Bir zamanlar Girne ‘bizim’di. Şimdi değil!
‘Kimin olduğu’ sorusuna verecek cevabım yok, maalesef…
Benim gibi çocukluğu, ilk gençlik yılları Girne’de geçen bütün arkadaşlarım, tanıdıklarım böyle düşünüyor.
Bir zamanlar Girne’ye inmeden, sokaklarında dolaşmadan, hele limana uğramadan yapamayan, eksiklik hisseden insanlar şimdi ‘içine girme’ modunda…
Oysa biz onu ‘alem’ olsun diye söylüyorduk.
Meğer gün gele laf dönüp dolaşıp şaka olmaktan, alem olmaktan çıkacaktı.
Bilemedik, tahmin edemedik.
Anılarda kalan onca yaşanmışlığa, tarihin ve doğanın cömertliğine rağmen artık Girne akla geldikçe ‘ah’ çekilen bir yer.
* * *
Nasıl ‘ah’ çekmesin Girneliler, Girne’yi sevenler?
Bakın, kent merkezindeki kale arkasında kimler dolanıyor şimdi.
Balık avlamak için arabasını bırakanların başına neler geliyor.
Mesaj açık: Burası artık eski Girne değil. Ve Girne sizin değil.
Peki ya kimin?
Cevap yok.
Daha doğrusu cevap aramak anlamsız…
Bizim değil işte, o kadar!
* * *
Ama Girne değil sadece bu hale gelen…
Memleketi ‘sorma-gir hanı’ şeklinde tasarlayanların ‘armağan’ıdır bunların tümü…
Lefkoşa ‘eski Lefkoşa’ mıdır? Mağusa ya da?
‘Benzer değişimler dünyanın her yerinde oluyor’ diyenler, bir yere kadar haklıdır. Dünyada ciddi bir göç furyası var, doğru.
Ama bizdeki durum bununla izah edilemez. Zira o örnekler ‘gelişmiş ülkeler’in ‘gelişmiş kentleri’dir daha çok.
Bizde nerede o gelişmişlik!
Bizdeki bir başka ‘dalga’…
Adını koyunca kızıyor kimileri ama ‘ada nüfusunu Türkleştirme’dir yapılanın özeti!..
Dün başlamadı bu süreç. Sürekli, bilinçli, planlı yapıldı. Tam gaz devam ediyor.
* * *
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan bir kez daha ‘doğum kontrolü’nü yerden yere vurdu, ‘çok çocuk yapın’ çağrısını yineledi. ‘Güçlü milletler güçlü ailelerden oluşur’ diye de ekledi.
‘Güçlü’ derken, ‘bol sayıda çocuk’ sahibi olmayı kasetti.
Aileler ne kadar ‘kalabalık’ olursa o denli ‘güçlü’ olurmuş. Millet ve devlet de öyle…
Girne’nin ‘ah ve vah’ çektiren halinin arka planında yatan ‘gerçeğimiz’ de budur.
Türk nüfusu her yerde artacak, artırılacaktır!
Çoğaldıkça büyüyecek, büyüdükçe güçlenecek, güçlendikçe herkesi yeneceğiz!
‘Çoğalan nüfus daha fazla işgücü arzı, daha ucuz emek, daha yoğun sömürü, daha çok yoksulluk falan’ demektir aynı zamanda ama bunu söylemez Erdoğan tabii…
Ama Kıbrıs’ta da Türk nüfusun milyonu geçmesini hedefleyebilir pekala…
Hem zaten biz ‘kim’ oluyoruz da Girne’yi sahipleniyoruz, Kıbrıs’a ‘anavatan’ falan diyoruz ki?
‘Ah Girne’ymiş!..
Bizim ‘ah’ımız gitmiş, ‘vah’ımız kalmış.
Farkında değil misiniz?