Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, Meclis’te yaptığı konuşmada, kayıt dışılıkla mücadelenin, vergi oranlarının yükseltilmesiyle olamayacağının altını çizdi. Bugüne kadar kurulan tek Ulusal Birlik Partisi (UBP) hükümetinin, Ünal Üstel tarafından kurulmuş gibi konuşmalar yapılmasını eleştiren Erhürman, “Her gelen tarihi kendisiyle başlatıyor” dedi. Tufan Erhürman, Adıyaman’da zor günler geçirdiklerini vurguladı ve “İsias ortak davamızdır demeye devam edeceğiz” dedi.
Erhürman: UBP tarafından kurulan tek hükümetmiş gibi konuşuluyor
Bir süreden beridir, UBP tarafından kurulan tek hükümetin, Ünal Üstel tarafından kurulduğuna yönelik konuşmalar yapıldığını belirten Erhürman, 2019’dan sonra vergi dilimleriyle ilgili çalışma yapılmamış olmasından kaynaklanan bir birikimin olduğunu söyledi. “Yüzde 200’lerde değişiklik yapılmasının sebebin, daha önce yapılmamış olmasıdır” diyen Erhürman, her gelenin, tarihi kendisiyle başlattığına vurgu yaptı. Bu tuhaf yaklaşımdan vazgeçilmesi gerektiğine işaret eden Erhürman, “Bir partidir UBP ve sizin seçtiğiniz başkanlar tarafından yönetiliyor” diye konuştu. Bir ülkede herkesin bildiği kayıt dışılık durumu varsa, bu kayıt dışılığın vergi oranlarını artırarak halledilemeyeceğini ifade eden Erhürman, “Eğer kayıt dışılık yaygınsa, insanları kaydın içine çekmeye çalışırsınız” dedi. Kayıt dışılığı gidermek için oranlarda da bir miktar düşüş yapıp herkesi sisteme dahil edebilmenin önemine işaret eden Erhürman, bu şekilde gerekli düzenlemeler yapılması gerektiğinin altını çizdi. Vergi oranlarının yükseldikçe, kayıt dışılığın da arttığını belirten Erhürman, ekonomik örgütlerin de kayıt dışılıkla mücadelede vergi oranının yükseltilmesinin doğru olmadığını söylediğini anımsattı. Kamuda maaşlı herhangi birinin, kayıt dışına kaçmasının da mümkün olmadığına vurgu yapan Erhürman, “Yüzde 40’a çıktığınızda, yüzde 90’a da çıksanız maaşlı zaten kaçamaz. Maaşlı olmayıp da gelir elde eden, kaçma arzusunda olacak. Üst gelir seviyesinin kayıt dışına kaçmasını sağlayacak” ifadelerini kullandı.
“İsias ortak davamız”
Adıyaman’da zor günler geçirdiklerinin altını çizen Erhürman, zor bir süreçten geçtiklerini kaydetti. Erhürman, “Adıyaman’da insanüstü sabır gösteren tüm çocuklarımızın, öğretmenlerimizin yakınlarını takdir ettiğimi belirtmek isterim” diye konuştu. Sanıkların bir sonraki yargılamada, daha geniş salonda yüz yüzelik ilkesi çerçevesinde yargılanabilmesinin önemine de işaret eden Erhürman, davayı hep birlikte takip etmeye devam edeceklerinin altını çizdi. Tufan Erhürman, “Ülkemiz açısından siyasi bir mesele değildir. İktidarıyla muhalefetiyle herkesin ortak tavrı var. İsias ortak davamız cümlesini söylemeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“Uyarılarımızın dikkate alınmamasının sonuçlarıyla karşı karşıyayız”
İtalya’da hukukla ilgili yaşanan süreçle ilgili de konuşan Erhürman, söz konusu sürecin, bireysel bir davadan çok daha öte bir noktaya gelmek üzere olduğunu vurguladı. Kıbrıslı Rum Dışişleri Bakanı Kombos’un son iki gün içerisinde yaptığı açıklamaları hatırlatan Erhürman, Kıbrıslı Rum Bakanın da, bunun bireysel ceza davasının ötesinde olduğunu söylediğini kaydetti. Rum Bakanın “Bu tür eylemlerle karşılaşanlar için endişe koşulları yaratmaya çalışıyoruz” ifadelerini hatırlatan Erhürman, söz konusu endişe koşullarının çok geniş kesimi ilgilendiren endişe koşulları olduğunu vurguladı. Rum bakanın, söz konusu “önlemlerin” hem siyasi hem hukuki olduğu yanıtını verdiğini dile getiren Erhürman, CTP olarak iki yılı aşkın süreden beridir bu ülkede yabancılara taşınmaz mal satımı konusunda endişeleri dile getirdiklerini vurguladı. “Bunların hem içeride hem dışarıda başımıza iş açacağını vurguladık” diye konuşan Erhürman, 2004’te de bu ülkede inşaat patlaması yaşandığını anımsattı. Söz konusu inşaat patlamasının sonrada neler yaşandığını da hatırlatan Erhürman, “Şimdi bu uyarılarımızın dikkate alınmamasının sonuçlarıyla karşı karşıyayız” dedi. Davanın esasına ilişkin bilgi almak için çok uğraştıklarını vurgulayan Erhürman, 16 Ocak’ta davanın yüz yüze gerçekleşeceğini dile getirdi.
