Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Lokmacı, Derinya ve Aplıç sınır kapılarının CTP döneminde açıldığını, 23 Ocak’tan sonra da CTP iktidarında Mağusa, Baf ve Akıncılar sınır kapılarını açmak için girişim yapılacağını söyledi.
Erhürman, dün akşam Genç TV’de Mustafa Alkan’ın hazırlayıp sunduğu “Er Meydanı” programına katılarak gündemdeki konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. 23 Ocak’ta gerçekleştirilecek erken genel seçimler hakkında da açıklamalarda bulunan Erhürman, Kıbrıs Türk halkını sürüklendiği uçurumun kenarından döndüreceklerini vurguladı.
“ÖZEL SEKTÖR DE GELİRLERİ EURO’YA ENDEKSLEMEYE DESTEK VERİYOR”
CTP’nin ülkenin içinde bulunduğu ekonomik duruma ilişkin politikalar ürettiğini dile getiren Erhürman, gelirleri Euro’ya sabitleme fikrine özel sektörün de destek verdiğini açıkladı. Bankalar ve şirketlerin Türk Lirası sermayelerinin eridiğini ifade eden Erhürman, işçileri burada tutmak için gelirleri Euro’ya endekslemek gerektiğini belirtti. Halkın alım gücünü korumak, piyasada öngörülebilirliği sağlamak ve emek piyasasını da kurtarmak için gelirleri Euro’ya sabitlemenin nihai hedef olduğunu kaydeden Erhürman, Türk Lirası’nı tedavülden kaldırmayacaklarını yineledi.
“EĞİTİMDE, SAĞLIKTA VE EKONOMİDE TRAJİKOMİK BİR DURUM VAR”
CTP lideri Tufan Erhürman, aşılama meselesinin gerçek anlamda bir kampanyaya dönüşemediğine dikkat çekerek, bu süreç içerisinde denetimin de hiç yapılmadığını söyledi. “Hala hemşire eksiği var mı yok mu” tartışmasının da devam ettiğini belirten Erhürman, “Pandemi hastanesinin iç düzeni de hala oturmadı” dedi. Eğitimde, sağlıkta ve ekonomide trajikomik bir durumda olunduğunun altını çizen Erhürman, başka alanlarda ilaç eksikliği de yaşandığını kaydetti. Erhürman, ülkede Panadol’dan tansiyon ilacına kadar eksikler olduğunu, ama bunlarla ilgili bir gelişme olmadığını vurguladı.
“Pandemi sürecinde eğitim yönetimi görmedim. Kamu okullardaki çocuklar ikiye bölündü” diye konuşan Erhürman, özel okullarla kamu okulları arasındaki fırsat eşitsizliğinin giderek arttığını belirtti.
“TAM GÜN EĞİTİM AYNI ZAMANDA EKONOMİK BİR PROJEDİR”
Tufan Erhürman, bu kadar kaosun bulunduğu bir yerde başbakanın da devreye girmesi gerektiğini ifade etti. “Eğer yönetseydiniz, planlardınız” diye konuşan Erhürman, boş sınıflarda yüz yüze eğitim yapıldığının iddia edildiğini belirtti. Uzun vadeli kalkınma planını meclisten geçireceklerine dikkat çeken Erhürman, “Meclisten geçirdiğiniz anda hükümetler değişse bile gelen her hükümet o eylem planına bağlı kalmak zorundadır. Bütçesini de ona göre ayarlamak zorundadır” dedi. Tam gün eğitimin fırsat eşitliği açısından çok önemli olduğuna dikkat çeken Erhürman, tam gün eğitimin aynı zamanda bir ekonomik proje olduğunu kaydetti.
“BÜTÇE GÖRÜŞMELERİNDE CİDDİYETE İHTİYAÇ VAR”
Erhürman, “Herhalde bir muhalefet çıkıp da tam gün eğitime geçmeyelim demeyecektir. Birilerinin cesareti varsa kürsüye çıksın ve ‘tam gün eğitime ihtiyaç yoktur’ desin. Bütçe görüşmelerinde ciddiyete ihtiyaç vardır” diye konuştu.
Ocak 2020’de özel sektörde çalışanların sayısının 106 bin olduğuna vurgu yapan Erhürman, Kasım 2021’de ise bu rakamın 75 bin olduğunu söyledi. 25-30 bin insanın sigortadan çekildiğine dikkat çeken Erhürman, hükümetin 13. Maaşları ödemesi için maliyeden 118 milyon avans çektiğini belirtti. Gelirlerin de dövize endekslenmesi konusunda konuşan Erhürman, “Yurttaşımın alım gücünü korumaya çalışıyoruz dövize endeksleyelim derken. Tüm giderlerimiz döviz üzerinden sadece gelirim Türk Lirası. Mademki giderlerimiz dövize endeksli, gelirlerimizi de dövize endeksleyeceğiz” dedi.