Son dönemlerin en sürpriz açıklaması Cumhurbaşkanı Eroğlu’ndan geldi.
Eroğlu bugüne kadar yok farz ettiği, 1963’te yıkıldığından söz ettiği ‘Kıbrıs Cumhuriyeti’nden söz etti.
Söz etmekle kalmadı. Çok daha ileri gitti ve ‘Kıbrıslı Türklerin Kıbrıs Cumhuriyeti’nden hakları’nı gündeme getirdi!
Okuduğumda gözlerime zor inandım.
Zira gerek Eroğlu’nun çizgisine, gerekse Ankara’nın “1960’ta kurulmuş Cumhuriyet bu değildir” şeklindeki yaklaşımına uygun bir siyaset değil bu!..
Bu, yeni bir durum olsa gerek...
**
Eroğlu, bazı kesimlerine yer vereceği açıklamayı TRT’ye yapmış. Cumhurbaşkanlığı bu mülakatı haberleştirip medyaya servis etti.
Belli ki Eroğlu’nun söyledikleri ‘net’ algılansın, bir anlam karmaşası oluşmasın diye sözleri ‘tırnak içinde’ verilmiş.
Edilgen, dolaylı cümlelerle anlatmak yerine, Eroğlu’nun cümleleri ‘ağzından çıktığı gibi’ servis edilmiş.
Bunun anlamı şu olabilir: Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu bir yerlere diplomatik mesaj iletmek istedi ve bunu yaparken de ‘tırnak içinde’ konuşmayı tercih etti.
**
‘Kıbrıs Cumhuriyeti’ ifadesini bugüne kadar hiç ağzına almayan ya da “Rumlar 1963’te yıktı, bizi de attı” demek için kullanan bir siyasetçinin, hele de Cumhurbaşkanlığı makamında oturan kişinin yeni söyleminin altını çizmek gerekiyor.
Bu açıklamanın ‘laf ola’ ya da ‘dil sürçmesiyle’ yapılmış olma ihtimali yok.
Öyle olsaydı Saray bunu yaymak için değil, gizlemek için uğraşırdı. Oysa tam tersine, ‘tırnak içinde’, Eroğlu’nun ifade ettiği şekliyle basına dağıtıldı.
Ne dedi Eroğlu?
“Doğal gazdan bizim hakkımız olduğunu Hristofyas da açıkça ifade etmiştir. Sen hala Kıbrıs Cumhuriyeti’nden söz ediyorsan, doğal gazdan benim de hakkım olduğunu kabul ediyorsun demektir. Henüz çıkmamış doğal gaz için bonolar basıp satmayı planladıkları zaman bunu yapamayacaklarını söyledim. Bu her iki halkın ortak olduğu ve çeşitli çevrelerce kabul edilen bir durum olduğuna göre, bu bonolarla bizim de hakkımız olan doğalgazı satmaya çalışıyorsunuz dedik. Sayın Davutoğlu’nun da dediği gibi, bu yer altı zenginliklerde Kıbrıslı Türklerin geleceğini düşünmüyorsa, Kuzey’i ayrı bir devlet olarak görüyorsun demektir.”
**
Eroğlu’nun sözleri içinde yer alan “Kıbrıs Cumhuriyeti’nde öngörüldüğü gibi, adanın kaynaklarında Kıbrıslı Türklerin de hakkı vardır” ifadesi Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki hakları talep etmekle aynı kapıya çıkıyor.
Eroğlu, retoriğine uygun olmayan bu argümanı neden dile getirme ihtiyacı hissetti acaba?
Akla en yakın olasılık şu: Eroğlu TC Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun “taksim” söylemi üzerine oluşan tepkileri yumuşatmak için böyle konuştu.
Bir diğer ihtimal ise, Ankara’nın AB ülkeleriyle ilişkilerini normalleştirme sürecinin kaldığı yerden başlama ihtimaline karşı hazırlık yapılıyor olabileceği...
Zaten Eroğlu’nun açıklamasında diplomatik düzeyde “5’li konferans” yerine Yunanistan’dan gelen “4’lü konferans” önerisinin tartışılmakta olduğu anlaşılıyor.
Akdeniz’deki petrolün kokusu bile Kıbrıs denkleminde bazı taşları yerinden oynatmaya yetiyor.
Bir de su yüzüne çıksa!..