“Kulağıma gelenler var !..”
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, “KKTC’de ve Ankara’da bazı toplantılar yapıldığı, bazı şeyler söylendiği benim de kulağıma geliyor. Bizi seven, sayan insanlarımızdan ulaşan bilgiler var. Burası küçük bir ülke ve bizim de sevenlerimiz çok. Her söylenenin gizli kalmayacağı bilinmelidir. Ama Elçilik bu konuda bir açıklama yapmıştır ve olayı daha fazla deşmeye gerek yoktur inancındayım…İnşallah kulaklarımıza gelenler, bize aktarılanlar tamamen yalandır” dedi.
Telefonların dinlendiği konusunda bazı iddialar olduğunu da kaydeden Eroğlu, “Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’na geçmişte ‘dinleme yapılması mümkün mü’ diye sordum; ’olmaz’ dedi ama böyle bir endişe ile bazı tedbirler aldığımız, gelen gidenlerin bize ‘dinleniyorsunuz, dinleniyoruz, dikkatli olunuz’ dedikleri de bir gerçektir. Özellikle bazı yerlerle görüşen vatandaşlarımız daha sonra bize ’dikkatli olunuz, dinleniyorsunuz’ diyorlarsa ve özellikle Cumhurbaşkanı olarak beni uyarmak durumunda kalıyorlarsa hayli ilginç bir dönem yaşıyoruz demektir. Çok yazık. Böyle olmamalı. Kim dinliyor, kime karşı önlem alınmalı onu da bilemiyoruz… Sadece Cumhurbaşkanlığı değil, benim bildiğim kadarıyla Meclis Başkanı ve bazı diğer makamlar da endişeli ve tedbirli davranmaya çalışıyorlar” ifadelerini de kullandı.
Eroğlu, görüşmecilikten alınacağına dair iddialar konusunda da, “Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC Cumhurbaşkanı’nın görüşmecilikten alınması yönünde bir çalışma yaptığı temasta olduğumuz hiç bir makam tarafından bize bildirilmedi. Doğal olarak biz de böyle bir şey olmadığı noktasındayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu son günlerde kendisine sıkça yöneltilen sorular ve kamuoyu tarafından da konuşulan bazı konular hakkında TAK Ajansı’na açıklamalarda bulundu.
“KİM DİNLİYOR, KİME KARŞI ÖNLEM…”
Soru: KKTC’de dinleme yapıldığı, siz dahil bazı makamların ve vatandaşların bundan rahatsızlık duyduğunuz belirtiliyor. Doğru mu? Ne dersiniz?
Cumhurbaşkanı Eroğlu: "Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı’na geçmişte ‘dinleme yapılması mümkün mü’ diye sordum; ’olmaz’ dedi. Ama böyle bir endişe ile bazı tedbirler aldığımız, gelen gidenlerin bize ‘dinleniyorsunuz, dinleniyoruz, dikkatli olunuz’ dedikleri de bir gerçektir. Özellikle bazı yerlerle görüşen vatandaşlarımız daha sonra bize gelerek, ’dikkatli olunuz, dinleniyorsunuz’ diyorlarsa ve özellikle Cumhurbaşkanı olarak beni uyarmak durumunda kalıyorlarsa hayli ilginç bir dönem yaşıyoruz demektir. Çok yazık. Böyle olmamalı. Kim dinliyor? Kime karşı önlem alınmalı; onu da bilemiyoruz? Sadece Cumhurbaşkanlığı değil, benim bildiğim kadarıyla Meclis Başkanı ve bazı diğer makamlar da endişeli ve tedbirli davranmaya çalışıyorlar. Konu önemli bir noktaya gelmiştir ve umarım ilgililerimiz, güvenlik güçlerimiz en kısa zamanda bu konu ile ilgili olarak bizi aydınlatırlar, gereken tedbirleri alırlar."
“İNŞALLAH KULAĞIMIZA GELENLER YALANDIR”
Soru: Bir gazetede Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği’nde UBP Kurultayı ile ilgili toplantılar yapılarak bazı belediye başkanları, UBP’lilerin çağrıldığı, siz ve merhum Kurucu Cumhurbaşkanımız Rauf Denktaş’ın, Türkiye Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay tarafından ‘İslam Dinini Kıbrıs’tan uzak tutmakla, dinsiz olmakla’ suçlandığınız yazıldı ve Türkiye Cumhuriyeti Lefkoşa Büyükelçiliği bunu derhal yalanladı. Söz konusu açıklamada geçen bir cümlede yer alan merci kelimesinin size yönelik olduğu ve sizinle Afrika gazetesi arasında bir bağ kurulmaya çalışıldığı ise bugün bazı gazetelerde yer aldı. Ne diyeceksiniz?
