Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, bugün Cumhurbaşkanlığında düzenlediği basın toplantısında, iç ve dış gelişmelerle ilgili açıklamalar yaptı. Eroğlu, bazı kanalların canlı olarak yayınladığı basın toplantısında soruları da yanıtladı.
Dışta ve içte önemli gelişmeler yaşandığına işaret ederek söze başlayan Cumhurbaşkanı Eroğlu, Güney Kıbrıs’ta gelecek Pazar 2. turu yapılacak başkanlık seçimi yanında; KKTC’de aynı gün yapılacak Ulusal Birlik Partisi’nin (UBP) 2. Tur başkanlık seçimi; LTB süreci ve ekonomik durumla ilgili değerlendirmelerde de bulundu.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu’nun basın toplantısından:
GÜNEY KIBRIS’TAKİ SEÇİMLER
· Güney Kıbrıs’taki seçimler, Anastasiadis’in açıklamaları hayli ilginç
· Bir lider seçilmek için bunları söylüyorsa, ortada ciddi bir sorun var demektir. Çünkü olası bir uzlaşıyı kabul veya reddedecek olan sonuçta halkın kendisidir
· Anastasiades, Türk tarafının olmazsa olmazları konusunda negatif bir tavır ortaya koydu, Türkiye’nin etkin ve fiili garantisinin devamına; iki kesimliliğe; iki Kurucu Devlete dayalı yeni bir ortaklığın kurulmasına; sonuç alıcı, zaman takvimli görüşmeler yapılmasına karşı çıktı
· Umarız seçim kampanyası esnasında söylenen sözler, kazanan adayın masada izleyeceği tutuma yansımaz
· Seçilecek kişinin kimliğinden ziyade izleyenecek politikalara göre tavrımızı belirleyeceğiz
İÇ KONULAR:
· Demokrasi olmazsa sağlıklı ve sürdürülebilir ekonomi olmaz. Demokrasi olmazsa bağımsız yargı ve adalet olmaz, insan haklarından, özgürlükten söz edilemez. Demokrasi çok hassas bir rejimdir. Dıştan zorlamalar, yapay etkiler, müdahaleler demokrasiye zarar verir
· Yılların deneyimi, yılların siyasetçisi olarak hiç bir art niyet taşımadan ve beklenti içine girmeden, sadece ve sadece halkıma olan bağlılığım gereği bunları söylemek durumundayım.
· Ben daha önce de ifade ettiğim gibi, Meclis’te temsilcisi bulunan siyasi partilerimizin demokratik olarak en iyi şekilde yönetilmelerini, kendi kararlarını, kendi projelerini kendilerinin üretmelerini istiyorum.
· 35 yıl UBP’nin fiilen içinde bulundum. 23 yıl Genel Başkanlık yaptım. 35 yıl sonra bugün birileri Eroğlu ile UBP’lilerin arasını açmaya çalışıyorsa, bu noktada durup düşünmek gerekir diyorum
· Türkiye ile imzalanan protokollerin yüzde 90’nının altında benim imzam bulunuyor. Sayın İrsen Küçük herhalde ülkede neler yaşandığının, nerelerden nerelere nasıl gelindiğinin farkında değil.
· Geçen gün beni Türkiye Başbakan Yardımcısı’nın yanında, 2009 yılında Türkiye’nin o dönemdeki Kıbrıs İşleri’nden Sorumlu Devlet Bakanı, Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek’le imzalanan protokolü 7 ay kendilerinden gizlemekle suçladı. Böyle bir şey olamaz.
· Ben söz konusu protokolü daha imzalanmadan Parti Meclisi’ne götürdüm ve hiç unutmuyorum Hasan Taçoy Bakan olarak o protokolü baştan sona okuyarak Parti Meclisi’nin bilgisine getirdi.
· Belki Sayın Küçük orada değildi ya da unutmuştur
· Sayın Küçük son açıklamasında beni vefasızlıkla suçladı
· Ben Türkiye’ye vefasızlık, Türkiye düşmanlığı yapıyorum yakıştırmasını da yakıştırmıyorum, ancak ayıp ediyor diyebilirim
· Sayın Küçük dün gece yaptığı ani bir açıklamayla da, beni Anavatan Türkiye’ye karşı vefasızlıkla suçlamıştır.
