İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü denen protokolde gösteri yürüyüşünden din işlerine kadar mali ya da iktisadi olmayan pek çok unsur olduğunu söyleyen Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Anayasal düzenin değiştirilmesine yönelik bir protokol var” dedi.
“Türkiye’den gelecek sermayenin önündeki tüm sınırlandırmalar kaldırılmak isteniliyor” diyen Erhürman, bunun ilk kez protokole girdiğini belirtti.
Mülkiyetle ilgili tüm sınırların da kaldırılmak istendiğini anlatan Erhürman, “Yurttaşlığı da bunun içine katarsak ortada bir varoluş sorunu vardır” dedi
Erhürman, “Bunlar yaşanırken enflasyon yüzde 98, gıda enflasyonu yüzde 118” şeklinde konuştu.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, müdahaleler sonucu ülkede beş ay içerisinde hükümetler bozulduğunu hükümetler kurulduğunu söyledi, “Hem demokratik hem ekonomik fukaralaşma yaşanıyor” dedi.
Kendi ayakları üzerinde duran bir ekonomiden uzaklaştıkça, kendi kendini yönetme iradesinin de kaybolduğunu anlatan Erhürman, mali protokolle eleştiriler dile getirdi.
“Protokole yönelik hiçbir istişare yapılmadı, haftalarca bu protokol Meclis’ten de saklandı” diyen Erhürman, ders kitaplarının protokole girdiğini ama tam gün eğitime kaynağın protokolde olmadığını ifade etti.
TL’den kayıplarımız
Protokolde 4 milyar 250 milyon TL görülen kaynağın aslında yarısı kadar olduğunu belirten Erhürman, “Türk Lirası’ndan kayıplarımıza yönelik protokolde hiçbir tedbir yoktur” dedi.
İktisadi ve Mali İşbirliği Protokolü denen protokolde gösteri yürüyüşünden din işlerine kadar mali ya da iktisadi olmayan pek çok unsur olduğunu da anlatan Erhürman, “Anayasal düzenin değiştirilmesine yönelik bir protokol var” dedi.
“Halkın iradesi yönetime yansımıyorsa, ortaya gayrı meşru bir hükümet çıkıyor” diyen Erhürman, ülkenin yönetilmediğini, temel hak ve özgürlüklerin sınırlanmak istendiğini ifade etti.
Ekonomik anlamda kimi başlıklarım yıllardır protokollerde olduğunu da belirten Erhürman, Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen kaynakların ekonomi içinde payının giderek azaldığını belirtti.
“Türkiye’den gelecek sermayenin önündeki tüm sınırlandırmalar kaldırılmak isteniliyor” diyen Erhürman, bunun ilk kez protokole girdiğini belirtti.
Mülkiyetle ilgili tüm sınırların da kaldırılmak istendiğini anlatan Erhürman, “Yurttaşlığı da bunun içine katarsak ortada bir varoluş sorunu vardır” dedi
Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) “İradene Sahip Çık, Yok Oluşa Hayır” sloganı ile bir basın toplantısı düzenledi.
Toplantıya tüm vekillerin yanı sıra parti merkez yönetim kurulu üyeleri ve ilçe başkanlarının da katıldığı görüldü.
Yedidalga ve Mersinlik halkına geçmiş olsun temennisiyle toplantıya başlayan Erhürman, üzüntülerini dile getirdi.
“Tarihsel sorumluluğumuz var…”
Halkla birlikte hükümeti eleştirmeye devam edeceklerini, yanlışların yapılmaması için CTP’nin elinden geleni yapacağını belirten Erhürman, “Bu tarihsel sorumluluğumuzdur, yapacağız” şeklinde konuştu.
Erhürman, ekonomik olarak fukaralaşmanın önüne geçeceğini öne sürdüğünü ama ilk yasa tasarısının düşünce ve ifade özgürlüğüyle ilgili olduğunu hatırlattı, hayata geçirdiği ilk yasa gücündeki kararnamenin ise ihalesiz akaryakıt alımına yönelik olduğunu hatırlattı.
