngiltere’de televizyonda Kuzey Kıbrıs ile ilgili reklamlarımız oldu. Bunun olumlu dönüşlerinin olduğunu gözlemledik” diyerek, Türkiye’nin değişik illerindeki tanıtımlara da ciddi şekilde önem vereceklerini belirtti.
Turizm örgütlerinin ise paydaşları olduğunu vurgulayan Ataoğlu, “Biz paydaşlarımızla devamlı görüşüyoruz. Her zaman birlikte çalışıyoruz” dedi.
“Ercan Havaalanı'nın iç hatlar muamelesi görmesi için resmi temas ve girişimleri başlatacağız”
Ercan Havaalanı’nın Türkiye’de iç hatlar gibi muamele görmesi için geçmiş dönemde yapılan girişimlere işaret eden Ataoğlu, bunların farklı algılandığını ifade etti. Ercan Havaalanı ile ilgili bu girişimle uçak biletlerini ucuzlatmayı hedeflediklerini vurgulayan Ataoğlu, “Bugün tekrar bu çalışmaları yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde resmi temasları ve girişimleri de başlatacağız” dedi.
“Yeni havayolu şirketi kurulması için çalışmalar başlatılacak”
Yeni bir havayolu şirketinin kurulabilmesi için kamu-özel işbirliğinde gerekli çalışmaların da başlatılacağını belirten Ataoğlu, buna talip olan firmayı iyi tanıdığını ve telefoniyen görüştüğünü söyledi. Ataoğlu, söz konusu firma ile 11 Mart’ta Antalya’da görüşeceğini de açıkladı.
“Mehmetçik İmar Planı tamamlandıktan sonra Bafra’da alternatif turizm modellerini de göreceğiz”
5 yıldızlı otellerin tesis sayısındaki payı yüzde 61 olduğu belirtilerek, alternatif turizm modellerinin geliştirilmesine yönelik projelerinin sorulması üzerine Ataoğlu, “5 yıldızlı yerlerimiz tabii ki birbirinden değerli, her yerde övünerek bunları söylüyoruz ama onun dışındaki modellerin de hayata geçmesi için çalışmalarımız var. Bu çalışmalarımızı zaten sürdürüyorduk. Önümüzdeki süreçte de sürdüreceğiz” dedi.
Tarihi yerlerin ve köylerde yok olmaya yüz tutmuş yerlerin turizme kazandırılmasının önemine vurgu yapan Ataoğlu, Kongre - Toplantı Turizmi ve Spor Turizmi gibi modellerin gündemde olduğunu belirtti.
Mehmetçik İmar Planı yayımlandıktan sonra Bafra’da hayat bulacak proje ile ilgili bilgi veren Ataoğlu, “Mehmetçik İmar Planı tamalandıktan sonra orada artık alternatif turizm modellerini de göreceğiz. Golf ve futbol sahalarının, eğlence yerlerinin, restorantların olacağı, Bafra-Mağusa arası hızlı gemi taşımacılığının da olacağı bir çalışma. Mehmetçik İmar Planı yayımlandıktan sonra bunlar hayat bulacak. Herhangi bir alternatif model üzerinde yapacağınız çalışmada öncesinde altyapısını hazırlamaktır esas olay. Bu çalışma detaylandırıldı. Eğlence yerlerinin, sahaların nereleri olacağı belli. Geminin nereden kalkacağının yeri de belli” şeklinde konuştu.
Girne Antik Limanı, Girne Turizm Limanı ve Gazimağusa Limanı’nın finansmanı yatırımcı tarafından sağlanacak modellerle yeniden düzenlenmesi yönünde çalışma başlatılacağını da belirten Ataoğlu, Girne Antik Limanı’nın 4 etaplı bir proje olduğu, 1’inci etabın tamamlanmak üzere olduğu ve devamı için önümüzdeki günlerde Merkezi İhale Komisyonu’na başvurarak ihaleye çıkmasını hedefledikleri bilgisini verdi.
“Sürekli atık su izleme sistemi bütün arıtmalara online olarak bağlanacak”
Çevre ile ilgili de ciddi çalışmalar yapacaklarını aktaran Bakan Fikri Ataoğlu, Sürekli Atık Su İzleme Sistemi’nin (SAİS) kurulduğunu ve tampon bölge olarak Bafra’da çalışma yaptıklarını söyledi. Atık su arıtma tesislerinin deşarjlarının çevrimiçi izleme sistemi olan SAİS’i ülke geneline yaygınlaştırılmasını hedeflediklerini anlatan Ataoğlu, “Önümüzdeki günlerde artık sürekli atık izleme sistemi bütün arıtmalara online bağlanarak artımalarda çıkacak olan herhangi bir arızanın önceden bildirilmesi ve ona müdahale edilmesini, sonrasında da denizlerdeki kirliliğin olmamasını sağlayacağız” dedi.
