Liderlerin son görüşmesinde Anastasiadis’in görüşmeleri ‘terk ettiği – etmediği’ tartışmaları görüşme süreci ve yaklaşan KKTC Cumhurbaşkanlığı (CB) seçimleri ile ilgili bazı düşünceleri tetiklemiyor, bazı senaryoları düşündürmüyor değil.
Eroğlu tarafı ısrarla Anastasiadis’in görüşmeyi öfke ile ve hatta üç sigara da içtiği halde teskin olamayarak terk ettiği haberlerini yaydı. Muratları Eroğlu’nu kahramanlaştırmak, “öyle bir lider ki Rum lideri masadan kaçırttı, Denktaş bile bunu başaramadı” dedirtmek…
Eroğlu 2010 seçimlerinde CB seçilince ilk yaptığı iş, BM’ye mektup yazarak Talat – Hristofias’ın bıraktığı yerden devam edeceğinin teyidini vermek olmuştu. Kendisini destekleyenler bunun üzerine hayal kırıklığı yaşamış, örneğin Serdar Denktaş gidip açıklama istemişti. Onlar Eroğlu’nu, Talat - Hristofias görüşmelerinde sağlanan 30 yakınlaşma kağıdının olası gelişmelerini ve sürecin ilerlemesini engellemek için desteklemişti. Şimdi yeniden seçimlere giderken Eroğlu asıl misyon ve rolüne büründüğünü, hatta başarı ile yürüttüğünü kanıtlamalıydı. Anastasiadis masayı terk etti, kanıt tamam…
Türkiye, görüşmeleri terk eden tarafın Kıbrıs Türk tarafı olması halinde büyük bir uluslar arası baskıya uğrayacağı için, hep ‘bir adım önde’ stratejisi yürüttü; Anastasiadis terk etmişse, bu startejiye uygunluk da tamam.
Nisan 2015 CB seçimleri için Eroğlu ön hazırlıklarının ikinci aşamasını yapmış oluyor. Birinci aşama, CB seçimlerinde UBP ve DPUG desteğini almak için yerel seçimlerde her iki parti içine oynayıp kendi etkinliğini konsolide etmek, Lefkoşa’da da TDP’ye seçimi kazandırıp Akıncı’nın aday olmaya hevesleneceği ve dolayısıyla solda oyların bölüneceği bir sonuç yaratmak idi…
Sağda bir başka aday çıkabilir mi, heyecan yaratır mı? Bu da sınanmalıydı… Özersay ismi ortaya atıldı, tıpkı yıllarca önce Nail Atalay ismini Denktaş’ın öne sürdüğü gibi… Özersay ve kendine yakın az sayıda kişiden başka biri pek heyecanlanmadı, demek ki sağda yeni bir ismi tehlikesi de yok… Tahsin Ertuğruloğlu geçen seçimlerde boyunun ölçüsünü aldı, bu defaya zaten o da Serdar Denktaş gibi el öpmüş, temennah etmiş… O tehlike de yok… Eroğlu için CB seçimlerine adaylığın zemini oluştu, artık aday olabilir…
Sorun, seçilmesinin koşullarını oluşturmakta… Eğer karşısında çözüm sürecini ilerletip sonuçlandırtmak isteyen bir Rum lider olursa, süreci engellemesi olası olmayacak… Rum lideri uzlaşmaz taraf olarak gösterirse, kendisi de geleneksel seçmenine, “Anastasiadis’i masandan kaçırttım” diyecek, çözüm ve barış isteyenlere de “çözüm yönünde irade ve gayret koyan bir Rum lider vardı da ben masadan mı kaçtım?!” diyecek. Dolayısıyla, hem kendi geleneksel oylarını alacak, hem de çözüme destek verenlerin oylarına ortak girecek.
Dolayısıyla, Anastasiadis’in masadan öyle veya böyle ayrılması Eroğlu’na bayramlık hediye gibi geldi… Ancak bu hediyenin siyasi piyasa değeri çok düşük… Görüşme sürecinin devamı için BM hemen devreye girdi. Masaya geri getirilmesi gereken kişi de Anastasiadis… Dolayısıyla temsilcilerin ilk görüşmesi, Anastasiadis’in masaya dönüş koşullarının yaratılması üzerinde geçecek. Eroğlu için iki seçenek var. Ya koşulları kabul edecek ve balonu sönecek ama Türkiye’nin ‘bir adım önde olma’ startejisini kurtaracak, yani Türkiye’yi kurtaracak; ya da kabul etmeyecek, BM ve üçüncü taraflar nazarında uzlaşmaz ve görüşmeleri tıkayan taraf olarak nitelenecek, hem kendi hem de Türkiye stratejileri çökecek. Seçimlere giderken de sadece kendi geleneksel oylarını alabilecek, ne kadar alabilirse…
Gelişmelerin seyri ne olabilir?... Eroğlu, Anastasiadis’in masaya geri dönme koşullarını kabul edecek;
Türkiye, “sen yanabilirsin ama beni yakamazsın” diyerek, etken rölünü oynamakta tereddüt etmeyecek. Kıbrıslı Türklerin çoğunluğu, “seninle buraya kadar; bir şans verdik ama yüzüne-gözüne bulaştırdın; zaten yaşın ileri, sağlığınla ilgili olarak rivayetler de çok” diyerek seçimlerde onu saha dışına çekecek. “Çözüm artık ve mutlaka gelmeli; maceraya da gerek yok” diyen büyük sayıda Kıbrıslı Türk seçmen, bu sonucu yaratacak güçlü partinin, CTP’nin adayına destek verecek…
CTP’liler de sorumluluk bilinci ile bu süreci başarıya taşıyacak…