“Yasaları ben de sizin gibi basından öğreniyorum.”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu söylüyor bunu...
Hükümete kızgın Eroğlu...
Tepkisini gizlemek için artık daha az çaba harcıyor!
Bir grup gazeteciye verdiği akşam yemeği sırasında Eroğlu, ülke yönetimi konusundaki sorulara ‘olumlu’ yanıtlar vermiyor.
“Ülke sorunlarından en çok rahatsız olan kişi benim. Müzakere masasında da sorunlar benim elimi zayıflatıyor” demekten geri durmuyor.
Geçenlerde Bakanlar Kurulu toplantısına başkanlık ettiğini, orada da hükümete uyarılar yaptığını anlatıyor.
“Toplantı 3 saat sürdü” diyerek içerideki ambiansa ilişkin ipucu veriyor.
**
Eroğlu’nun Cumhurbaşkanı olmasının ardından UBP’de yeniden bir ‘lider boşluğu’ oluştuğu kesin...
2004-2009 dönemini hatırlayın.
Referandum süreciyle birlikte hem Rauf Denktaş, hem de Derviş Eroğlu pozsiyonlarını koruyamamışlardı.
Eroğlu sonrasında partide Genel Başkan olacağına kesin gözle bakılan Salih Miroğlu’nun beklenmedik ölümü sonrasında Hüseyin Özgürgün ve Tahsin Ertuğruloğlu Genel Başkanlığa getirilmiş, ancak her iki deneme de UBP’de sıkıntıları artırmıştı.
Eroğlu 2008 sonlarında yeniden parti başkanlığına dönmüş, bir yıl Başbakanlık yaptıktan sonra Saray’a çıkmıştı.
Bununla birlikte Eroğlu her zamanki gibi parti içinde ipleri bir şekilde elinde tutmaktan da geri durmuyor.
Ve bu aralar İrsen Küçük’le aralarında ‘soğuk rüzgarlar’ esiyor.
**
Bu rüzgarın şiddeti artacak gibi görünüyor.
Eroğlu’nun kurduğu şu cümle dikkatimi çekti.
“1976’dan bu yana UBP içindeyim. Cumhurbaşkanı seçilirken de UBP adayıydım. Ama bir yılda sadece üç kez Bakanlar Kurulu’na başkanlık ettim. Hükümetin işlerine karışıyor görüntüsü yaratmak istemiyorum.”
Yıllar öncesine, Denktaş’ın Cumhurbaşkanı, Eroğlu’nun Başbakan olduğu ‘tantanalı’ günlere gidiyor aklım...
Denktaş da zaman zaman ‘muhalefet’e soyunur, başta ekonomi olmak üzere hükümetin icraatlarına verir, veriştirirdi.
Özellikle 1995 ve 2000 dönemlerinde, yani Cumhurbaşkanlığı seçimlerine yaklaşıldığında artardı Denktaş’ın muhalefet dozu...
Şimdi o makamda Eroğlu oturuyor.
Ve Eroğlu da giderek artan bir dozda ‘muhalafet’ yapıyor hükümete karşı...
“Bir yılda sadece üç kez Bakanlar Kurulu’na girdim” diyor.
Daha fazla girmesi gerektiğini ima ediyor.
Bu sözler İrsen Bey’e önemli bir mesaj...
**
Eroğlu böyle konuşuyor.
Çünkü sokak “ülkenin iyi yönetilmediği”ne inanıyor.
Bütün kamuoyu yoklamaları ve birerbir ilişkilerden gelen mesajlar Eroğlu’na “hükümetin çok yanında durma” mesajı veriyor.
Aksi halde “toplumsal varoluş mitingleri”nde olduğu gibi tepkilerin hedefi Saray’a dönebilir.
Eroğlu bunu çok iyi görüyor.
Mesela Yurttaşlık, Beyaz Kimlik ve Af konusunun gündeme getiriliş şekline ve zamanlamasına tepki gösteriyor.
Üstelik “hükümet programı”nda böyle bir konu olmadığını da söylüyor!..
Ve hükümeti uyarıyor: “Muhalefet erken seçim için hazırlanıyor.”
Peki erken seçi olur mu?
“Bu sene olmaz” diyor Eroğlu...
Bunun diplomatik meali şu: “Seneye olabilir!..”
2012’de seçim ihtimali var Cumhurbaşkanı’na göre...
Hade hayırlısı!..
‘EKİM ZİRVESİ’ KRİTİK
Cumhurbaşkanı Eroğlu “Ekim sonuna kadar müzakere masasında olacağımın garantisini veriyorum” deyince herkes aynı soruyu soruyor: Peki sonrası?
“Ekim sonunda yapılacak zirvenin ardından BM Genel Sekreteri’nin bir karar vermesi gerekecek” diyor.
“Ne tür bir karar” sorusunu ise atlamayı tercih ediyor.
Yoğunlaştırılmış müzakerelerin “olumlu bir sonuca varacağı” umudu yok Eroğlu’nun...
Filistin örneğinin anımsatılması ve “KKTC de tanınabilir mi?” diye sorulması üzerine verdiği yanıt belki ipucu veriyor Eroğlu’nun beklentileri konusunda:
“Müzakereler devam ederken mümkün değil...”
Eh...
“Ekim sonrası, Allah Kerim” demek bu!..
YENİ ‘EVET’Çİ
Son görüşmede Eroğlu’nun “sınırsız yurttaşlık” önerdiği bilgisi Rum basınından bizim medyaya da yansımıştı.
“Yanlış anlaşıldı o” diyor Eroğlu...
Olası bir referandumda oy kullanacak bütün yurttaşların kurulacak yeni ortaklık devletinde ‘yurttaş’ olmasını önerdiğini anlatıyor. “Yurttaş yapılmayacağını bile bile gidip insan ‘EVET’ der mi hiç?” diye de izah ediyor gerekçesini...
Yani ‘evet’ çıksın diye bunu önerdiğini söylüyor Cumhurbaşkanı...
Demek bu sefer Eroğlu da ‘EVET’ cephesinde olacak!..