Gıda enflasyonun yüzde 118’e ulaştığına vurgu yapan Erhürman, “Hükümet hala aynı teraneyi söylüyor. Pandemi, TL’deki kaybı söylüyor” şeklinde konuştu.
Elektrik zammı…
Erhürman, elektrikte ikinci kez yapılacak zammı hatırlatarak, nizamnameye göre 2 ayda bir fiyatların düzenlenecek olmasını eleştirdi, şöyle devam etti: “Madem ki elektrik fiyatları 2 ayda bir değerlendirilecek, marketlerdeki fiyatlar 2-3 haftada bir değişiyor. Çiftçiye, hayvancıya verilen desteği de 2 ayda bir değerlendirin. Asgari ücreti 2 ayda bir değerlendirin. Bunlar kısa vadede… Ama maaşları Euro’ya endekslemek zorundayız. Hükümetle ilgili bunu beklemek yerine ölü gözünden yaş beklemek daha gerçekçi” dedi.
“Umudun öldürülmesine izin vermeyeceğiz”
“Umudun öldürülmesine, toplumun öz saygısını yitirmesine asla izin vermeyeceğiz” diyen Erhürman, “Bu halk hep vardır, var olacaktır, kendini de yönetecektir” şeklinde konuştu.
Erhürman, demokratik ve ekonomik fukaralaşmanın önüne geçilmesi gerektiğine vurgu yaparak, “Zemini gözden geçireceksiniz. TC ile ilişkileri doğru zeminde iyi ilişki olarak düzenleyeceksiniz. Bu ilişki tarih en kötü dönemine taşındı” dedi.
Toplantı sonrasında milletvekilleriyle Girne’ye giderek, halka buluşacaklarını açıklayan Erhürman, “Umudun nerede olduğunu insanlarımızla paylaşacağız” şeklinde konuştu.
"Bu ortak meselemiz ve hassasiyetimizdir"
Erhürman, iktidarda olduğunu iddia edenler dışındaki tüm kesimlerle ilişkileri yoğunlaştıracaklarını kaydederek, “Mesele, ekonomik ve demokratik fukaralaşma meselesidir. Bu ortak meselemiz ve hassasiyetimizdir…” dedi.
Erhürman, gazetecilerin sorularını yanıtladı.
Siyasi parti başkanlarıyla bir araya geldiği yemeğin sorulması üzerine Tufan Erhürman, “İktidarda olduğunu iddia edenler dışındaki tüm kesimlerle ilişkileri yoğunlaştıracağız. Mesele, ekonomik ve demokratik fukaralaşma meselesidir. Bu ortak meselemiz ve hassasiyetimizdir…” dedi.
CTP’nin somut adımları olup olmayacağıyla ilgili soru üzerine Erhürman, bu yaz aylarının hareketli geçeceğini, halkla bir araya geleceklerini, uluslararası kuruluşlar nezdinde de girişimleri olacağını söyledi.
Yine bir soru üzerine mali ve iktisadi iş birliği protokolüne değinen CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, “Metinde, sendikal haklardan, toplu iş sözleşmesine, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkından Kıb-Tek ve Din İşleri’ne kadar değişiklik öngörülüyorsa; bunların hiçbirinin iktisadi ve mali manası da yoksa bu Anayasal düzenin değiştirilmesiyle ilgilidir… ” dedi.
TC Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun ülkeye yaptığı ziyarette CTP’ ile ilgili yaptığı açıklamanın sorulması üzerine Erhürman, CTP’nin barışçı bir parti olduğunu, kurulduğu günden beri bunu öne çıkardığını, teröre, çatışmaya ve savaşa her zaman karşı olduğunu kaydetti.
“Bizim yeterince sorunumuz vardır, bunlarla uğraşamayız”
Erhürman, şöyle devam etti:
“Bu tip ithamları en açık şekilde reddediyor, kabul edilemez buluyoruz. Bunun özellikle idari görevlilerin ve bizim dışımızdaki parti temsilcilerinin bulunduğu bir ortamda olması diplomatik açıdan son derece talihsiz ve kabul edilmezdir.