· Gülerim ve ülkem adına Ulusal Birlik Partisi adına üzülürüm.
· Ben Türkiye’ye vefasızlık yapıyorum, ya da demeçlerinde yok ama başka yerlerde o bazı diğer kişilerin söyledikleri gibi Türkiye düşmanlığı yapıyorum....
· Yazıklar olsun
· Türkiye’yi Anavatan bilen, Kıbrıs Türk Halkı için taşıdığı önemin altını sürekli olarak çizen bana vefasızlık ve Türkiye düşmanlığı suçlamasında bulunmak, kimsenin haddine düşmemiştir.
· Bizim Anavatan Türkiye’ye sevgimiz, saygımız daimdir ve hiç kimse bunu değiştiremez, zedeleyemez.
· Ulusal Birlik Partisi 19’ncu Kurultayı’nda Parti Tüzüğü’ne göre Parti Lideri olan, Ulusal Birlik Partisi adayı olarak Cumhurbaşkanlığı’na seçilen benim bir posterimi bile salona astırmayan Sayın Küçük her halde vefadan söz edebilecek son kişilerdendir.
· Beni bu noktaya UBP ve halkımız getirdi. Öncelikle halkıma karşı sorumluyum ve pek tabii Anavatan Türkiye ile ilişkilerimizin karşılıklı saygı-sevgi çerçevesinde ileri götürülmesini sürekli olarak gözetiyorum
· Dilerim, Ulusal Birlik Partisi delegeleri özgür iradelerini kullanarak doğru bir seçim yapacaklardır.
· Dilerim Pazar günü ortaya Kıbrıs Türk Halkı ve Ulusal Birlik Partisi için hayırlı bir sonuç çıkar.
· Dilerim çıkacak sonuç demokrasimizi güçlendirecek nitelikte olur
LEFKOŞA’DAKİ BELEDİYE KRİZİ VE SEÇİMİLERİ İLE İLGİLİ:
· (Belediye krizi için)… Neticede nasıl oldu, neden oldu tam anlamadan ‘dönüşü muhteşem olacak’ denilen Belediye Başkanı istifa etmek durumunda kaldı. Belediye Meclis üyeleri istifa etti ve nihayet bir seçime gidiliyor
· Seçilecek olanların sadece bir yıl görev yapacak olması biraz sıkıntılı
· Adaylar açıklanmaya başlandı hepsi değerli
· Başarılar dilerim
EKONOMİK DURUM İLE İLGİLİ:
· Fazla söze gerek var mı bilmiyorum. Ekonomi sağlam, sağlıklı ilerlemezse demokrasi için tehditler çoğalır
· Esnaf ve Zanaatkarlar Odası bana geçtiğimiz gün bİr rapor sundu, geçen yıla göre %50 işyerinin kapandığını belirttiler
· Bana göre gerek ülkemiz, demokrasimiz, gerekse ekonomimiz için tepeden tırnağa bir yeniden yapılanma zamanı gelmiştir
SORULAR:
“Lefkoşa, Türk Belediyesi (LTB)’deki sorunlar konusunda siz başbakan olsaydınız ne yapardınız”
· Ben başbakan olsaydım, ilk sendikal grev olduğunda o işi bitirirdim. Olayın bu kadar uzaması, sendika-hükümet çatışması, alınan grev yasağının uygulanmaması, Hükümet’in sessiz kalması olayı bugüne kadar taşıdı. Neticede bugün seçime gidiliyor inşallah kazasız belasız demokratik kurallar içinde bir seçim görürüz
“Cumhurbaşkanı ve başkan arasındaki söz düellosu ülke için kötü değil mi?”
