‘Erkekim’

Cenk Mutluyakalı

 

Milliyetçilik erkektir...
'Ulus devlet' erkektir...
'Barikatlar' erkektir...

***

Erkektir kapitalizm...
İktidar erkektir...
Şiddet erkektir...
Savaş erkektir...
Hegomonya erkektir...

***

Erkektir silahlar, tanklar...
Irkçılık erkektir...
Militarizm erkektir...
Savaş tamtamları, kin, nefret...
Evet, ‘erkekiM’ hepsi...

***

Erkektir baskı, zulüm...
“Seks köleliği” erkektir...
Sömürü erkektir...
Tecavüz erkektir...
‘Hemcins’ ilişkileri ‘suç’ gören zihniyet erkektir...

***

Kadının siyasetteki yerini ‘çay partileri, ev gezileri’ gören zihniyet erkektir...
Evlilikte kadını ‘yemekçi, bulaşıkçı, ütücü’ gören daha bir erkektir...

***

İşte o nedenle, her 8 MART’ta “Bugün hepimiz kadınız” diye bağırabiliriz...
Ama yetmez...
Sığ kalır...
Çiğ kalır...
Samimi olmaz...
Çünkü asıl olan ‘biyolojik’ bir kadınlık değildir, bir bakış açısıdır, bir değerler bütünüdür, bir duruştur, “feminist” bir başkaldırıdır “erkek egemen” anlayışa karşı...
İşte bu nedenle, bugün, “kadın”ı semboller ya da söylemler üzerinden anımsayanlara seslenmek gerekiyor; “hangi dili konuşuyorsunuz siz” diye..
Siyasette...
Toplumsal yaşamda...
Çatışmaların çözümünde...
Eşit, adil, özgür bir yurt mücadelesinde...
Hangi dili !?

***

Erkek çocuğuna oyuncak silah, kız çocuğuna da oyuncak bebek almaktan ‘vazgeçerek’ atabiliriz ilk adımı...
Ve kadını, 8 Mart’tan 8 Mart’a ‘hatırlar gibi’ görünmekten, vazgeçerek...