Maraş’ın yasal sahiplerine devredilmesine karşılık Ercan Havalimanı’na doğrudan uçuş ve Mağusa Limanı’na da doğrudan ticaret önerisi geleceğe dair önemli fırsatlar barındırıyor.
Kıbrıs’ı geleceği için önemli bir dönem noktası oluşturabilecek ‘Güven Yaratıcı Öneriler’ kanaat önderleri arasında heyecan uyandırsa da Ankara’daki AKP iktidarının ada siyaseti ve Kıbrıslı Türk lider pozisyonundaki Ersin Tatar’ın etkisizliği bu önerileri şimdilik gündem dışında tutuyor.
Kıbrıslı Rum liderliğinin bir mektupla hem Birleşmiş Milletler, hem de Kıbrıslı Türk liderliğine gönderdiği önerilerin “müzakere gereği duyulmadan” reddedilmesi ise ayrıca dikkat çekiyor.
Ercan’a doğrudan uçuş ve Mağusa’ya doğrudan ticaretle birlikte, hem ekonomi, hem de gelecek belirsizliğin ortadan kalkması ve barış anlamında yeni bir sürecin ilk adımı atılabilir.
Ekonomik kalkınma ve yatırım uzmanı, iktisat profesörü Mustafa Besim, Ercan’a doğrudan uçuş ve Mağusa Limanı’na doğrudan ticaretle birlikte 2.1 milyar Euro’luk ek bir gelirin ortaya çıkabileceğini söylüyor. Bu rakam hem ulaştırma hem de turizme yönelik çözümün etkilerini araştıran kapsamlı bir rapor sonrasında ortaya çıktı.
Bu yeni adım “Avrupa Birliği yurttaşlığı” anlamında da yeni bir pencere açabilir, çünkü pek çok kişi “yasal olmayan limandan adaya giriş” yaptığı gerekçesi ile Kıbrıs Cumhuriyeti – aslında Avrupa Birliği yurttaşlığı – hakkını kazanamıyor.
Ercan Havaalanı’nın “uluslararası yasal hava alanı”na dönüşmesi ile birlikte, günde ortalama 800 uçağa verilen hava trafik hizmeti de ayrıca önemli bir gelir için imkan yaratıyor.
En önemlisi de Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’yle yapılacak ortaklık, Kıbrıslı Türklerin hedefleri anlamında önemli bir deneyim olanağı sunuyor.
2.1 milyar Euro’luk gelir potansiyeli
2.1 milyar euro ek gelir
Ekonomik kalkınma ve yatırım uzmanı Mustafa Besim, Ercan’a doğrudan uçuş ve Mağusa Limanı’na doğrudan ticaretle birlikte 2.1 milyar Euro’luk bir kazanımın oluşacağını söylüyor: “Kıbrıslı Türkler olarak gerçek bir açılıma ihtiyacımız var ve bu öneri önemli bir fırsat.”
Ekonomik kalkınma ve yatırım uzmanı, iktisat profesörü Mustafa Besim’e Ercan’a doğrudan uçuşlar ve Mağusa Limanı’na doğrudan ticaretle birlikte ortaya çıkabilecek potansiyeli soruyoruz.
“2.1 milyar Euro’luk ek bir gelir”den söz ediyor.
Bu rakam bir çalışma sonucu ortaya çıktı. “Kıbrıs’ta Barışın Sağlayacağı Getirileri Elde Etmek” başlığı altında bağımsız ekonomistler Fiona Mullen ve Michalis Florentiades’le birlikte Prio adına 2020 yılında hazırladıkları rapora dikkat çeken Mustafa Besim, çözümle birlikte ulaşım sektörünün 1 milyar euro, turizm sektörünün de 1.1 milyar euro ek gelir elde etmesini hesapladıklarını anımsatıyor.
“Ulaştırma için 6 bin istihdam ön görmüştük” diyen Besim, Ercan Havaalanı’nın Lefkoşa’da olmasının ayrı bir avantaj olduğunu da belirterek, “Ercan’ın Lefkoşa’da olması önemlidir, konumu Larnaka ve Baf’a göre çok daha avantajlıdır. Ercan’ın direkt uçuşlara açılması durumunda, pek çok havayolu Ercan’ı tercih edecektir. Turizm başta olmak üzere Ercan’ın getirisi olağanüstü olacaktır.” diyor.
Besim ayrıca rekabetle birlikte hava ulaşımının ucuzlayacağını, limanlarda navlun fiyatlarının çok daha uygun olacağını anlatıyor.
“Elbette Türkiye limanlarının Kıbrıs Cumhuriyeti’ne açılması ile birlikte Kıbrıslı Rumlar da bu öneriden önemli faydalar elde edecektir” diyor Mustafa Besim ve ekonomik olarak çok sıkıştığımız böylesi bir süreçte bu açılımın değerli olduğunu ifade etti.