· Benim Başbakanla herhangi bir sürtüşmem olduğunu kabul etmek istemiyorum
· Ben UBP’ye uzun yıllar hizmet vermiş biri olarak herhalde söz söyleme hakkım var
· Ahmet Kaşif ile sataşmalarında, bir şekilde beni de katıyor, sanki ben de başkanlık yarışına dahilmişim gibi
· Sanki bu seçim benim ve İrsen bey arasında oluyormuş gibi sergilemek üzücü, beni Türkiye’yle karşı karşıya getirmek de son derece üzücü
· Memleketin iç meselelerine karışıyorum suçlamaları yapılıyor. Böyle bir söylentinin olmaması için ben 3 yılda Bakanlar Kurulu’na sadece 5 kez gittim, Bunlardan üçünde müzakerelerle ilgili bilgi verdim; birinde LTB’yle ilgili konular görüşüldüğü bir de yılbaşı öncesi giderek partide beraberliği sağlamak düşüncesiyle tüm UBP’li milletvekillerini ve Başbakanı da yemeğe davet ettim
· Başbakan aylardan beri Cumhurbaşkanlığı’ndaki haftalık toplantılara katılmıyor.
· Ben anlamıyorum, sanki UBP ilk kez kurultaya gidiyor ve sanki ilk kez birden fazla aday yarışıyor
· Ben UBP’nin tüm kurultaylarında bulundum ve hep karşımda aday buldum
· Ben en son Tahsin beyi destekleyenlerden ikisini bakan, birini Meclis Başkanı yaptım
· UBP kurultaylarında kaç aday çıkarsa çıksın sonuçta delege UBP’ye oy verir. Neticede aday olanlar başka bir partili değil UBP’li olduğu için adaydır ve aday olanların birbirlerine öfkeyle, nefretle, kinle bakmasının hiçbir anlamı yoktur ve bu partiye zarar verir
· Parti başkanının küsme, darılma, benden olan-olmayan diye ayırma hakkı yoktur. O noktaya gelirseniz partinin temelleri sarsılır
Güneydeki seçimlerle ilgili sorulara karşılık
· Güney Kıbrıs’taki seçimde başkanlığa seçilecek kişiyi ilk olarak tebrik edeceğim; ardından da görüşmelerin başlaması için bir mektup göndereceğim
· Sandıktan kimin çıkacağının pek bir şey fark etmez
· Anastasiadis ile birçok kez yemek yeme, sohbet etme fırsatı buldum. Evlerimizdeki yemekte Kıbrıs konusunda çok detaya girmek mümkün olmadı ancak çok iyi ev sahipliği yaptılar, özellikle eşi... Yeniden teşekkür ederim. Tabi ki sosyal ilişkiler başka, müzakere masası başka
· “Gevşek Federasyon”unun altını doldurmak lazım. Anastasiadis’in söz ettiği, Konfederasyon değil başka bir şeydir. Altı doldurulmadan yorum yapmak istemiyorum
“AKP ile sorun var mı?”
· Benim AKP ile hiçbir sorununum yok, AKP Cumhurbaşkanlığı için adaylığımı koymayım şeklinde uyardığı söylentileri çıktı
· UBP PM’nin oybirliği ile aldığı kararla UBP cumhurbaşkanı adayı oldum, benim bir tek rakibim vardı, o da Mehmet Ali Talat’tı
· Benim Türkiye karşıtlığım yok, maalesef bazı çevreler Türkiye Eroğlu’nun istemez diyor, bu hata.
“UBP Kurultayı öncesi Türkiye yetkililerinin adaya gelmesi müdahale mi?”
· Benim bıraktığım UBP tüm aile fertleri ile Türkiye bağlı bir partiydi, umarım yine öyledir
· Bunun müdahale olup olmadığını siz gazetecilerin görüp değerlendirmesi gerekir, yorumu size bırakıyorum
· Gelen iki bakan beni ziyaret etmemesi ile ilgili sayın Küçük’ün açıklaması var bugün, beni ziyaret etmedikleri için, “demek ki ülkenin en üstündekinin Türkiye ile sıkıntısı var” yorumunda bulundu, bundan sakat bir düşünce olabilir mi?
· Benden randevu talep edilmedi, edilse tabii ki kabul ediyorum
· Ülke ne duruma geldi görün, Böyle bir talepte bulunmadıkları ve ziyaret etmedikleri için iftihar eden bir başbakanla karşı karşıyayız. Bunun yorumunu size bırakıyorum
2015 cumhurbaşkanlığı seçimi ile ilgili soruya karşılık
· Sayın Küçük aday olacaksa kolay gelsin, ama şimdi önünde çok büyük bir imtihan var.
