İngiliz Parlamentosu’nda, Kuzey İrlandalı, Gallerli ve İskoçyalı vekiller de var...
İngiliz Parlamentosu ifadesi yanlış oldu!
Doğrusu, Birleşik Krallık İmparatorluğu Parlamentosu’dur...
Ve bu parlamento, Avam Kamarası ile Lordlar Kamarası’ndan oluşur...
-*-*-
Avam Kamarası’nda, Kuzey İrlanda’nın Deokratik Birlik Partisi Milletvekili Sammy Wilson, KKTC'nin Birleşmiş Milletler (BM) tarafından bağımsız bir devlet olarak kabul edilmemesi için hiçbir neden olmadığını belirterek, KKTC'nin tanınmasına destek verdi.
İyi bir şey!
Alışkın değiliz!
Bravo!
-*-*-
Sammy Wilson nere, Kıbrıs nere, KKTC’nin tanınması ne alaka!
Sammy kardeşin ya Türkiye ile bir ilişkisi var; ya da bu konuda lobicilik yapan birilerinin hazırladığı metni açıkladı...
Yani bu iş sadece alelade bir lobicilik olayıdır ve zerre kadar işe yaramaz!
-*-*-
Bu arada ABD Kongre üyesi Pete Sessions, Ercan üzerinden KKTC'ye gelen ilk ABD'li siyasetçi oldu...
-*-*-
Elbette her iki siyasetçinin tavırları, egemen eşit devletçilere “gaz” verdi!
Ama bu gaz, Türkiye’deki son seçimlerden önce Karadeniz’de bulunduğu ve ay sonuna kadar evlere dağıtılacağı söylenen “gaz” gibidir!
-*-*-
Yok hükmündedir!
Bir işe yaramaz!
-*-*-
Tam tersine, uyuyan yılanları uyandırır ve gerek Amerika, gerekse İngiltere, “yok yahu biz Ada’da bir tek Kıbrıs Cumhuriyeti’ni tanırız” açıklamasını yaptırır...
-*-*-
Elbette bu tür ilişkiler kurulmalı...
Zaten ABD Lefkoşa Büyükelçiliği de “bizim Kuzey Kıbrıs’taki insanlarla ilişkilerimiz vardır” gibisinden bir açıklama yaptı...
Ama bu ilişkilerden “KKTC tanındı, tanınıyor” sonucunu çıkarmak, olayı abartmaktır...
-*-*-
Çalntı toprak üstüne devlet kuramazsınız!
Bölünmez bütünlüğünü garanti ettiğiniz devleti bölemezsiniz!
Lütfen!
Yalana gerek yok!
Usandık artık!
Abartmayın!
-*-*-
Türkiye’nin Lefkoşa Büyükelçisi dedi ki, “Ada’nın en büyük ve en modern havaalanı Ercan’dır...”
Çok doğru!
Tıpkı İrlandalı Sammy ve Amerikan Pete’nin açıklama ve ziyaretleri gibi!
Ama, önemli olan “büyük ve modern olması” değil, kullanılır olmasıdır!
Ziyaert ve açıklama da ancak binleri, on binleri ayağa kaldırabiliyorsa işe yarayan bir şey olur!
Yoksa, Ercan çok büyük ve çok modern ama Türkiye dıında bir ülkeden uçak gelmiyor!
-*-*-
Geçen gün de yazmıştık, “ölçü önemlidir, büyüklük önemlidir” ama galiba “işlev” daha önemlidir!
-*-*-
Çok maço bir benzetme olacak ama, Dünya’nın en büyük penisine sahipsiniz, herkese de çekinmeden çıkarıp gösteriyorsunuz ama hiç işe yaramıyor, bir golünüz bile yok!
-*-*-
Gelin, Kıbrıs sorununu çözelim ve bu saçma sapan propaganda oyunlarıyla uğraşmayalım!
Gelin Kıbrıs sorununu çözelim ve Ercan o zaman büyüklüğünü ispatlasın!
