Ergenekon

Erdinç Gündüz


Hiç bitmeyecekmiş gibi uzayıp giden Ergenekon Davası’nda nihayet sona yaklaşıldı. Çok sayıda TSK mensubu da hapse mahkum edildi.  Uzun süreli hapis cezasına çarptırılanlar arasında Kıbrıs bağlantılı birçok isim de var. Bunların bazıları ‘Annan Planı’ tartışmalarının devam ettiği süreçte buralarda bolca boy gösteren kişilerdi.  Kıbrıs Türk halkının ‘Plan’a “Hayır” demesi için ellerinden ne geldiyse yapmışlardı.
Listedeki bazı isimlerin sadece ‘Anna Planı’na Hayır’ kampanyası sırasında değil,  örneğin Kuzey Kıbrıs’taki seçimleri etkilemek konusunda da aktif olarak hiç de alışmadığımız yöntemlere başvurdukları da ortaya çıkmıştı. .
Bunlar bilinenler. Bilinmeyen daha neler yaptıklarını bilemiyoruz malesef. Ama Kıbrıs Türkü’nün emin olduğu birşey var:  Ergenekon Kuzey Kıbrıs’ı kendine mesken seçmişti ve bu ülkede çok ama çok şeye de burnunu sokmuştu. Bu kesin.
Ergenekon’un temellerinin atıldığı yerin de Kuzey Kıbrıs olduğu iddia edilmişti birkaç yıl önce. Bazı iddialara göre,  ‘Soruşturma’da, Ergenekon – Kıbrıs bağlantısı konusunda da çok sayıda dosya vardı Savcılığın elinde. Ama, mahkeme sürecinde hepsi de –özel emirle- hasıt altı edilmiş, iddianamelerde yer almaması sağlanmıştı.
Sonuçta, beş yıldır devam eden Ergenekon Davası’nda birinci perde kapanmış durumda.  Şimdi, daha yüksek mahkeme kapılarından nasıl bir sonuç çıkacağını bekleyeceğiz hep birlikte.  Ama, Kıbrıs Türkü, bu büyük ve çok önemli davada, Ergenekon Kıbrıs ayağının nasıl ve neden örtbas edildiğini hep merak etmeye devam edecektir, eminim.

***

Roger Waters
Efsane grubun efsane ismi Roger Waters İstanbul’a geldi, muhteşem bir konser verdi ve gitti.  Waters, sadece müziği, şarkılarıyla, muhteşem show’uyla değil davranışlarıyla, söyledikleriyle velhasıl her şeyiyle büyük sempati topladı. 
Waters,  konser sırasında Gezi Parkı Direnişi’ne de destek verirken, konseri izlemeye gelenlerin attıkları sloganlar da geceye damgasını vurdu.
Böyle  ‘densizlikleri’  hiç sevmeyen ve hemen tepki koyan AK Partisi İktidarı bu sefer –nasılsa-  sessiz kaldı. Herhalde dikkatleri başka taraftaydı.  Yoksa, o konserde neler olup bittiğini farketseler, belki de, Roger Waters’e  örneğin, ‘Vatanın ve milletin bölünmez bütünlüğüne yönelik planlı ve programlı eylem’ yaptığı gerekçesiyle   soruşturma başlatabilirler; soruşturma bitinceye kadar yurttan çıkışına izin vermezlerdi...  Veya ‘illegal örgüt kurma’ suçlamasıyla tutuklanmasına karar verebilirlerdi....  Veya, 70 küsur TIR’ına el koyup ona iyi bir Türk dersi verebilirlerdi...

***
Dönüş
Aylardır İrsen Küçük’ün peşinden koşan  Hacı Sunat Atun, ansızın döndü... Hacı’nın Başkan’ına baş kaldırışı çeşitli yorumlara neden oldu. Hacı Sunat Atun UBP Başkanlığı’na mı göz dikmişti ? Arkasında Cumhurbaşkanı Eroğlu var mıydı ? Parti içinde,  ‘yanındakiler’  kimlerdi ?  Hacı Atun başlattığı bu kavgayı nereye kadar götürecekti ? Götürebilecek miydi ?
Siyasetle ilgilenen herkes bu sorulara cevap ararken dikkatleri çeken bir başka şey de  UBP içinde, ‘tercih’ oylarında herkese büyük fark atan Tahsin Ertuğruloğlu’dan henüz hiç ses çıkmamasıydı. Hacı Sunat Atun’un Başkan olma arzusu varsaydı, Tahsin Ertuğruloğlu’nun da hayda hayda böyle bir dileği olabilirdi.
Diğer yanda, Ulusal Birlik Parti’sinin hala Başkanı olan İrsen Küçük’ün de kolay pes etmeyeceği gün gibi aşikar. Yeniden aday olmayacağı henüz belli olmayan Küçük’ün her bir yanını hırs sarmış durumda. Galiba biraz da ‘intikam’ kokuları var. 
İşin özeti şu:  UBP yepyeni bir sürü şeye gebe...  Kurultay Ekim’de.... Ekim’e kadar  doğum sancılarının ağrılı bir şekilde süreceğini söylemek için de kahin olmaya gerek yok.