Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Cumhurbaşkanı’nın Bakanlar Kurulu’na başkanlık edeceğini söylediğinde, Bakanlar Kurulu’nun olmadığını ve olmayan bir şeye başkanlık etmesinin de mümkün olmadığını söyledi. CTP lideri Tufan Erhürman, BRT’de katıldığı 14. Saat programında Pembe Paşaoğulları’nın sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin gerçekleştiğini ve bittiğini söyleyen Erhürman, “Cumhuriyet Meclisi’nde Salı günü ben Sayın Tatar da oradayken, bir vekalet bırakmasını söyledim. Memleketin içinden geçmekte olduğu dönem zor. Pandemi koşullarındayız, binlerce insan işsiz kaldı. Uyarılarımıza rağmen, yapmadılar. Şimdi ne Başbakan var, ne de Bakanlar Kurulu var. Hukuken yok hükmünde bir Bakanlar Kurulu var. O yüzden bu Bakanlar Kurulu’nun hukuken bir karar üretmesi mümkün değil. Bakanlar kendi işlerini tek tek idari olan işlerini yapabilirler. Bunlar da günlük işlerdir. Bunu bu hale getirenler de bu arkadaşların kendileridir” dedi.
Böyle bir yapıda Bakanlar Kurulu’ndan çıkan kararlarını kabul etmeyeceklerini söyleyen Erhürman, “Siz bu şekilde bu ülkeyi yönetemezsiniz. Her defasında yüzlerine söyledik, uyarılar yaparak raya çekmeye çalıştık treni. Hukuk dışılık pandeminin başından beridir var, o zamandan beri duvara doğru gidiyor bu ülke. Sürekli olarak bir yönetim boşluğu var. Seçim süreci bir sürü tartışmalarla bitti. Yine aynı davranıyorlar. Ama bilinmelidir ki, kral değildir Cumhurbaşkanı, padişah, sultan hiç değildir. Hukuka uygun davranmalıdır Cumhurbaşkanı. Bizi birleştiren de bu Anayasadır. Tarihte görülmedi ana muhalefetten, bu kadar Anayasa’ya bağlılık beklensin. Böyle bir şey olamaz. Bu böyle gitmeyecek” dedi.
“Başından beri toplumu korumayı düşündük”
Başından beri toplumu düşündüklerini, toplumu korumak gerektiğini söylediklerini vurgulayan Erhürman, yönetsel görevde olanların bunu düşünmediğini söyledi ve “Yeni bir hükümet kurulması gerekiyor. Bunun da ne olması gerektiği belliydi. En çok milletvekili olan partinin başkanına, hükümeti kurma yetkisi verilmesi gerekiyordu. UBP bir kurultaya gidiyor. İlla başkan olmasına gerek yok, bir milletvekiline verilir hükümeti kurma görevi. Bakanlar Kurulu’nun olmadığı bir sürece soktular ülkeyi” dedi.
“Ötekileştirme politikalarının bize kaybettireceği şeyler büyüktür”
Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin bu kadar kutuplaşmış bir ortamda gerçekleşmiş olmasının aklı temsil etmenin en radikal politika olduğunu söyleyen Erhürman, “Ben bu seçimin değerlendirmesinde, Türkiye kökenli olanlar ve olmayanlar üzerinden değerlendirme yapılmasını hiç doğru bulmuyorum. Sürecin içerisinde de söylemedim, sürecin sonrasında da söylemem. Çünkü biz bu ülkede bir arada yaşayacağız. Bir arada yaşayacağımıza göre, bu cepheleşme, ötekileştirme politikalarının bize kaybettireceği şeylerin büyük olduğu için, seçim içerisinde de o noktada durdum, seçim bitti diye başka da noktaya savrulacak değilim” dedi. Cumhurbaşkanı Tatar’ın iki devletli çözüme yönelik açıklamalarını da değerlendiren Erhürman, “İki devletli çözüm dediğiniz şeyin içinde mülkiyet meselesi nasıl çözülüyor? Toprak meselesi nasıl çözülüyor? İki bölgelilikten kaynaklanan bizim sarih çoğunluğa sahip olmamız avantajı iki devletliliğe nasıl taşınıyor? Siz bütün bunları konuşmadan, BM Güvenlik Konseyi kararları çerçevesinde masada federasyon varken, oraya nasıl başka bir çözüm alternatifiyle gideceksiniz? Kapalı Maraş’ın gerçek anlamda açılması noktasında da bu yaklaşımla bir sonuç alamazsınız. Kıbrıs sorununun çözümünde de bu yaklaşımla bir sonuç alamazsınız” dedi.