Erken seçim için geri sayım...

Ünal Fındık


Türkiye erken seçime gidiyor. Erdoğan daha seçimin ertesi günü zaten bu işareti vermişti. Şimdi HDP dışındaki bütün partiler erken seçim diyor.

Kilit parti durumundaki MHP önceki gün erken seçim startını verdi. CHP şimdilik AKP ile koalisyona sıcak bakıyor. Ama eski başkanları Deniz Baykal “Kasım’da erken seçim var” diyerek piyasaları hareketlendiriyor.
AKP ise güya ciddi ciddi koalisyon arayışı içindeymiş izlenimi vererek erken seçime hazırlanıyor.

Siyasi gözlemciler aslında Davutoğlu’nun erken seçim istemediğini, MHP, ya da olmazsa CHP ile koalisyona sıcak baktığını, ama Erdoğan’ın erken seçimden başka alternatif görmediğini bu nedenle Davutoğlu’nun elinin kolunun bağlı olduğunu iddia ediyor.

Ben bunun doğru olmadığını düşünüyorum. Davutoğlu kendini oraya oturtan Erdoğan’ın sözünden dışarı çıkamaz diye düşünüyorum. Dahası böyle birşeyi aklından bile geçirmez. AKP’de artık “REİS” olarak anılan Recep Tayyip Erdoğan’ın istekleri ancak emir telakki edilir ve kimse bunun dışına çıkmaz.

Kısaca AKP’nin lideri Davutoğlu değil, Erdoğan’dır. Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildi ama partisini bırakmadı.Erdoğan “ben AKP adayı olarak %52 oy aldım ve cumhurbaşkanı seçildim, o nedenle partimi terk edecek değilim, aksine Anayasa’yı değiştirerek sistemi değiştireceğim ve başkanlık sistemini getirerek, yürütmeyi de üstlenmeliyim” diye düşünüyor.

Reis böyle düşündüğüne göre teba da gereğini yapacaktır. Bunun için 7 Haziran seçiminde kendini seçim meydanlarına atan ve her gün miting yaparak 400 milletvekili isteyen Erdoğan beklediğini bulamamasına rağmen bu talebinden vazgeçmedi.

Ekim veya Kasım’da erken seçim, Erdoğan’ın deyimiyle seçimin yenilenmesi ısrarını sürdürüyor.

İşte asıl tehlike de burada başlıyor. Türkiye kan gölüne sürükleniyor. Erdoğan amacına ulaşsın diye Türkiye’nin yeniden kan gölüne dönmesine ses çıkarmıyor.

5 Haziran’da, yani seçimden 2 gün önce HDP’nin Diyarbakır mitinginde patlatılan bombaların asıl amacı HDP’yi sokağa çekerek Türkiye partisi olma hedefinden uzaklaştırmak ve marjinal Kürt milliyetçisi, PKK’nın dağ kadrolarından emir alan bir parti durumuna düşürmekti.

HDP yöneticilerinin o gün ortaya koydukları sağ duyu bazı hevesleri kursaklarında bıraktı. Ama bu onları frenlemedi. Önceki gün Urfa’nın Suruç ilçesinde patlayan ve tamamen gençleri hedef alan bomba bu kez daha çok kayba neden oldu.

Ardından polislere yönelen saldırılar ardı ardına gelmeye başladı. Belli ki birileri hedefine ulaşmak için Türkiye’nin yeniden kan gölüne dönmesinden hiç ama hiç çekinmiyor, endişe etmiyor.

7 Haziran seçimlerinde % 40’ın biraz üzerinde oy alan AKP bunu erken seçimde 3-4 puan yukarıya çekerek tek başına iktidar olmak için ne gerekirse yapmaya odaklanmıştır.

Yapılan anketler bu oyları CHP’den değil, MHP ve HDP’den devşirebileceğini ortaya koyuyor. Öyle çok oy devşireceği falan yok. Ama % 2 civarında MHP’nin milliyetçi oylarından, % 1.5 civarında da HDP’nin muhafazakar Kürt oylarından çalarsa tek başına iktidarı yakalayacağını düşünüyor.

Dün Sabah gazetesinde yayınlanan ORC’nin 11-15 Temmuz 2015 tarihleri arasında 3200 kişi ile yapılan ankette AKP % 43.9, CHP % 27, MHP % 15.5, HDP % 10.9 olarak veriliyor.

Buna göre AKP 40.9’dan 43.9’a çıkarak 3 puan alıyor, CHP 25’den 27’ye çıkarak 2 puan alıyor, MHP 16.6’dan 15.5’e ve HDP de 13.1’den 10.9’a geriliyor.

Bu anketin ilginç başka yanları da var. Koalisyon isteyenler % 28’de kalırken % 72’lik bir çoğunluk erken seçim diyor. AKP’ye oy verenlerin % 90.2’si, CHP’ye oy verenlerin % 57.9’u, MHP’ye oy verenlerin % 85.3’ü ve HDP’ye oy verenlerin sadece %  18.1’i erken seçim istiyor.

Bu tabloyu gören AKP kurmayları elbette önceliği koalisyon arayışlarına değil, erken seçim hazırlıklarına verir.
Evet Türkiye erken seçim için geri sayıyor. Anayasa’ya göre Cumhurbaşkanı görev vermeye başladıktan sonra 45 gün içinde hükümet kurulmalıdır. Kurulamazsa Cumhurbaşkanı hükümet kuramayan Meclis’i fesheder ve erken seçim çağrısı yapar. Erdoğan’ın Davutoğlu’na görevi vermesi ile 45 gün başlamıştı.

Bugün 29 gün kaldı. Türkiye bu saatten sonra hükümet kurmayı değil 29 günün geçmesini bekleyecek. Bu da Türkiye’ye ve bütün Türkiye halklarına çok pahalıya mal olacak.