“Mülkiyet sorunu, Kıbrıs sorununun bir parçasıdır”
Açıklamalardan, kuzeyde mülk satışının artmış olması nedeniyle bu girişimlere başladığını okuduklarını dile getiren Erhürman, Taşınmaz Mal Komisyonu’nun etkili bir hukuk haline getirme kararının da 2010 tarihli olduğunu kaydetti. Mülkiyet sorununun, Kıbrıs sorununun bir parçası olduğuna dikkat çeken Erhürman, 6 temel başlıktan birinin de mülkiyet başlığı olduğunun altını çizdi. “Kıbrıs sorunu çözülmedikçe mülkiyete ilişkin öngörüler yapılamaz. Bu tip sorunlarla karşılaşmak 2004’ten sonra olduğu gibi şimdi de mümkündür” diyen Erhürman, burada da tekrardan Kıbrıs Cumhuriyeti'nin, meseleyi bireysel sorun düzlemine indirip bunun üzerinden siyasi avantaj elde etmeye çalıştığını belirtti. Söz konusu durumun, süreçlere katkı sağlayacak bir şey olmadığını da ifade eden Erhürman, “Sürekli olarak biz masaya dönmek istiyoruz diyen Hristodulidis yönetiminin samimiyetsizliğini de ortaya koyuyor” dedi. Doğru zemine basmanın önemine işaret eden Erhürman, o zeminin de siyasi eşitliğe dayalı iki bölgeli iki toplumlu federasyon olduğunun altını çizdi. Kıbrıs sorununun çözülmediği koşullarda da uluslararası hukuk çerçevesinde çözümler üretebilmek ve öngörülebilirliği korumak hedefiyle TMK’nın kurulduğunu anımsatan Erhürman, defalarca bu kürsüden inşaat sektörünün öngörülebilirliği sağlamak için düzenleme yapılması gerektiğini söylediklerini de vurguladı. Erhürman, “Elimizdeki veriler gösteriyor ki 24 Aralık tarihine kadar Güney Kıbrıs’a giriş çıkışları var orada fail olarak gösterilen arkadaşlarımız. Güney Kıbrıs’ta yakalama müzekkeresi varsa, ancak orada yakalanabilir. Neden uzun süre giriş çıkış gerçekleşti de orada bir tutuklama olmadı sorusu, şu an için bizim nezdimizde yanıtsız. Elimizdeki veriler ve bilgiler yetersiz” dedi.
“Kıbrıs sorunundan bağımsız değerlendirmek şaşırtıcıdır”
Bu meselelerle, bugün karşılaşıldığında şaşkınlık göstermenin de çok şaşırtıcı olduğuna dikkat çeken Erhürman, “Bunu ilgili şahıs üzerinden değil, memleketin temel meselesi olarak görüyorum. Kıbrıs sorunundan bağımsız değerlendirmeye çalışmak da şaşırtıcıdır” dedi. Tufan Erhürman, “BMGK kararlarını kabul etmiyorum dediğiniz sürece, bu sorunlar yaşanır. Burada Kıbrıs Cumhuriyeti'nin siyasi bir uygulaması olduğu kendi açıklamalarında da ortaya çıkıyor. Elbette sadece o tarafa değil, bu tarafa da bakmamız gerekiyor” ifadelerini kullandı. “Federasyon tarihe karışmıştır” dendiğinde yaşanan zemin kaybına da dikkat çeken Erhürman, Hristodulidis’in, “2017’de kaldığımız yerden başlamak istiyoruz” ifadelerinde de mantık sorunu olduğuna vurgu yaptı. Erhürman, 2017’de masayı terk edenlerin başında Hristodulidis’in olduğunu hatırlattı. Söz konusu durumun, geniş bir şekilde ele alınması gerektiğini ifade eden Erhürman, “Kıbrıs sorununun çözümü konusunda samimiyet varsa, iki toplumun içinde yer alan bireylerde endişe yaratmak değil, iki toplum arasında iyi ilişkilerdir çözümün yolu” diye ekledi.