Erhürman: Maaş rakam olarak yükselebilir ama alım gücü yükselmiyor

CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, maaşların rakam olarak yükseldiğini fakat alım gücünün yükselmediğine dikkat çekti.

Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, maaşların rakam olarak yükseldiğini fakat alım gücünün yükselmediğine dikkat çekti. Hakikat Web TV’de Ceren Ercih’in konuğu olan Tufan Erhürman, asgari ücretle ilgili soruyu yanıtladı ve önemli olan rakamın değil, alım gücünün yükselmesi olduğuna dikkat çekti. Hayvan Üreticileri ve Yetiştiricileri Birliği’nin Başbakanlık önünde yaptığı eylemin bugün üçüncü günü olduğunun altını çizen Erhürman, hayvancılarla herhangi bir diyalog kurulmamasını eleştirdi ve kasapların da restorancıların da eyleme destek verdiği hatırlattı.

 

“Tüm kesimler karara karşı”

Kendine hükümet diyen yapının, tersten başarı öyküsü yarattığına dikkat çeken Erhürman, bir ay öncesine kadar, kasapla hayvancının çıkar çatışması olduğu algısı bulunduğunu anımsattı. Erhürman, “hükümetin” donmuş ithal et kararının ardından kasapların da hayvancıların da restorancıların da birlik olduğunu ve tamamının bu karara karşı çıktığını vurguladı. Erhürman, “Onları bir araya getirmek bir başarıysa, ortada bir başarı var” diye konuştu. Bu alanda faaliyet gösteren tüm kesimlerin, “hükümetin” kararına karşı çıktığına işaret eden Erhürman, “Hepsinin söylediğinin dışında bir ürün ithal edilmeye çalışılıyor. Tüm kesimler karara karşı” dedi. “Asgari ücretli ucuz kıyma yesin” iddiasıyla söz konusu kararın alındığını söyleyen Erhürman, “20 ton getireceğiz diyorlar. İç piyasada tükettiğimiz 600 ton. Bunun yanında güneyden gelen de var. 20 ton mu diğer fiyatları aşağıya çekecek?” diye sordu. “Öyle bir taş atıyorlar ki ürküttükleri kuşa değmiyor” diyen Erhürman, piyasada tüketicinin güvenini de sarstıklarını belirtti.

 

“Eylemler devam ediyor, diyalog yok”

Tüketicinin artık sadece fiyatlardan dolayı değil, gıda güvenliği açısından da güneyden et alabileceğini ifade eden Erhürman, 20 ton için tüm kesimlerin “allem gallem” edildiğinin altını çizdi. Bütün hesapların nüfusu bilmeden yapıldığına işaret eden Erhürman, “Benim kaç hayvanım, kaç insanım var? Bunun hesaplanması lazım. Kaç insanın et ihtiyacını karşılayacağım? Hayvan varlığını bile tam olarak açıklayamıyorlar” dedi. Her şeyin plan ve programa göre çalışılması gerektiğine dikkat çeken Erhürman, öngörülebilirliğin önemine işaret etti. Başbakanlık önünde üç gündür eylem olduğunu fakat bu insanlarla görüşülmediğini hatırlatan Erhürman, kasapların da restorancıların da hayvan üreticilerinin de eyleme destek verdiğini fakat kimsenin onlarla görüşmediğini dile getirdi. Diyalogdan kaçılmasını eleştiren Erhürman, “Polis de hayvancı da kasap da restorancı da bizim. Niye bu insanları birbirine kırdırıyorsunuz?” diye sordu.

 

“Bu zihniyetten kurtulmaktan başka çare yok”

Hayvancıyla diyalog kurulmamasını eleştiren Erhürman, geçmiş dönemlerde böyle bir tavrın görülmediğini vurguladı. Tufan Erhürman, “İnsanları bu hale düşüren yapı, kendine hükümet demeye devam ediyor” diye konuştu. Nüfusun belli olmadığı yerde hiçbir şeyin planlanamayacağını kaydeden Erhürman, “Piyasayı öngörülebilir kılmak istemiyorlar” dedi. Erhürman, “Bu zihniyetten kurtulmaktan başka çare yok” dedi ve ölü gözünden yaş beklenemeyeceğinin altını çizdi. Asgari ücret konusuna da değinen Erhürman, “Kurdukları düzen içerisinde asgari ücret konusunda yapılabilecek tek şey, hayat pahalılığının da asgari ücretliye verilmesidir. Asgari ücret 30 bin, 40 bin veya 60 bin olabilir. Rakam büyüdükçe maaş arttı zannedilir. Hayat pahalılığı, alım gücünü korumak için yansıtılır. Sen her asgari ücret masasına oturduğunda piyasa kendiliğinden zamlanıyor. Maaş rakam olarak yükselebilir ama alım gücü yükselmiyor” dedi.

 

“Bir toplum böyle yönetilmez, yönetilirse bu duruma gelir”

Ülkede, nüfus planlaması yapma zorunluluğu olduğuna dikkat çeken Erhürman, nüfusun aktığı kanallar bulunduğunu söyledi ve gereken düzenlemeleri yaparak şu anki nüfusun kaç olduğunun bilinmesi gerektiğine dikkat çekti. Doğru planlama yaparak nüfusun hangi hızla artacağının belirlenebileceğini dile getiren Erhürman, çok kültürlülüğün yönetilebilmesi durumunda bir zenginlik olduğunun altını çizdi. Söz konusu durum yönetilmezse kaosa dönüştüğünü belirten Erhürman, “Biz yönetemediğimiz için kaosa gidiyoruz” dedi. Karşılarındaki zihniyetin tek derdinin günü kurtarmak olduğunu vurgulayan Erhürman, “Bir toplum böyle yönetilmez, yönetilirse bu duruma gelir” diye konuştu.

Haberler Haberleri