Dedi mi demedi mi?
Ersin Tatar’ın kendini kontrol edemeden söylediği ve bugüne kadar şakayla, dalgayla geçiştirdiğimiz çok sözü hatta çok hareketi var...
-*-*-
Geçenlerde, Kıbrıs Haber Ajansı’na mülakat verdi...
Ajans, Tatar’ın, “iki devletli çözüm önerimiz dünyada yankı bulmadı” dediğini yazdı...
Ben de dalga geçtim, nasıl olur falan diye!
-*-*-
Cumhurbaşkanlığı, tüm söyleşinin ses kaydını çözdü ve basına servis etti...
Şimdi sadece bu konuyla ilgili bölüme bakıyoruz...
Kıbrıs Haber Ajansı Muhabiri, Tatar’a diyor ki; “İlk sorumuzla başlayalım, iki devletli çözümle başlayalım. Liderliğinizin ilk döneminden beri seçim döneminizden beri bu ideal temelinde bir sorum var. Görebildiğimiz kadarı ile sizin ısrarlı tavırlarınız, Ankara'dan gelen ısrarlı mesajlara rağmen şu ana kadar özellikle AB ve uluslararası toplum nezdinde bir etki yaratmış değil en azından bir kabul görmüş değil bu iki devletli çözüm. Bu gerçeklik temelinde bundan sonrası için Kıbrıs meselesinin geleceği için sizin vizyonunuz, sizin düşünceleriniz neler?”
-*-*-
Tatar bu soruya ya da yorumla karışık fadeye, şu cümle ile yanıt vermeye başlıyor:
“Biz gerçekçi bir siyaset seslendirdik çünkü evet uluslararası toplumda sıkıntılarımız olabilir.”
-*-*-
Tekrarlıyorum!
Muhabir ne diyor Tatar’a?
“... Siyasetiniz kabul görmedi”!
Tatar çok bozuk bir Türkçe ile nasıl yanıt veriyor?
“... Evet uluslararası toplumda sıkıntılarımız olabilir...”
-*-*-
Kıbrıslı da der, “bok değil da kaka!”
“İki devletli çözüm önerimiz dünyada yankı bulmadı” ve “(İki devletli çözüm önerilerimizle ilgili) uluslararası toplumda sıkıntılarımız olabilir” aynı anlamda değil mi?
-*-*-
Tatar’ın, çok önemli bir Rum kardeşimizle buluşması sırasında, bu kişiye, “... Türkiye istemezse müzakere falan olmaz” dediği de biliniyor...
Çok doğru bir söz!
Ama, biri, bu adama, “Sen Cumhurbaşkanısın, Bellapais ovası doğa fotoğrafçısı ya da meteoroloji mühendisi değil” deyiversin!
-*-*-
Makinist önerebilirim!
Stoplar tutmuyor!
Firivil gidiyor abim!
Eşit egemen devletin suçu!
Adam Türkiye’den bir gün önce gelmiş!
Ehliyeti var herhalde!
Çünkü oranın ehliyeti burada geçerli!
Orada trafik farklı yönden falan ama olsun, ehliyetler geçiyor abi!
Adamın bir suçu var mı?
Elbette teknik olarak suçu vardır diye düşünüyorum ama asıl suçlu, bu adama bu şansı verenlerdir!
Bir: Şirket!
İki: Devlet!
Hangi devlet?
Eşit egemen devlet canım!
Birilerinin bir devlet bankasına 380 bin Sterlin borcu ödenmiş! Bu konuda bir açıklama yapılır mı?
250 bin Euro’luk bir araç ve 600 bin Sterlinlik villa alımları doğru mu? Kıb-Tek’e ihalesiz akaryakıt alınmasının her ay yaklaşık 20 milyon TL’lik rüşvet getirisi olduğu iddiası, sadece bir iddia mı? Belki bir gün açarız bu konuları... Yaşasın KKTC mi? Bayrak, minarede ezan, tamamık!