Cumhurbaşkanı Eroğlu: "Söz konusu gazete de yazdı, ben de çok kez belirttim. Benim Afrika gazetesi ile herhangi bir ilintim yoktur. Bu gazetenin en fazla eleştirdiği politikacı benim. Ben kendimi bildim bileli, Türkiye’ye Anavatan derim ve gerek doktorluk ve kulüp başkanlığı, gerekse 38 yıldır kesintisiz devam eden siyasi yaşamım boyunca Anavatan Türkiye ile karşılıklı sevgi-saygıya dayanan ilişkilerin geliştirilmesine, hep bu ilişkilerin en iyi noktada olmasının önemine vurgu yapmaktayım. Buna rağmen birileri bana karşı tavır alıyorsa bu işte bir bit yeniği var demektir. Burada ve Ankara’da bazı toplantılar yapıldığı, bazı şeyler söylendiği benim de kulağıma geliyor. Bizi seven sayan insanlarımızdan ulaşan bilgiler var. Burası küçük bir ülke ve bizim de sevenlerimiz çok. Her söylenenin gizli kalmayacağı bilinmelidir. Ama Elçilik bu konuda bir açıklama yapmıştır ve olayı daha fazla deşmeye gerek yoktur inancındayım”
GÖRÜŞMECİLİK…
Soru: Bazı internet sayfalarında ve kimi gazetelerde yer alan köşe yazılarında sizin görüşmecilikten alınacağınız ve Dışişleri Bakanlığı’ndan birinin görüşmeciliği üstleneceği, Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın da bu yönde çalışma yaptığı belirtiliyor. Başbakan Küçük böyle bir soru kendisine yöneltildiğinde “gelişen ve değişen dünyanın dışında kalmamak ve Kıbrıs sorunu ile ilgili müzakerelerin daha verimli ilerleyebilmesi adına müzakere görevinin kimin yetkisinde olacağının tartışılması demokrasinin gereğidir” dedi. UBP Milletvekili Tahsin Ertuğruloğlu da, “müzakere sürecinin ülke iç hukukunda yasal zemine oturtulması gerektiğini” kaydederek, sürecin Dışişleri Bakanlığı tarafından yürütülmesi taraftarı olduğunu açıkladı. Ne dersiniz?
Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu: "Kıbrıs konusundaki tarafları masaya davet eden, kimin davet edileceğine karar veren Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından iyi niyet misyonu ile görevlendirilmiş olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri’dir. Ben Kıbrıs Türk halkının doğrudan oyu ile Cumhurbaşkanı seçildiğim için, Kıbrıs Türk Toplum Lideri olarak görüşmelere davet ediliyorum. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi Başkanı da seçilen kişi olarak Kıbrıs Rum Toplumu adına çağrılıyor. Bunun değişmesi pek de mümkün görünmüyor ama eğer birileri KKTC’nin tanınması, kabul edilmesi anlamına gelecek olan Dışişleri Bakanı’nın görüşmeci olmasını başarırsa bundan memnuniyet duyarım. Rum Yönetimi Başkanlığı ikinci tur seçimi bugün yapılıyor. En güçlü aday olan Nikos Anastasiades kendisinin görüşmeci olmayacağını söylüyor. Ama zaman zaman da ikili görüşmeler yapılacağını da sözlerine eklemekten geri kalmıyor. BM tüm bunlara ne diyecek göreceğiz ve biz de ona göre adımlar atacağız.Biz meselenin bir an önce çözülmesi için en yetkili makamlar tarafından ele alınmasını, belirli bir takvime bağlı olarak sonuca gidilmesini istiyor ve Anastasiades’in görüşmecinin kendisi olmayacağını söylemesini bir oyalama oyunu olarak görüyoruz. KKTC Cumhurbaşkanı Devlet’in başıdır ve icranın başıdır, bir sürü Anayasal görevi vardır. Şurası da bir gerçektir ki bizim görüşmeci heyetimizin içinde zaten Dışişleri Bakanlığı’ndan gelen personelimiz de vardır. Türkiye Dışişleri Bakanlığı’nın KKTC Cumhurbaşkanı’nın görüşmecilikten alınması yönünde bir çalışma yaptığı temasta olduğumuz hiç bir makam tarafından bize bildirilmedi. Doğal olarak biz de böyle bir şey olmadığı noktasındayız”