Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS), Başbakan Tufan Erhürman’ı ziyaret etti.
KTOEÖS, “Eşitsizlik ve adaletsizlik yaratan göç yasasında planlamayla barem düzenlemesi yapılarak öğretmenlerin tek yasa altında toplanması ve eğitimde demokratik laik, bilimsel, çağdaş eğitimi ön gören 2014 eğitim şurasında alınan kararların ivedilikle hayata geçirilmesini” istedi.
EYLEM
KTOEÖS Başkanı Selma Eylem, eğitimde yaşanan, sosyal güvenlik ve göç yasasıyla ilgili yaşanan sorunları dile getirmek ve ne yapılacağını dinlemek için geldiklerini söyledi.
Geçmişte yaptıkları görüşmelerde Erhürman’ın da kendileri gibi düşündüğünü söylediğini ancak göç yasasıyla ilgili hükümet programına herhangi bir şey konulmadığını anlatan Eylem, bu konuda neler yapılmasının planlandığını bilmek istediklerini belirtti.
Eğitimde yaşanan bir dizi sorun olduğunu ifade eden Eylem, “Öncelikle TC’yle paralel götürülen, seçmeci, elemeci, ayrımcı bir sistem var. Bunun yanında dindar, kindar, ırkçı nesiller yetiştirme hedefiyle cami külliye vakıf yapımları da devam etmektedir” dedi. Eylem, hükümetin bu konulardaki planlarını sordu.
Eylem, nüfus politikası ve asimilasyonun da eğitim alanında ciddi sorunlar yarattığına işaret ederek, ülkedeki nüfus artışıyla birlikte okulların patlama noktasına geldiğini alt yapının yetersiz kaldığını ve her eğitim yılına eksik kadrolarla başlandığını belirtti.
Nüfusun bilinmemesi nedeniyle planlama yapmanın söz konusu olamadığını vurgulayan Eylem, devlet okullarına da tek kuruş bütçe ayrılmadığını söyledi.
Eylem, özel eğitim yasası başta olmak üzere düzenleme bekleyen fazlasıyla tüzük olduğunu, nitelikli iş gücü olmasına rağmen hala TC’den görevlendirme öğretmen uygulamasına devam edildiğini ifade ederek “bu uygulamaya dur denilecek mi” diye sordu.
Eğitimde yaşanan bu sorunların altında göç yasasıyla ezilen öğretmenler olduğunu vurgulayan Eylem, zaten açlık sınırında yaşayan bu öğretmenlerin, dövizin artması ve hayat pahalılığıyla açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edildiğini savundu.
Bu konularda “etkin ve yeterli önlemlere” gerek olduğunu dile getiren Eylem, kendilerine göre hayat pahalılığının 2 ayda bir uygulanması ve TL kullanımından vaz geçilmesi gerektiğini bu yönde atılacak adımlar beklediklerini söyledi.
Eylem, göç yasasının farklı noktalarında değişiklikler yapıldığını ancak değişikliklerin çoğunun öğretmenler için geçerli olamadığını ifade ederek, “Göç yasasıyla ilgili para gerektirmeyen düzenlemeler de yapılabilir” dedi.
ERHÜRMAN
Başbakan Tufan Erhürmen ise, hükümet ortağı 4 partinin göç yasasını çıkarılmasının bir hata olduğu, amaçladığı şeye dahi ulaşmadığı ve yarattığı etkilerin giderilmesi gerektiği noktasında hemfikir olunduğunu vurguladı.
Hükümet programında yer alamamasının sebebinin kısa vadede çözümleyebilecekleri konulara yer vermeleri olduğunu anlatan Erhürman, mali olarak mümkün olsa göç yasasını kaldırmak istediklerini ancak bunu olanaklar çerçevesinde yapmak gibi bir sıkıntıları olduğunu belirtti.
Erhürman, Bakanlar Kurulu’nda maliyet gerektirmeyen noktalarda çözüm üretmesi için Maliye Bakanlığı’nı görevlendirdiklerini söyleyerek yapılması düşünülen düzenlemelerle ilgi örnekler verdi.
İradelerinin net olduğunu, mali olanaklar ölçüsünde sorunların hızla aşılacağını ifade eden Erhürman, “Bu yasa doğru amaç koymamıştır ama kendi koyduğu amacı bile gerçekleştirememiştir çünkü sahayı bilmeyen gözler hazırladı bu yasayı” dedi.
Erhürman, kamuda çalışmanın cazibesini yaratanın sadece maaşlar olmadığını, güvence, sendikalaşma ve çalışma koşullarının da belirleyici olduğunu söyledi.
“ÇÖKMÜŞ BİR EĞİTİM SİSTEMİYLE KARŞI KARŞIYAYIZ”
“Çökmüş bir eğitim sistemiyle” karşı karşıya olduklarını belirten Erhürman, bu konuda bir dizi toplantı yapıldığını ve hükümetin Eğitim Bakanı’nın arkasında olduğunu belirtti.
Erhürman, okullarda kökene bağlı yoğunlaşmalar olmasının da ciddi bir sorun olduğunu dile getirerek, “Kıbrıs Kökenli denilen öğrencilerin özel okullara, TC kökenli KKTC vatandaşlarının kamu okullarına gitmesi ve çok küçük yaşta ayrışmaları ilerisi için çok ciddi bir alarmdır “dedi.
Bu konularda başbakanlık olarak çeşitli girişimleri olduğunu, kamu okullarının başta fiziken iyileştirilmesi bulunduğunu anlatan Erhürman, bir grup öğretmenin şevkle işlerine, hak ettiklerini alamamalarına rağmen, sarıldığını gözlemlediğini ve bu şevki öldürmemek için yapmaları gereken şeyler olduğunu belirtti.
Erhürman, “Bu eğitim sistemi bizim ihtiyaç duyduğumuz insanı üretmediği gibi ihtiyaç duymadığımız insanlar üretiyor” diyerek, “mezun olduğu alanda iş bulamayan genç işsizlerin çoğunlukta olduğu bir sisteme destek verilmekte olunduğunu bu nedenle de meslek okullarının masaya yatırılması gerektiğini” vurguladı.
Özel eğitim yasasını önümüzdeki aylarda meclisten geçirmeyi hedeflediklerini söyleyen Erhürman, “Din ve vicdan özgürlüğünü de yeniden masaya yatırmamız lazım, sınırları nerdedir, bu konu bu toplumda yeterince tartışılan bir konu değil. Bunların tüm paydaşların işbirliğiyle yeniden ele alınması gerek” dedi.