‘KOP’a (Kıbrıs Futbol Federasyonu) üye olursak eğer, “karar alma süreçlerinde yer alamayacağımız bir örgütte, irademiz ortadan kalkacak’ diyor kimileri.
‘Statü’ye odaklanarak ‘yaşam’ı gör(e)meyen, Kıbrıs sorununda da bizi tıkayan bakış açısı işte tam da bu!..
***
Türkiye liglerinde takımlarımız var!
• Kadın basketbolunda Yakın Doğu.
• Engelli basketbolunda Turkcell.
• 2’nci bölgesel baskette Fast-Break.
• Kadınlar futbolda Akdeniz.
***
Peki nasıl var?
Türkiye’de kurulmuş ya da Türkiye’de kayıtlı kulüpler olarak!
Yani ne ‘irade’ var ortada, ne ‘ülke’…
Ne de ‘bizim federasyonlar’ var.
‘Eşit’ temsil, ‘kimlik’, ‘statü’ hikaye.
Ama ‘hayatın içinde’ ne var?
Gençlerimizin ‘dünyaya açılarak’ spor yapma şansı.
Yani meseleye ‘statü’ saplantısıyla bakarsak, adanın kuzey yarısına ‘hapislik’ dışında şansımız kalmıyor.
***
KOP da tam böyle!..
Sizin ‘kuzey’de yaptığınız ‘mahalli’ işlere karışmıyor KOP.
Ama gençleriniz ‘uluslararası’ anlamda spor yapma şansı buluyor, üyelik durumunda...
‘Türkiye’de değil, Kıbrıs’ta ‘kayıtlı’ kulüpler olarak, üstelik.
***
Milliyetçilik saplantılı çevreler için Türkiye içinde margarin misali erirken, sorun yok!.
İş ‘Kıbrıs’a geldi mi hemen ‘pozisyon’ aşkımız tutuşuyor….
‘Statü’ kavgaları başlıyor…
‘Kıbrıs’ın uluslararası konumuna ilişmek ağır geliyor ancak Türkiye’nin mahalli liglerine tutunmak kimseleri kaygılandırmıyor (!)
***
‘Entegrasyon’ kültürü ya da gizliden gizliye ‘alt yönetim’ anlayışını içselleştirmektir bu!..
Elbette biraz da çaresizlik, dünyaya açılma açlığı!..
Nereye kadar?