Biz, Türkiye’deki sorunların buraya ithal edilmesini de kabul etmiyoruz. Bizim yeterince sorunumuz vardır, bunlarla uğraşamayız. İnsanlar açıkla sınanırken bu tür konular üzerinden kendimizi ifade etme lüksüne de sahip değiliz…”
“Burada ne konuşuluyorsa orada da en az o kadarını konuşacağız….”
TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yarın, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da gerçekleşmesi olası ziyaretinin hatırlatılması, CTP ile görüşme talebi olup olmadığının sorulması üzerine Erhürman, geçtiğimiz yıl 20 Temmuz’da yaptıkları açıklamayı anımsatarak, bu açıklamada o güne kadar Türkiye Cumhuriyeti’nden gelen yetkililerin CTP ile görüşmediğine dair saptamaya yer verdiklerini kaydetti.
Tufan Erhürman şunu söyledi:
“Birileri ‘20 Temmuz’da da bu oldu, onun için görüşmüyoruz’ diyorsa, öyle değil, gerçeklik bu değil. Bizimle görüşme talep edilir mi diye sordunuz. Görebildiğimiz kadar Sayın Çavuşoğlu’nun açıklamalarından sonra açıkça öyle bir beklenti içinde de değiliz. Öyle bir şey gerçekleşirse, burada ne konuşuluyorsa orada da en az o kadarını konuşacağımızı biz biliriz… Türkiye Cumhuriyeti ile KKTC’nin tarihte hiç bu kadar kötü kötü hale gelmemiş olan, doğru zeminde, iyi ilişkiler olarak kurgulanması gereken ilişkileri açık dille konuşuruz…”
"Kim iktidara gelirse gelsin bir şey değişmez izlenimi yaratılmak isteniyor"
“CTP’nin iktidara gelmesi halinde yaşanan sorunların çözülebileceğini düşünüyor musunuz?” sorusu üzerine, Erhürman şunları ifade etti:
“Yaşadığımız sorunların CTP’nin iktidara gelmesiyle çözümü konusunda çok ciddi çaba gösterme zemini bulabileceğimizi elbette düşünüyoruz.
CTP’nin iktidarda olduğu dönemlerde yapılanları, son zamanlarda çok daha fazla anlatmaya başladık. Bu memlekette şu izlenim yaratılmaya çalışılıyor: kim iktidara gelirse gelsin bir şey değişmez… Biz ‘CTP iktidara gelirse bütün sorunlar çözülür’ demeyiz. Bu büyük bir iddia olur. Kıbrıs sorunu bizim tek başımıza çözebileceğimiz bir sorun değil mesela ama CTP iktidara geldiği dönemlerde memleket fukaralaşmasın, demokrasi yara almasın diye yapılanlar ortadadır.”
“Biz o müdahale girişimine uygun mu davrandık, hayır…”
Erhürman, şöyle devam etti:
‘Sizin dönemde de müdahaleler oldu, Alo Beşir vakası var’ diyorlar… Parti Meclisindeydik, telefon geldi, CTP meclisi karar aldı. O telefon yönünde değil, kendi karar aldığı yönde hükümeti kurdu. Müdahale girişimi oldu mu, oldu. Basına yansıdığı için bunu saklayacak değiliz ama biz o müdahale girişimine uygun mu davrandık, hayır…
Bizim dönemlerimizde imzalanan protokollerde Din İşleri Dairesi’nin nasıl düzenleneceği mi yazıyordu?… CTP dönemlerinde ne olduğu, bundan sonra da ne olacağı herkesin malumudur. Her şeyi düzeltebilir miyiz? Her şeyi düzeltmek için uğraşırız… Bugün yapılanın çok ötesinde Kıbrıs Türk halkının özgüvenini, öz saygısını tahkim eden, Kıbrıs Türk halkını ayakları üzerine durduran, Kıbrıs Türk halkının kendi kendini yönetme yoluculuğunu hızlandıran işler yaparız, geçmişte yaptığımız gibi…” (tak)