Besim’in şu değerlendirmesi de önemli:
“Türkiye’deki ekonomik buhrandan doğrudan etkileniyoruz ve ekonomik anlamda dünya da ciddi bir tehdit yaşıyor. Hem petrol hem gıdada kıtlık tehlikesi var. Dünya önümüzdeki birkaç senede işsizlik ve enflasyonla uğraşacak. Bizim gibi mali yapısı temelsiz ve kırılgan ekonomiler bundan çok daha fazla
etkilenecek. İşte böylesi bir süreçte Kıbrıslı Türkler olarak gerçek bir açılıma ihtiyacımız var. Bu güven yaratıcı adımların müzakereye açılması çok önemlidir.”
BM’den AB’den daha iyi mi yönetiyoruz?
Turizme ve ticarete olağanüstü katkı
Ada’nın güneyine şu anda Swiss'ten Qatar Airways'a Luftansa'dan Emirates'e, Easy Jet'ten British Airways'e kadar 58 farklı hava yolu şirketi uçuş yapıyor. Ercan Havaalanı’nın BM yönetiminde Chicago Sözleşmesi de dahil ilgili uluslararası hukuk kuralları ile açılması halinde bu havayolları Ercan’a da yönelecek. Mağusa Limanı’nda ise doğrudan ticaretle birlikte yeni fırsatlar doğacak.
Ercan’ın Birleşmiş Milletler, Mağusa Limanı’nın Avrupa Birliği denetiminde açılması önerisini de konuşuyoruz.
“Birleşmiş Milletler yönetiminde olacaksa, çok daha yararlı olabilir, çünkü bu adım, dünyadaki standartların Ercan’a taşınması anlamına gelecektir. İnsan kaynağımız da bu anlamda eğitilecek, gelişecektir. Mal, hizmet güvenliği anlamında Avrupa standartlarına taşınacağız. Herhalde kimse Ercan’ı ya da Mağusa Limanı’nı Avrupa Birliği’nden ya da Birleşmiş Milletler’den daha iyi yönetebildiğimiz iddiasında değildir. Ercan ya da Mağusa Limanı kime ait olacak gibi bir mesele varsa, bunu samimiyetle sorgulayalım. Müzakere edelim. Ama unutmayalım, Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği’yle birlikte çalışmak topluma pek çok önemli tecrübe kazandıracaktır. Mağusa Limanı Kıbrıs’ın geleceği için ortak yönetim anlamında bir pilot bölge de olabilir. Kıbrıslı Türklerin açılıma ihtiyaç vardır ve bu açılım da mutlaka gelecek perspektifi içermelidir, yüzümüz Avrupa’ya dönük olmalıdır. O nedenle bu öneriler müzakere edilecek kadar kıymetlidir.”
Hava sahasından milyon Eurolar gelebilir
‘Hava trafiği’ geliri
Ercan Havaalanı’nın “uluslararası yasal hava alanı”na dönüşmesi ile birlikte, günde ortalama 800 uçağa verilen hava trafik hizmetinin karşılığı alınabilecek, bu da en az yıllık 12 milyon Euro gibi bir gelir yaratacak.
Ercan Havaalanı’nın “uluslararası yasal hava alanı”na dönüşmesi ile birlikte, şu anda günde ortalama 800 uçağa verilen hava trafik hizmeti çok daha ciddi bir potansiyele ulaşacak. En önemlisi de bu hizmetin karşılığı tahsil edilebilecek. Bu da yıllık en az 12 milyon Euro gibi bir gelir yaratacak.
Kıbrıs’ta tek ve bölünmez bir uçuş bilgilendirme bölgesi (FIR) olması ile birlikte Avrupa standartlarında ve üst düzeyde hava kontrol hizmeti sunan Kıbrıslı Türk kurumları, bu hizmetin karşılığını da alabilecek.
Şu anda “Ercan Tavsiyeli Hava Sahası”’nda her gün en az 800 uçağa hava sahamızı kullandığı 22 dakikaya kadar Hava Trafik Kontrolü hizmeti veriliyor, alınan bu hizmetin karşılığı Euro Control merkezine ödenmesine rağmen tahsil edilemiyor.
Eski Hava Trafik Şube Amiri Ahmet Kaptan’a soruyorum, Ercan’ın yasal hava alanı olması durumunda, Kıbrıs’ın tek hava sahası olacağını, hava kontrol hizmetinde işbirliği yapılacağını, bugünkü hizmetin karşılığının da yıllık en az 12 milyon Euro olduğunu belirtiyor.