· Ekonomi dedikleri gibi güllük gülistanlık değil. Önce ekonomiyi düzeltsinler.
· Önce neredeyse bir yıldır duran hükümet faaliyetlerini canlandırması, ekonomik sorunların aşılmasına gayret göstermesi ve parti ile ülkeyi çok daha iyi noktalara taşıyacak kararları alması, yeniden yapılanma için çalışmalar yapması gerekiyor.
· Şimdiden kim aday olacak belli değil, İrsen bey İskele’de bir toplantıda aday olabileceğini söylemiş, Cumhurbaşkanlığı seçimi 2 yıl sonradır. Belki 3-5-10 aday olacak. İrsen bey partisi karar verse de vermese de aday olabilir. Ama İrsen beyin önünde bir pilav var, önce bu pilavı yemesi lazım
“Küçük kazanırsa “Eroğlu hegomanyası” biter söylemleri için ne diyorsunuz”
· Sayın Küçük’e parti başkanı olduğu zaman söylediklerimi tekrarlayım: Benim ne yaşım ne makamım geri dönmeye müsait değil. Adayım da yok rahat ol. Benden yararlan.Bu kadro ile başarılı olamazsın. Bakanlar Kurulu’nda kararları iyice tartış, geri adım atma yoksa sendikaların oyuncağı olursun
· En kötü şey kararsızlıktır. Kararını aldın mı duracaksın. Yanlış yola gidiyorsan durur düşünürsün ama kararı iyice planlayacaksın. Birçok karar ayaküstü alındı sonra değiştirilmeye çalışıldı, kendi tabanı bile karşı çıktı. Bir parti tabanıyla büyür. Alacağı oy oranı önemlidir. Yüzde 44’le bir partiyi teslim aldı. Oyları çok aşağıya düşerse tahminim taban hesap sorar. ‘6 transfer yaptım Büyük UBP’yi gerçekleştirdim’ diyorsa 2015’te alacağı oy önemlidir. Parti tabandaki oy oranıyla büyür
Ekonomik Program ile ilgili soruya karşılık:
· Ekonomik programlarla halkın refah artışının sağlanması önemli ancak vatandaşlar şu an sıkıntı yaşıyor. Kalkınan bir ülkeyiz ancak refahın eşit paylaşılması gerekiyor, bunun olup olmadığını da siz gazeteciler görüyorsunuz, sendikalar da söylüyor
· 2013 yılı içerisinde ekonomik programın imza atanların imzası daha kurumamıştır ve plan uygulanmıyor
· Programda her 4 emekliye çıkan yerine kamuda bir kişi istihdam edilecek yazıyor, umarım program bundan sonra uygulanır
· Planlar uygulandığı sürece başarılı olur. Ben hiçbir zaman bir plan programın karşısında olmadım. Birçok programın altında benim imzam var ve harfi harfi uyguladım. Mühim olan inanmak lazım, attığını imzayı uygulamak
“Kurultayın sonucu ne olur?”
· Benim tahmin yapmam, bu şartlarda kim kazanır bilemiyorum. Sadece hayırlı olsun diyebiliyorum
“Bir önceki kurultayda İrsen Küçük’ü desteklemekle hata mı yaptınız?”
· Keşkelerle yaşamımızı devam ettiremeyiz. O günkü koşullarda öyle düşünülmüş, tecrübeli bir kişi diyerekten bir karar verilmiştir ama o günden bugüne ortaya koyduğu icraat önemlidir. Bu kurultaya giderken mevcut Başbakan’ın icraatları ve başarıları delege tarafından görülür değerlendirilir. Partisini seven delegenin partinin geleceği için özgür iradesiyle kararını vermesi lazım
“Hiç Olağanüstü hal ilan etmeyi düşündünüz mü?”
· Olağanüstü hal ilan edebilmem için anayasanın bana verdiği yetki sınırları içerisinde hareket etmem lazım
· Bu ancak çok önemli konularda ve bakanlar kurulu ardından meclise götürülerek ilan edilir. LTB krizi sırasında bu yetkimi kullanmam konusunda çok yazılar yazılmıştır ancak bana göre olağanüstü hal yetkimi kullanacak duruma gelinmemiştir