“Çevre dersi, önümüzdeki yıl tüm sınıfların müfredatında olacak”
Ataoğlu, Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı ile imzalanan işbirliği protokolü nezdinde yürütülen Çevre Eğitimlerinin Yaygınlaştırılması Projesi kapsamında geliştirilen ve pilot okullarda uygulanan “Çevre Eğitim Destek Kılavuzları” uygulanmasına devam edileceğini de söyledi.
Çevre dersinin 2017 yılında 9’uncu sınıfların müfredatına konduğunu anımsatan Ataoğlu, bunun yeterli olmadığını belirterek, ilkokuldan üniversite çağına kadar çocukların çevre eğitimini almasının gerekliliğine vurgu yaptı. Ataoğlu, “Bu ders önümüzdeki yıl tüm sınıfların müfredatında olacak. Bu yıl tampon bölge olarak belli yerler seçildi ve oradaki öğretmen ve öğrencilere eğitim veriliyor” ifadelerini kullandı.
Her Perşembe ada genelinde Çevre Dairesi, yerel yönetimler ve sivil toplum örgütlerinin örnek bir davranış olması amacıyla çevre temizliği yaptığını anlatan Ataoğlu, “Üzülerek söylüyorum, temizlenen yere bir hafta sonra baktığımızda sanki bir hafta önce temizlenmemiş gibi görüyoruz” diyerek, çevre eğitiminin önemine işaret etti.
Çevre ve turizmle ilgili “çevre polisi” ve “turizm polisi” gibi denetleyiciler olması için yasal düzenleme yapacaklarını da anlatan Ataoğlu, çevre ile ilgili buna benzer birçok çalışmaları olduğunu aktardı.
“Taş ocaklarında ihtiyacın bir yerden giderilmesine yönelik çalışacağız”
Ülkedeki maden ve taş ocaklarının da çevreye uyumlu model ve kriterlerle sürdürülebilir bir yapıya kavuşturulması için çalışmalar yapacaklarını söyleyen Ataoğlu, taş ocaklarının çoğunun kapatılabileceği ve kalanların ise bir yere taşınabileceğini kaydetti. İhtiyacın bir yerden giderilmesine yönelik çalışmalar yapacaklarını yineleyen Ataoğlu, “Geri kalanların da ıslah edilerek, ağaçlandırılarak, yeşillendirilerek topluma kazandırılmasını istiyoruz” dedi.
Ataoğlu, moloz atıklarının geri dönüşümü ile ilgili de çalışmaları olduğunu bildirerek, altyapı çalışmalarında kullanılacak malzemeleri moloz atıklarından elde etmeyi amaçladıklarını kaydetti.
“Alışveriş poşeti kullanımı yine arttı”
Alışveris poşetlerinin yarattığı çevre kirliliğine de değinen Ataoğlu, poşetlerin tamamen kalkması için çalışma yapacaklarını söyledi.
2018 yılının Aralık ayında alışveriş poşetlerinin ücretlendirildiğini hatırlatan Ataoğlu, o dönemde kullanımında yüzde 60-65 oranında bir azalma olduğunu ancak bugün yine geçmişte olduğuna yakın oranda kullanıldığını anlattı. Alışveriş poşeti kullanımının yeniden artmasını denetimsizliğe bağlayan Ataoğlu, poşetlerin tamamen kalkması için çalışmalar yaptıklarını aktardı.
“Ülkede kömür, fuel oil ve kükürt analizleri yapılabilecek”
Ataoğlu, geçtiğimiz hükümet döneminde kömür, fuel oil ve kükürt analizlerinin yapılacağı bir laboratuvar kurulması için çalışmalar başlattıklarını da kaydederek, çalışmaların son aşamaya geldiğini ve laboratuvarın kısa süre içerisinde hayata geçeceğini bildirdi. Ataoğlu, bu sayede artık kömür, fuel oil ve kükürt analizlerinin artık ülkede yapılabileceğini anlattı.
Rusya – Ukrayna gerginliği…
Rusya – Ukrayna arasındaki gerginliğin ülke turizmine olası etkilerinden de bahseden Ataoğlu, “Rusya ile Ukrayna arasındaki gerilimi üzülerek izliyoruz. Temennimiz kısa sürede sonlanmasıdır. Umarız ki sona erer ve önümüzdeki süreci etkilemez. Gelişmeleri izleyeceğiz” dedi.
15 Mart’ta Rusya’da bir fuar planlandığını kaydeden Ataoğlu, yaşanan gelişmelerden sonra bu fuarın yapılıp yapılmayacağını bilmediğini belirtti. Ataoğlu, kısa sürede gerginliğin bitmesini ve fuarın yapılmasını da diledi.
Haber: Filiz Seyis / Fotoğraf: Hüseyin Sayıl (TAK)