Hava Trafik Kontrolörleri Sendikası Yönetim Kurulu Başkanı Cem Kapısız ise konuyu biraz daha detaylandırıyor:
“Biri Kıbrıs Cumhuriyeti, bir diğeri de Türkiye Cumhuriyeti’nin hava sahası var, işin aslı ‘KKTC Hava Sahası’ yok. Uluslararası anlamda yerde olmadığımız gibi havada da yokuz. Şu anda Türkiye güney sınırlarının kontrolünü bize tahsis etti. Ayrıca Kıbrıs hava sahası içinde de tavsiyeli hizmet veriyoruz. Ercan’ın yasal hava alanı olması durumunda hem güvenlik, hem de gelir anlamında ciddi kazanımlar elde etmesi mümkündür. Kıbrıs’ın ortak hava sahası çerçevesinde nasıl bir paylaşım anlaşması yapılacağı elbette önemlidir. Bu da müzakere konusudur. Bir de Ercan’a yönelecek uluslararası havayolu şirketleri ve uçuşların artmasıyla birlikte, hava limanının ücretlendirme tarifesi üzerinden ayrıca ciddi bir gelir ortaya çıkacaktır. Tabii şu anda bizim havaalanımız özel bir işletmede olduğu için devletin bu yöndeki geliri sınırlıdır, çoğu gelir şirkete gidiyor. Özelleştirilmiş bir havaalanı ile buranın dünyaya açılması halinde, gelirin fazlası yine işletmeye kalacaktır, sanırım, böylesi bir durumda Ercan’ın nasıl işletileceği de yeni bir anlaşmaya muhtaçtır.”
‘Avrupa Birliği’ yurttaşlığı sorunu
‘AB yurttaşlığı’ açılımı
Adaya 1974’ten sonra gelen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ailelerin Kıbrıs’ta doğan çocukları ve torunları ve karma evliliklerden dünyaya gelen çocukların ‘Avrupa Birliği yurttaşlığı’ sorunun ortadan kalkması için de yeni bir süreç başlayacak. Çünkü, “Yasal olmayan bir limandan adaya giriş yapmak” sorunu da ortadan kalkacak.
Adaya 1974’ten sonra gelen Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı ailelerin Kıbrıs’ta doğan çocukları hatta torunları ayrıca karma evliliklerden dünyaya gelen çocukların ‘Avrupa Birliği yurttaşlığı’ sorununun ortadan kalkması için de yeni bir süreç başlayabilir.
Bu kişilere Kıbrıs Cumhuriyeti – aslına Avrupa Birliği- yurttaşlığı verilmezken, temel gerekçe olarak “Yasal olmayan bir limandan adaya giriş yapmak” gösteriliyor. Ercan ve Mağusa limanlarının uluslararası anlamda yasal bir limana dönüşmesi ile birlikte yurttaşlık anlamında da yeni bir süreç ortaya çıkacak.
Karma evliliklerden doğan kişilere Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığı verilmesi mücadelesi kapsamında 2019’da 6 bin 100 kişi müracaatta bulunmuştu. Karma evlilikler yanı sıra 1974’ten sonra adaya gelen ailelerin çocuklarının çocukları da Kıbrıs yurttaşlığı talep ediyor.
160 binden fazla Kıbrıslı Türkün, Kıbrıs Cumhuriyeti kimliği ya da pasaportu taşıdığı tahmin ediliyor. Kıbrıslı Rum lider Nikos Anastasiadis, 2021 yılı Mayıs ayında 97 bin Kıbrıslı Türkün, Kıbrıs Cumhuriyeti vatandaşlığına sahip olduğunu açıklamıştı.
“Kıbrıs asıllı” olarak kabul edilen ve 1974 öncesinde Kıbrıs’ta doğanlar ya da onların çocuklarına 1960 Kıbrıs Cumhuriyeti anlaşmasından kaynaklanan hakları nedeniyle Kıbrıs kimliği ve pasaportu veriliyor. Ancak, adaya savaş sonrası göç edenler ya da karma evliliklerden doğan çocuklarla ilgili ise tartışma yaşanıyor, bu kişilere Kıbrıs kimlik ya da pasportu verilmiyor; uluslararası tanınmış limanlardan adaya giriş ya da ‘tanınmış bir ülkede evlilik’ koşulu aranıyor.
Öneriler neydi?
- Yasal sakinlerin güvenlik şartları altında en kısa sürede geri dönebilmesi için kapalı Maraş’a (Varosha) BM Güvenlik Konseyi’nin 550 ve 789 sayılı kararları uyarınca Birleşmiş Milletler’e devredilecek.
- Bu sürece paralel, Ercan Havaalanı BM’nin yönetiminde, 1944 Chicago Sözleşmesi de dahil ilgili uluslararası hukuk kurallarına tam uyumla doğrudan uçuşlara açılacak, uluslararası havaalanı statüsü kazanacak.
- Kıbrıs’ta tek ve bölünmez bir uçuş bilgilendirme bölgesi (FIR) olacak.
- Mağusa Limanı’na doğrudan ticaret için Kıbrıs’ın 2003 tarihli Avrupa Birliği katılım metninin 10’uncu protokolüne uygun pratik düzenlemeler üzerinde anlaşma sağlanacak.
Bu önerilerle ilgili Kıbrıslı Türk liderliğine gönderilen mektup kamuoyuna açıklanmadı, o nedenle, önerileri adanın güneyindeki kaynaklardan elde ettiğimiz bilgilerle yazıyoruz. Mektubun orijinal içeriği ve Türkçe çeviri “KKTC Cumhurbaşkanlığı” tarafından açıklanması halinde daha geniş yorum yapabilme şansına da sahip olacağız.
Söz konusu önerilerin Cumhuriyet Meclisi’ne de gönderilmediğini biliyoruz.