Gazeteci Ali Kişmir’in iki yıl önce yazdığı bir yazıdan dolayı yargılanacağı haberine bir tepki de Cumhuriyetçi Türk Partisi Genel Başkanı Tufan Erhürman’dan geldi. Olayı hukuki çerçeveden değerlendiren Erhürman, “görüşlere katılmak/katılmamak, görüşleri veya ifade edilme biçimini doğru bulmak/bulmamak başka, ifade özgürlüğü başka bir şey” ifadelerini kullandı, hukuk davası ile tazminat davası arasında da farklar olduğuna dikkat çekti. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ‘Handyside’ kararına değinen Erhürman, bu karara göre ifade özgürlüğünün yalnızca zararsız veya kayıtsız kalınabilecek bilgi veya düşünceler için değil, Devleti veya toplumun herhangi bir kesimini kıran (inciten), şok veya rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de uygulandığını vurguladı.
Açıklamanın tam metni şöyle:
“Ali Kişmir'e ceza davası... Görüşlere katılmak/katılmamak, görüşleri veya ifade edilme biçimini doğru bulmak/bulmamak başka, ifade özgürlüğü başka bir şey. Benzer biçimde hukuk (tazminat) davası başka, ceza davası başka bir şey. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin bu konuda ölçülülük ilkesi çerçevesinde köşe taşı kabul edilen 1976 tarihli Handyside kararı bu tip olaylarda hep hatırlanır:
İfade özgürlüğü yalnızca zararsız veya kayıtsız kalınabilecek “bilgi” veya “düşünce”ler için değil, Devleti veya toplumun herhangi bir kesimini kıran (inciten), şok veya rahatsız eden bilgi ve düşünceler için de uygulanır...”