AB Komisyonu Başkanı Ursula Van Der Leyen’in de açıklamaları nedeniyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da Kıbrıs’ta ne yapacağı ve neler söyleyeceği fazlaca merak uyandırdı. Batı medyasında dahi bu konuda fikirler yürütülüyor, yorumlar yapılıyor.
Acaba Erdoğan gerilimi daha da artıracak bir adım atar mı, açıklamaları ile ortamı daha da gerer mi?
Özetle esas merak edilen soru bu…
Sorunun devamında çeşitli tahminler de yapılıyor.
Özellikle Maraş konusunda bir ‘oldu-bitti’ yaşanacağı, Geçitkale’nin ‘hava üssü’ ilan edilebileceği konuşuluyor.
Bir de –yüzde yüz kesinleşmemiş olsa da- KKTC meclisinde konuşması beklenen Erdoğan’ın ‘tanınma’ ya da ‘entegrasyon’ yönünde kimi şahin mesajlar verebileceği iddiaları da kulislerde kulaktan kulağa fısıldanıyor.
Yani ‘Erdoğan Lefkoşa’da gerilime oynayacak’ beklentisi yüksek…
**
Yüksek ihtimal olmasına rağmen, henüz açıklanmayan ama bazı kısımları duyurulan, hatta sokaklara asılan pankartlarla reklamı yapılan ziyaret programı bir ‘ters köşe’ ihtimali olduğu izlenimi veriyor.
Önce TC Cumhurbaşkanı’nın ziyaret programıyla ilgili bilinenlere bakalım.
Erdoğan Kıbrıs’a 19 Temmuz’da çok kalabalık ve üst düzey bir ekiple gelecek ve iki gün kalacak.
İlk günün akşamı Atatürk Stadı’nda bir futbol maçında forma giyecek.
Ertesi gün ise tören alanında 20 Temmuz kutlamaları yer alacak.
Mecliste konuşma yapma ihtimali oldukça yüksek…
‘Hava üssü’ ilan edileceği söylenen Geçitkale’de ise şu ana kadar Erdoğan’a hazırlık yönünde bir durum gözükmüyor.
Karpaz ve Maraş başta olmak üzere özellikle TC kökenli yurttaşların bulunduğu bölgelere gitme olasılığı çok yüksek.
**
Kuşkusuz son ana kadar program içerik ve akışı değişebilir, ancak şu ana kadar bilinenler bize birkaç ipucu veriyor:
- 20 Temmuz etkinlikleri AKP tarafından adeta bir ‘seçim çalışması’ olarak kullanılacak, buradaki TC’li seçmenlerle sıcak temas kurulacak.
- Ziyaret öncesi bütün dikkatleri üzerine çekmeyi başaran Erdoğan, Kıbrıs ziyaretinde gerek AB’ye, gerek ABD’ye ve NATO’ya, gerekse diğer ilgili taraflara pazarlığı süren konulara dair mesajlar verecek.
- Kıbrıs sorununa ilişkin ‘iç tüketim’ dışında pek bir işe yaramayan ve pek de yeni sayılmayan bazı ‘müjdeler’ ya da ‘umutlar’ vermeyi deneyecek, ‘eşit egemenlik’ retoriğini sürdürecek.
- Hatta belki de ‘gerilim’ beklentisi içinde olan dış dünyaya dönük ‘olumlu’ sayılabilecek birkaç cümleyi de konuşma metinlerinden birine sıkıştıracak.
**
Tüm bunların tersi de olabilir tabii, ama Erdoğan’ın beklenenin aksine ‘gerilimi artırma’ yolunu tercih etmeyerek özellikle yabancı muhataplarını şaşırtabileceği ihtimali sanki daha yüksek olasılık gibi duruyor.
Erdoğan’ın Ercan’da müzikle karşılanacak olması, futbol maçına çıkması, sürekli bayram muhabbetinden söz etmesi, ziyarete biraz da magazin-spor havası veriyor.
Peki, acaba TC Cumhurbaşkanı Türkiye-KKTC ilişkilerinde yaşanan gerilime dair ne diyecek, ne yapacak?
İşte Erdoğan’ın ziyaretine dair en zor tahmin yürütülebilecek soru bu…