Zekai ALTAN
YEMEK YARIŞMALARININ DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ
Yemek yarışmaları… Bir heyecandır. Katılımcıların becerilerini, hünerlerini ortaya koyar. Özellikle kültürel açıdan daha da önem taşır. Yöresel mutfaktan tutun da bizim gibi küçük ülkelerde ülkesel mutfakların önemi daha çoktur. Mutfağın sürdürülebilir ve kalıcı olması için bu tür yarışmalar tarihe not düşüyor. Katılımcılar imza koyuyorlar. Sizlerle bu hafta kadınlarımızın becerilerini, Kıbrıs damak tadlarını sergilediği bir yarışmadan söz edeceğim. Kıbrıs mutfağı tarihine imza koyanları anlatacağım. Ancak burada şunu dile getirmek isterim. Bu tür yarışmalar çok önemli. Bu yarışmalardan çok farklı sonuçlar alıp farklı değerlendirmeler yapma şansını bulursunuz. Özellikle bu tür yarışmalarda evrensel mutfak dahi kabul edemeyeceğiniz ölçülerde etkisi altında kalınan ülke mutfaklarından çok farklı örnekleri de görebilirisiniz. Bu yarışmalar kayda alındığı zaman ileriki dönemlerde nelerin kaybolduğu, nelerin unutulduğu ve nelerin asimile olduğu çok rahat anlaşılacaktır. Bazı kesimler ve düşünceler bu değişime çok normal bakıyorlar ve zaman zaman da ortak kültür olarak ifade etmeye çalışıyorlar. Bu yöndeki düşüncelerin yok olmaya ivme kazandırdığının da farkında değillerdir. Bu farklılığı da bu tür yarışmalarda görmek mümkün. Hellim böreğine veya şeftali kebabına acı pul biber karıştırılması gibi. Farklı bir tat olabilir ancak bu farklı tat ileride acı bir tada dönüşeceğinin farkında bile olunmaz. 10-15 yıl sonra çok farklı bir Ada mutfağından bahsedeceğiz. Bunun da adı Kıbrıs Türk Mutfağı olacak. Asırlar boyunca biriken bir mutfak kültürünü yaşatmadan ve bunu sürdürülebilir kılmadan acımasızca ve sosyal sorumluluk dışında sanki yok olması için çabalar harcanıyor gibi geliyor bana… Ortak anlayışı ve mantığı içerisinde yapılan her türlü etkinliklerin sosyal ve ticari boyuttan öte hiçbir sorumluluğu taşınmıyor. Ve bu değişimi kontrol altına alamıyorlar.
ÖNEMLİ AŞAMA
Erenköy Belediyesi Mesut Başkan ile bu yıl ilk kez 1. Balık Festivalini düzenledi. Birçok sıkıntısına rağmen doğru olanı yaptı. En azından Belediyeye ve halkına bir motivasyon verdi. Sorunlarını aşmak için kültürel etkinliklerle bir aşama yarattı. Bu önemli bir aşama. Bu festival programı içerisinde bir de yemek yarışması düzenlendi. Katılım çok olmasa bile iyiydi. En azından medeni cesareti sağladı. Yemek yarışmasından öte katılımlar daha çok tatlı üzerine oldu. Yani tatlı yarışması diyebiliriz. Bu yarışmada iki bulgur köftesi, altı tane de tatlı yarıştı. Ürünler, bulgur köftesi, gül tatlısı, şekerpare, incir bittası, ekmek kadeyifi, sini gatmeri ve adı olmayan bir tatlı. Yarışmada birinciliği geleneksel bir tat olan İncir biddası aldı (37 puan), ikinciliği sini gatmeri (30 puan) ve üçüncülüğü de gül tatlısı (25 puan) ile kazandı. Bu yarışmanın gelecek yıl daha çok katılım ile gelişeceğinin de sinyalini almış olduk. Mesut başkanın önü açık.